‘Veganlık vicdan hürriyetidir’
Vegan yaşam biçimi dünyada her geçen gün yaygınlaşıyor. Türkiye Vegan Derneği, bu yaşam biçiminin etkilerini anlatmak için üniversitelerde eğitimler veriyor. Dernek kurucusu Arıman, “Veganlık bir beslenme biçimi değil bir ahlaki duruş ve vicdan hürriyetidir” diyor
DİLARA ŞİMŞEK
Vegan yaşam biçimi dünyanın pek çok yerinde olduğu gibi Türkiye’de de her geçen gün yaygınlaşıyor. Özellikle genç, kentsel, orta ve yüksek gelirli nüfus arasında giderek daha yaygı hale gelen veganlık küresel bir tüketici eğilimine dönüşmüş durumda. Türkiye Vegan Derneği’nin (TVD) kurucusu ve hayvan hakları savunucusu Ebru Arıman ile vegan aktivizmini ve çalışmalarını konuştuk.
Ülkede özellikle gençlerin veganlığa karşı ilgisi olduğunu belirten Arıman, Türkiye’nin Avrupa’da veganlığın en hızlı yükseldiği 8’inci ülke olduğunu vurguladı.
Arıman, veganlıkla ilgili toplumun bilgi düzeyinin eksik olduğunu kaydetti: “Yer yer bilgi kirliliği ve çok fazla bilgi açığı olan bu konu bize bir sorumluluk yüklüyor. Türkçe doğru ve güvenilir kaynakların artırılması ve paylaşılması yönünde büyük bir çabamız var. Endüstriyel hayvancılık konusunda süregelen istismarlar hakkında toplumun bilgisinin ne düzeyde olduğunu sorguladığımızda muazzam bir bilgi eksikliği ile karşılaşıyoruz. Örneğin bir ineğin dünyaya gelme amacının süt vermek olduğunu düşünen insanlar var. Oysaki ineğin tıpkı bir insan gibi bir memeli türü olduğu, üreme ve sonrası dönemde aynı biyolojik özellikleri gösterdiği; yalnızca lohusalık dönemi boyunca süt verdiğini söylediğimizde bugüne kadar böyle bir bilgiyi ilk kez duyduğunu söyleyen çok fazla insana rastlıyoruz.”
Vegan yaşam biçiminin iklim mücadelesine de ciddi anlamda katkıları olduğunu dile getiren Arıman, “1 kilogram kırmızı etin tabağınıza gelene kadar oluşturduğu su ayak izi 15,6 ton. Karbon izi de cabası. Aslında bir tasarruf yapmanız gerekiyorsa önce tabağınızdaki seçimlerden başlamanız gerekiyor ama bunu bilen çok az kişi var” dedi.
ÜNİVERSİTELERDE EĞİTİM
Öte yandan TVD, bir sosyal sorumluluk projesi olan Vegan Akademi’yi 2017’de hayata geçirdi. Üniversitelerin öğrenci kulüpleriyle çalışan dernek, bu projeyle üniversitelerde eğitim veriyor. Arıman, Vegan Akademi’yi şu sözlerle anlattı:
“Veganlığın 3 temel değer üzerinden -hayvan hakları, çevre, sağlık- etkilerini daha fazla insana ulaştırmayı amaçlıyoruz. Doktorlarımız, diyetisyenlerimiz, yaşam hakkı savunucular, iklim bilimciler... Gençlerin akıllarına takılan bütün sorulara cevap bulabilecekleri bir içerik sunmaya çalışıyoruz. Türkiye’nin dört bir yanındaki üniversitelere gidiyor ve eğitimler veriyoruz. Akademi aynı zamanda üniversite yemekhanelerinde vegan opsiyon bulundurulması konusunda yol alınamayan durumlarda da devreye girerek çözüm konusunda gerekli tüm çalışmalara destek veriyor.”
Arıman, dernek olarak projelerine ve çalışmalarına da değindi:
>>“Özellikle cezaevleri ve askeriyeler gibi dışarıdan besin temini mümkün olmayan ve tek tip yemek sunulan alanlarda çok sıkıntı çekildiğini biliyoruz. Bugüne dek 4 ayrı vegan hükümlü için de 4 ayrı cezaevine beslenme hakkının temin edilmesi için arabuluculuğumuz oldu, tamamında olumlu geri dönüş alındı.
>>Diğer bir projemiz ise’ International İstanbul VegFest.’ Bu yıl haziran sonunda gerçekleşecek etkinliğimizin her zaman olduğu gibi yine konsepti ‘veganlığa davet.’
>>Vegan olanlardan ziyade vegan olmayanların ağırlıklı ziyaret etmesini arzu ediyoruz. Atölyelerden film gösterimlerine kadar birçok etkinlik yer alacak.
>>Türkiye’de uluslararası akreditasyonu bulunan 2 laboratuvar ile çalışarak vegan ve vejetaryen özellikteki ürünleri tescilliyoruz.
>>2020 ikinci yarısı için pilot bir üniversitede veganlık ve yüzde 100 bitkisel beslenme konusunda bir ders müfredatı oluşturuyoruz. Yakın zamanda bunun ayrıntılarını da paylaşıyor olacağız.
