Google Play Store
App Store

Boğaziçi Üniversitesi’nde şiddet ve soruşturmalarla anılan kayyum rektör İnci, alternatif mezuniyet törenine katılmak isteyen vekilleri engelledi. Engellemeye tepki gösteren vekiller “Yaşananlar tek adam zihniyeti” dedi.

Vekillerin Boğaziçi’ne girişi engellendi: Bu meydan kayyuma kalmaz
Fotoğraf: ANKA

Haber Merkezi

Boğaziçi Üniversitesi, Naci İnci’nin kayyum rektör olarak atanmasıyla birlikte baskı, şiddet ve soruşturmalarla anılmaya devam ederken “kayyumsuz bir mezuniyet” adı altında başlatılan alternatif mezuniyet törenine yönelik engellemeler sürüyor. Önceki gün törene katılan öğrenciler, soruşturma ve gözaltı tehdidi ile karşı karşıya bırakılırken dün ise milletvekillerinin kampusa girişi güvenlik görevlileri tarafından engellenmeye çalışıldı.

Akademisyenlerin başlattığı direnişe ve öğrencilere destek için ziyaret gerçekleştirecek olan heyette aralarında EMEP Milletvekili İskender Bayhan, CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, CHP Milletvekili Okan Konuralp, Yüksel Taşkın, Tahsin Ocaklı’nın bulunduğu 10 milletvekili yer aldı.

Milletvekillerinden oluşan heyet, kayyum rektör İnci'nin talimatıyla ilk aşamada üniversiteye alınmazken giriş kapısında arbede yaşandı. Vekillerin kampusa girişine engel olmak isteyen özel güvenlik kol kola girerek girişe engel oldu. Üniversitenin kamu kurumu olduğuna dikkat çeken vekiller engellemenin kanunsuz olduğuna dikkat çekti.

ADIM ADIM ENGEL

İstanbul Valisi Davut Gül ile yapılan görüşmenin ardından milletvekilleri bir kez daha içeri girmeye çalıştı ancak güvenlik bu kez de turnikeler önünde girişe engel oldu. Güvenlik güçleri görüntü almaya çalışan gazetecileri de arbede alanından uzaklaştırdı. Vali Gül ile yapılan görüşmenin ardından kısa süreliğine içeri girebilen milletvekilleri, iktidara "Bu üniversiteye zulmetmeyin" çağrısı yaptı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, “Kanunsuz uygulamaları görüşmek, öğrencilerle konuşmak, akademisyenlere destek için geldik. Türkiye'de cezaevi dışındaki her yere gireriz. Rektör benim denetimime tabi, üniversiteye sokmama yetkisi yok” dedi.

Kapıdaki güvenlik engelini geçen milletvekilleri ve öğretim görevlileri kampus meydanına yürümek isterken çevik kuvvet barikatıyla karşılaştı. Vali Gül ve emniyet görevlileriyle sürdürülen uzun süreli müzakereler sonucu vekillerin ve bazı öğretim görevlilerinin barikatı geçmesine izin verildi. Keyfi olarak meydana doğru yürümesine izin verilmeyen öğretim görevlileri için kalkanlı polisler barikata desteğe geldi. Üniversiteye hayatını verdiklerini söyleyen öğretim görevlileri “yaşananları kabul edilemez” bulduklarını söyledi.

MÜDAHALE KABUL EDİLEMEZ

Kayyum rektör İnci döneminde öğretim görevlilerinin, öğrencilerin kampüse alınmadığını anımsatan CHP Milletvekili Onur Konuralp yaşananları şu şekilde değerlendirdi: “Bu bir rezil olma halidir. Kayyum olarak nitelendirilen bir rektör Boğaziçi’ni ancak bu şekilde yönetir. Bir insan hem akademik birikimini hem de rektörlük görevini ancak bu ve buna benzer kararlarla rezil edebilir. Milletvekillerine bunu yapan bir rektörlük anlayışı öğrencilere ve akademisyenlere neler yapmaz ki yaptı da. Üniversitenin geçmiş dönemdeki rektörlerinin bile kampüse alınmadığı, lisans yüksek lisans ya da doktora eğitimlerini Boğaziçi’nde yapmış öğrencilerin ve eski akademisyenlerin okula sokulmadığını gördük. Aynı zamanda Boğaziçi’ni Boğaziçi yapan birtakım akademik birikimler, bizzat bu rektörlük ve rektörlük anlayışı tarafından yerle yeksan edildi. Bunun geldiği nokta milletvekillerini de kampüse sokmak istememekle sonuçlandı.”

KENDİ ÇİFTLİĞİNE ÇEVİRDİ

Vekillerin kampüse girişinin İnci’nin sözlü talimatı ile engellediğine dikkat çeken EMEP Milletvekili İskender Bayhan, “Resmi bir beyanat yok, tamamen telefon üzerinden verilmiş bir engelleme, üniversiteye sokmama tutumu, yasak zihniyeti. İnci, Boğaziçi Üniversitesi’ni kayyum rektör olarak tek adam zihniyetiyle yönetiyor ve kendini Erdoğan’a beğendirtme çabası içinde. Bu tutumuyla Erdoğan’ın gözündeki itibarını yükselttiğini düşünüyor. Kendisi bir fizik profesörü, bir yerçekimi kanunu var ve ona inanmadan adeta ‘var olmanın dayanılmaz hafifliği’ ile oturuyor o koltuğa belli ki. ‘Burası Naci İnci’nin çiftliğidir’ demeye getiriyor” dedi” ifadelerini kullandı.

Bayhan son olarak şunları aktardı: “İnci’nin bütün hesabı ilerici, demokratik, özerk bir eğitim anlayışı açısından ne varsa hesaplaşmak ve hepsini ayaklar altına almak üzerine. Yaşananlardaki tutumu da onun devamıydı. Yetkililer üniversite özerk bir alan olduğuna dair savunma yaptı. Üniversitenin atanmış bir kayyum rektörün çiftliğine dönüşmüş olmasının özerklikle bir alakası yok.”