Veli-Der İzmir 2 No’lu Şube, 2021-2022 eğitim ve öğretim yılında MEB’e karne verdi. Karnede MEB, çocuk hakları sözleşmesine uygun davranma, laik, bilimsel ve kamusal eğitim ile kamu okullarına kaynak sağlama konusunda sınıfta kaldığı belirtildi.

Veli-Der’den MEB’e karne

BİRGÜN EGE

Öğrenci Veli Derneği (Veli-Der) İzmir 2 No’lu Şube, 2021-2022 yılı eğitim ve öğretim yılının son gününde açıklama yaparak Milli Eğitim Bakanlığı’na (MEB) karne verdi. Veli-Der İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Turgut Aydın, Eğitimin kronikleşmiş sorunlarının, pandemi sürecinde daha da derinleştiğini söyledi.

Aydın, “Geride bıraktığımız eğitim öğretim yılına genel olarak baktığımızda, yaşanan ekonomik kriz nedeniyle yoksulluğun toplumun tüm kesimlerinde derinleştiğini ve bunun eğitime olumsuz yansımalarını görüyoruz. Anne babalar çocuklarına harçlık verememekte, beslenme çantalarına bir dilim ekmekten başka bir şey koyamamaktadırlar. Çocuklarımız kantinlerde 2,5 ila 4 TL aralığında olan 500 ml suyu alamadığı için su ihtiyaçlarını sağlıksız olan tuvalet çeşmelerinden karşılamaktadır. Yetersiz ve dengesiz beslenmeleri nedeniyle çocuklarımızda algı düşüklüğü, bilişsel yetilerinde gerileme, fiziksel gelişimlerinde yavaşlama, kansızlık gibi birçok sağlık sorunları yaşamaktadırlar. Biz veliler olarak, merkezi yönetimden çocuklarımıza ücretsiz öğle yemeği ve okulda kaldığı süre boyunca sağlıklı su verilmesini talep ediyoruz” dedi.

Aydın, “Çocuklarımız, eğitim sistemimizden kaynaklı olarak evlerinden uzak bölgelerde okula gitmek zorunda kalmaktadır. Dolayısıyla eğitime ulaşabilmek için servis kullanmak zorundadırlar. Konuyla ilgili veliler olarak, eğitim hakkının bir parçası olan okula ulaşım ücretsiz olmasını, servis araçlarının bakımlı ve en fazla 5 yıllık araçlar olmasını, araç içi güvenlik önlemlerinin alınmasını, servis şoförlerinin eğitimli olmasını ve en önemlisi sıkı bir denetim mekanizması olmasını ısrarla talep ediyoruz” diye konuştu.

‘EĞİTİMİN HER ALANINDA DİNİ YAPILARLA İŞ BİRLİĞİ’

Eğitim öğretim faaliyetlerini yürütmenin devletin asli görevi olduğunu vurgulayan Aydın, “Bakanlık müfredatın içeriğinin yeniden oluşturulmasından, ailesinden uzakta eğitim gören çocukların barınma sorununa kadar eğitimin her alanında dini yapılarla iş birliği halindedir. Birçok çocuğumuz, özellikle üniversite öğrencileri ailesinden uzakta, farklı şehirlerde eğitim görmektedir. Çocuklarımızın barınma sorununa özellikle kayıtsız kalan Bakanlık, onlara dini yapıların yurtlarından başka seçenek bırakılmamaktadır. Devlet yurtları da dini yapıların yurtlarından farklı değildir. Bu yurtlar da dini yapılara terk edilmiştir” ifadelerini kullandı.

Aydın şunları söyledi: “Bugün çocuklarımız karnelerini aldılar. Veli-Der olarak bugün biz de Milli Eğitim Bakanlığına karne veriyoruz. Bu eğitim öğretim yılında karnemizi hazırlarken; Bakanlığın, eğitim öğretim yılı içerisinde, eğitimi hangi aşamaya getirdiği, icraatlarıyla çocuklarımıza kazandırdıkları ve kaybettirdikleriyle, ortaya çıkan sorunlara çözüm üretebilme, sorunların yarattığı krizleri yönetebilme ve mesleki yetkinliği, yani eğitim konusundaki liyakatini kriter aldık. Eğitim öğretimin dini yapılara devri, eğitimin ticarileştirilmesi ve özel okullara sınırsız destek verme ve MESEM projesiyle çocuk işçiliğini ve çocuk emeğinin sömürüsünü meşrulaştırma dışında her başlıkta yetersiz kalındı ve geliştirilmeli. Bu yüzden MEB sınıfta kaldı.”