Vasatların dansı

Karşılaşmaya Fenerbahçe maça beklenmedik derecede etkili başladı. Sarı lacivertliler üretken olamasalar da ilk 20-25 dakika oyunu domine ettiler. Üretkenlik zaten Fenerbahçe için bu sezon kronik bir problem. Fenerbahçe’nin bu sezon en üretken oyuncusu Valbuena da Aykut Kocaman ile yaşadığı sorunlar sebebiyle artık maçlara yedek kulübesinde başlıyordu.

Trabzonspor ilk köşe vuruşunu 26. dakikada ilk şutunu da 38. dakikada kullandı. Kendi evinde, dolu tribünler önünde üstelik rakip Fenerbahçe ise, maçı kaybedebilirsin ama bu kadar etkisiz bir 45 dakika oynayamazsın. Koskoca Trabzonspor’un gol atmak için savunmanın arkasına atılacak toplarda Burak’ı kaçırmak ve rakip savunmacıların hatasını kollamak dışında planının olmaması kabul edilebilir değil.

Trabzonspor Rıza Çalımbay ikinci yarıya Yusuf Yazıcı’nın yerine Sosa’yı oyuna alarak başladı. Sosa’nın girişi Trabzonspor’un saha içi dizilişini değiştirmese de oyun aklını değiştirmişti. Dolayısıyla Trabzon’un golü bulması da gecikmedi. Hamle sırası şimdi de Aykut Kocaman’a gelmişti. O da oyuna Valbuena ve Elif Elmas’ı alınca ilk yarıdaki keyifsiz futbol yerini tempolu ve heyecanlı bir oyuna bırakmıştı. Süper Lig’in köşe vuruşundan en çok skor üreten takımı Fenerbahçe, beraberlik sayısını kullandığı 10. köşe vuruşundan buldu.

1-1’lik skor her iki takım için yarışa devam anlamına gelse de, her iki takımın da oynadığı oyundan şampiyonluk kokusu gelmiyor. Her iki teknik adam da ligin sonuna kadar yarışın bir parçası olmak istiyorlarsa takımlarını oynadıkları oyunun üzerine çıkartmaları gerekiyor.