İnsan sürekli normalleşen anormallikleri hızla terk ederek, yeni anormallikler üretmeye çalışıyor. Bu da, bu atmosferde yeşeren her birey için kaçınılmaz bir varoluşsal kriz yaratıyor. Sonrası, genç metropollülerin dünyasında, anti-depresanlarla yoğrulmuş günlere dönüyor. Vasatı aşağılayan post-modern dayatma, sürekli değişen anormallik dalgasına yetişemeyen birey üzerinde yıkıcı bir etki yapıyor. Bu yüzden depresyon değil, kapitalizm…

Vasatı aşağılamanın dayanılmaz hafifliği

Serhat Halis

“Ya bu çok vasat, bari ortalama bi’ şey alalım” dedi. Oysa baktığımız ürün zaten ortalama bir şeydi ve 'vasatî' sözcüğü de zaten 'ortalama' demekti. Tuhaf bir durum vardı ortada; zira orta(lama) bir şeyi 'ortalama' diyerek ifade ediyor; ama kullandığı ifadenin ortalama manasına geldiğini bilmiyordu. İşin daha da garibi, orta olanı 'orta' olarak tanımlarken; o tanımla 'ortayı', ortanın altında olarak kodluyordu.

Doktora yapmayı kariyer hırsı haline getirmiş birinin bu gerçeği bilmiyor oluşunun altında yatan trajik nedenleri düşündüm bir an. Bunu yaparken yalnız da değildi. Vasat sözcüğünün toplum nazarında böylesi büyük bir anlam kaymasına uğramasının nedeni ne olabilirdi ki? Sanırım bu nedene post-modernizm diyoruz.

Metropolde bir hayalet dolaşıyor adeta. Post-modernizm hayaleti. Girdiği her sokakta dehşet yaratan bir ecinni bu... Değdiği her şeyi kendisi olmaktan çıkararak ucubeye çeviren bir korkulu rüya... İnsanın kendine yabancılaşmasının moda hali... Ortalama olanı aşağılayan bir heyula... Normal olana yer olmayan bir dünya…

Normal olanın aşağılandığı bu dünyada herkes normalin dışında olmak için büyük çaba harcıyor adeta. Bu yoğun çaba, anormal olmayı bir moda haline getiriyor. Oysa anormalin kendisi bir moda halini aldığı için aslında anormal değildir artık. Bu atmosferde çok kısa zamanda anormal olan her şey bir anda normal olana dönüyor; zira herkesin ve/ya her şeyin anormal olduğu yerde, anormallik normalleşiyor. Bu aşamada ise insan, sürekli normalleşen anormallikleri hızla terk ederek yeni anormallikler üretmeye çalışıyor. Bu da, bu atmosferde yeşeren her birey için kaçınılmaz bir varoluşsal kriz yaratıyor. Sonrası, genç metropollülerin dünyasında, anti-depresanlarla yoğrulmuş günlere dönüyor. Vasatı aşağılayan post-modern dayatma, sürekli değişen anormallik dalgasına yetişemeyen birey üzerinde yıkıcı bir etki yapıyor. Bu yüzden depresyon değil, kapitalizm…

vasati-asagilamanin-dayanilmaz-hafifligi-677089-1.

İnsan doğası gereği, sosyal formasyonun gelişim seyri içinde normalliği üretir. Yani başka bir deyişle insan, ortalamadır ya da daha başka bir deyişle vasattır. Vasat, insan ilişkilerinin bin yıllarda oluşturduğu norm pergelinin merkezdeki ayağını temsil eder. Bu bağlamda vasatın dışına çıkmak anamolik ve seyrek görünür bir durum olarak karşımıza çıkıyor. İstisnai bir durumu yaşamın temel ereği ve eğilimi haline getirmek ise birey üzerinde psikolojik ve duygusal tahribatlar yaratıyor.

Ayrıca bu normun dışına çıkmak, düşünsel bir derinliğe sahipse; bu, genelde toplumsal olandan ileri bir şeyi ifade ediyor bir yönüyle. Ancak bu norm dışılık düşünsel olanla beslenmemiş ve sadece biçimsel bir marjinallikten öteye geçemiyorsa, burada karaktersiz bir farklılık arayışı var demektir. En nihayetinde özden yoksun bir biçimsel marjinallik; estetik olarak ucube, felsefi olarak da kof bir görüntü veriyor.

İşte bugün gördüğümüz bu farklı görünme çabası ve bu çabanın yarattığı 'vasatı' aşağılama; tam da böyle bir karaktere sahip. Çok biçimsel ve dolayısıyla aşırı yüzeysel bir kofla hemhal olmuş bir alanı ifade ediyor. Düşünsel olarak kof olandan biçimsel olarak estetik çıkması ise pek mümkün değil, o yüzden çok fena çirkinliklerle karşılaşıyoruz post-modern dünyada.

Vasat, anlamsal bağlamda negatif ya da pozitif değildir. O kaçınılmaz olarak nötrdür. Ancak yaratılan yeni sanal algılarla, ortalamanın üstünde olduğu kanısındaki sıradan kentli birey, ortalama olanı aşağılama eğilimi gösteriyor. Vasatı aşağılamanın dayanılmaz hafifliği bu. Çünkü çocukluğundan beri kendisinin özel ve ayrıcalıklı olduğu propagandasıyla büyümüş bir birey o. Kendini ortalamanın üstündeki bir kısım insanla aynı takımın parçası olarak görmek isteyen birey, bunu vasat olanı aşağılayarak yapıyor. Kuşkusuz bunun sınıfsal temelli nedenleri var; ancak sınırlı hacme sahip bu yazıda buna değinmek mümkün değil. Ezcümle, ortalama olana saygısı olmayan post-modern dünyada, 'vasat' sözcüğü, negatif hatta pejoratif bir anlam içeriğiyle örülmüş hale geliyor.

cukurda-defineci-avi-540867-1.