Venezuela’da neler oluyor? ABD ‘muhalefete’ milyon dolarlar veriyor!

Ömür Şahin Keyif

Venezuela’daki Bolivarcı Devrim’in lideri Hugo Chavez’in ölümü sonrası Nicolas Maduro’nun iktidara geçmesiyle ABD’nin Venezuela’ya müdahaleleri hız kazandı. ABD destekli sağcı muhalefet, 2013 seçimlerinden bu yana Maduro’nun iktidarını kabul etmiyor, ülkede ölümlerle sonuçlanan protesto gösterileri düzenleniyor.

2014 sonrası petrol fiyatlarındaki düşüşün derinden etkilediği Venezuela’da ekonomik kriz, ülkenin hem kendine hem de bölgeye ilişkin ilerleme planını sarstı. 2015’teki seçimlerde sağcı muhalefet parlamentodaki çoğunluğu ele geçirdi.

Son olarak, muhalefetin haftalardır sürdürdüğü eylemler, Maduro’yu düşürme çabalarının son halkası olarak yorumlanıyor. Batı medyası, ABD’nin emperyal çıkarlarının yerel temsilcisi olan muhalefetin eylemlere ilişkin söylemini sahipleniyor ve yayıyor. Ulusal basının büyük bölümünün de muhalefetin elinde olduğu belirtiliyor. Ülkedeki durumun uluslararası kamuoyuna yansıtılandan çok farklı olduğunu ifade eden yerel kaynaklar da var.

Bağımsız kaynaklar, Venezuela’ya karşı bir ‘medya karartması’ olduğunu belirtiyor. Bu karartmayı aşmaya çalışan venezuelanalysis.com’a (Twitter: @venalysis) göre, halkın Maduro’ya ve iktidardaki Venezuela Birleşik Sosyalist Partisi’ne (PSUV) desteği sürüyor ve sosyal hareketler Maduro’nun iktidarda kalmasını devrimi radikalleştirmenin tek garantisi olarak görüyor. Venezuelanalysis.com muhabirleri Rachael Boothroyd ve Lucas Koerner’a göre, bugün sokaklarda olan muhalefet iktidara gelecek olursa, kitlesel özelleştirmeler ve neoliberal yapısal uyum programlarını beraberinde getirecek; Chavismo’nun hem ülke hem de bölge için tüm kazanımları geri sarılacak.

Boothroyd ve Koerner’le Skype marifetiyle konuştuk.

» Son protesto dalgasını başlatan Anayasa Mahkemesi kararı neydi?

LK: Son kriz, 28 Mart’taki Anayasa Mahkemesi kararıyla çıktı. Olay uluslararası medyaya ‘Anayasa Mahkemesi meclisi lağvediyor’ şeklinde yansıdı, ama gerçekte olan bu değildi. Anayasa Mahkemesi, belli meclis yetkilerini üstlenmek için yargıçları yetkilendirme girişiminde bulunuyordu. Ana mesele Rus devlet şirketi Rosneft’tle anlaşmaydı. Meclis, Venezuela’nın dış borcunu ödemeyi güvence altına alacak herhangi bir tedbiri onaylamak istemiyordu. Zaten durum Meclis Başkanı Julio Borges’in banka yöneticilerine mektup gönderip hükümete kredi açmamalarını istemesinde kendini gösteriyor.

Anayasa Mahkemesi yasayı imzaladı. Fakat Adalet Bakanı anayasaya aykırı olduğunu söylediği bu kararı bozacaklarını ifade etti. Anayasa Mahkemesi bu kararları izleyeceğiz dedi. Fakat muhalefet eylemleri sürdürdü.

venezuela-da-neler-oluyor-abd-muhalefete-milyon-dolarlar-veriyor-286381-1.
Lucas Koerner

» Talep neydi?

LK: Protestolar 4 Nisan’da, Anayasa Mahkemesi kararına karşı yargıçların görevden alınması talebiyle başladı. Fakat bu talep bir hafta içinde genel seçim talebine evrildi. 9 Nisan’da Maduro bölgesel ve yerel seçimin bu yıl yapılması çağrısı yaptı. Muhalefetten gelen karşılık bölgesel seçim önemli ancak genel seçim gerekiyor, oldu. Protestoların talebi değişiyor, fakat en geniş talep Maduro’nun devrilmesi. Bu üç yıllık rejim değişikliği çabalarının devamı.

» Ülkedeki ekonomik kriz uluslararası medyanın gündemlerinden biri. Durum nedir?

Rachael Boothroyd: Şu andaki durum geçen yıldan daha iyi, aynı oranda kıtlık yok, marketlerde geçen yıl olduğu gibi uzun kuyruklar yok, pirinç, süt gibi ürünler bulunuyor, sorun bunlar çok pahalıyken asgari ücretin düşük olması. Ancak uluslararası medyadaki Venezuela hükümetinin halkını açlığa terk ettiği anlatısı doğru değil. Bir ekonomik programı uygulayıp, halkı onunla baş etmek zorunda bırakmak neoliberal bir strateji. Hükümet krizle baş etmek için çok farklı programlar uyguluyor, çözümler arıyor. Örneğin geçen yıl çok pahalı olan bu ürünler hükümet marketlerinde satılmıştı. Bu yıl halka, mahalle kurulları aracılığıyla destek verildi. Sistem çok daha iyi işledi. Hanelerin yüzde 50 - 60’ına gıda ulaştırılabiliyor bu yüzde 40’ına ulaşamadığı anlamına gelir. Durumu iyileştirmek için çaba sarf ediliyor. Hükümet yaşananları gözardı ediyor, diyemeyiz. Bu da Maduro ve partiye desteğin artışını kısmen açıklıyor.

venezuela-da-neler-oluyor-abd-muhalefete-milyon-dolarlar-veriyor-286382-1.
Rachael Boothroyd

LK: Venezuela neredeyse hiçbir şey üretmiyor. Burada bir ilaç endüstrisi yok. Hükümet yüksek oranda ithalata bağımlı. Bu durum Chavez hükümetiyle başlamadı, 20. yüzyılda başlamıştı. İthalata tahsis edilmiş hükümet dolarlarının çoğunun verildiği uluslararası şirketler bu durumu suistimal ediyor. Pek çok durumda ithalat sahteciliği yapılıyor. Uluslararası şirketler 18 yıldır çok büyük kâr elde ettiler ve aynı zamanda ilaç ve gıda endüstrilerini sabote ettiler. Örneğin en büyük gıda sağlayıcısı olan Polar, muhalefetle bağlantılı Lopez ailesinin. Bu aile, devletin parasını kazanan şirketler sıralamasında 2013’te dördüncü sıradaydı. Şirket, 2015’te listeden kayboldu. Bu nasıl açıklanabilir? Devletin parasını ceplerine atıp üretmemeyi seçmeleriyle… Bu yaşananlar sadece politik değil yapısal da. Bu rantiye ekonomisinin dinamiği. Venezuela’da bu uluslararası şirketlerin ekonomik eylemleri, petrol gelirini mümkün olduğu kadar çalmak üzerine kurulu. Kimi durumlarda, devletin istikrarını da sabote ediyorlar. Bu şirketler mutlu değiller, örneğin, petrol şirketi PDVSA 2003’ten beri devletin politik kontrolü altında. Kârlarının önemli kısmıyla Venezuela’nın sosyal politikalarını desteklemek zorundalar. Muhalefet eğer iktidara gelirse Venezuela’nın hem yerel hem de uluslararası sosyal programlara verdiği maddi desteği ortadan kaldıracak. Küba, Karayipler, Haiti gibi ülkelerde anlaşmalar var… Şayet Venezuela’da hükümet devrilecek olursa bu jeopolitik bir depreme yol açacak. İnsanlar bunun farkında olmalı.

Venezuela’da 18 yıldır süren bir ABD müdahalesi var. Suudi Arabistan gibi başka ülkeler de petrol gelirlerinde büyük düşüşler yaşadılar ama hiçbiri Venezuela’nın gördüğü sosyal ve ekonomik krizi görmedi. Bunda o ülkelerin ABD’nin müttefiki olmaları ve krediye ulaşabilmelerinin çok etkisi var.

RB: Muhalefet; Karayipler, Nikaragua, Haiti gibi ülkelere ucuz petrol sağlanmasına da karşı çıkıp, bunun Venezuala’yı ilgilendirmediğini ileri sürüyorlar. Bu Avrupa’daki, göçmenlerin giderlerini karşılayamıyoruz, şeklindeki sağ söylemini bir benzeri.

» Ekonomik krizde petrol fiyatlarındaki düşüşün etkisi ne oldu?

RB: Dış gelirlerin yüzde 96’sı petrolden geliyor. 2013’ten sonra petrol fiyatlarının düşmesi çok etkili oldu. Üç yıldan beri süren bir ekonomik kriz var. Her geçen yıl yoksullaştı. Halk için çok zor bir durum.

Geçen yıl ekonomik kriz temel tüketim mallarında kıtlık, marketler önünde uzun kuyruklar şeklinde görülüyordu. İnsanlar normalde yedikleri şeylerin yerine yenilerini koydular, örneğin farklı karbonhidrat kaynakları buldular. Yani Venezuela’nın ölümcül bir açlık içinde olduğu ise bir abartı, alternatifler bulunuyor.

» ABD protestoları ne şekilde destekliyor?

RB: ABD, muhalefet partilerine onlarca milyon dolar para akıtıyor. Destek, vekiller aracılığıyla yapılıyor.

LK: Destek Uluslararası Kalkınma Ajansı ve Demokrasi İçin Ulusal Bağış Örgütü (NED) aracılığıyla organize ediliyor.

Bölgede ‘demokrasi çabalarını’ fonlayan bu kuruluşlar CIA’in öncül kuvveti gibi sahada çalışıyorlar. Bu parayı alan bir çok farklı sivil toplum kuruluşu var. Wikileaks belgelerinde örneğin, ABD’nin, 2009 protestocularını “hepsi bizim fonladığımız kişiler” şeklinde andığını gördük… Muhaliflere hükümet küçük yankiler diyor… ABD’nin emperyalist müdahaleciliği Venezuela’da sahada.

» Maduro’yu bu eylemlerle devirebilirler mi?

LK: Silahlı kuvvetlerin ellerinde olmadığı ve toplumun çoğunluğunun şiddetli eylemleri desteklemediği bir durumda bunun nasıl olacağı belli değil. Genel olarak ‘barrio’lar (mahalle/gecekondu) bu eylemlere katılmıyor. Chavismo’yu destekleyen kitleler hükümete sırtını dönüp, barriolardan inip Başkanlık sarayını, devletin kurumlarını kuşatmadan hükümeti deviremezler. Hükümeti devirecek etkileri yok. Muhalefet bunun farkında. Venezuela’ya sürekli bir ABD müdahalesi var. Ancak bütün bunlar Trump yönetimini daha doğrudan bir müdahaleye teşviğe doğru gidiyor.

Suriye’deki ya da Libya’dakine benzer bir müdahale. Ancak Venezuela bu anlamda Trump hükümetinin en yüksek önceliği gibi görünmüyor.

» Muhalifler kimler?

LK: Birleştikleri tek nokta Chavismo’ya muhalefet etmek olan onlarca siyasi partinin koalisyonu. Bunun ötesinde çok az konuda anlaşıyorlar. Radikal sağ, Leopoldo López’in partisi gibi neoliberal partiler (Lopez 43 kişinin öldüğü 2014 protestoları nedeniyle hapiste. Venezuela’nın en zengin -yukarıda bahsedilen-oligark ailesinin oğlu), 18 yılda elde edilen tüm başarıları geri sarmak isteyenler… Gaddar neoliberal uyum tedbirleri uygulamak istiyorlar.

Demokratik Eylem partisi, ismen sosyalist, daha ılımlı bir sosyal demokrat programı var. İstedikleri darbe değil, bölgesel seçim. Yakınlarda, partinin lideri Henry Ramos’un eşine ait bir ses kaydı ortaya çıktı. Eylemlere katılan diğer partilerin ülkeyi yakana kadar tatmin olmayacaklarını söylüyordu. Kendi aralarında çok bölünmüş durumdalar.

RB: Protestocular üst orta sınıf. 18 yıldır hükümet karşıtı protestolarda aynı kişiler yürüyor. Bu kişilerin yoğun olarak bulunduğu doğu Caracas’ta ayrıcalıklı kimselerin yaşadığını pek çok kişi kabul ediyor. Bu durum, işçi mahallelerinde hoşnutsuzluk olmadığı anlamına gelmiyor ama hükümete karşı muhalefetle birlikte sokağa çıkmıyorlar. Hükümetin müttefiki olan sosyal hareketlerin hükümete yönelik eleştirileri de var ama düşünceleri şu; hükümet iktidarda kalmalı ki onu daha devrimci ufuklara doğru itebilelim. Hükümet iktidarda kaldıkça, alan, devrimi radikalleştirmeye açık olacak. Eğer muhalefet, iktidara gelirse, kitlesel özelleştirmeler, neoliberal yapısal uyum programları ve sola, hükümet destekçilerine, komünistlere karşı adımlar atılacağını düşünüyorlar.

» Maduro’ya halkın desteği sürüyor mu?

RB: Ana akım medyaya baktığınızda, Maduro, hiç desteklenmeyen, güç açlığı içinde bir tek adam olarak resmediliyor. Seçilmiş olduğunu belirtmiyorlar. Fakat Maduro’ya önemli bir destek var. Hükümete destek oranı yüzde 35.

18 yıllık ekonomik savaş, hükümeti devirme çabaları, üç yıllık şiddetli ekonomik kriz sonrası ulaşılan bu oranın daha da düşeceğini düşünmüyorum. Yani herkes, hükümeti yüzüstü bırakmış değil. Bu kadar zor bir durumda bile halk hükümeti destekliyor, sokaklara çıkmıyor. Bunun, Venezuela’daki devrime ilişkin halktaki bilinci gösterdiğini düşünüyorum. Kasım ayında Maduro’ya destek yüzde 18’ken bu oran Mart ayında yüzde 24. Artış var. Bu oranın Şili, Brezilya ve Meksika liderlerinin üzerinde olması ilginç, çünkü kimse onların düşürülmesi gerektiğini söylemiyor.

LK: Protestocular büyük ölçüde üst orta sınıf. Ancak bu son dalgada lümpen proletarya diyeceğimiz bir kesim de kaostan yararlanarak çeşitli eylemlerde bulundu. Yoksullar ve genelde 16, 20 yaş arasındaki erkekler. Ancak çoğunluk değiller ve anaakım protestolara eklemlenmediler. Anaakım medyadaki, protestoların yapısı değişti, alt sınıflar sokağa indi, gibi haberleri gerçeği yansıtmıyor. Eğer durum dedikleri gibi olsaydı, yani eğer 13 Nisan 2002’de Chavez’e darbeye karşı sokağa çıkan kitleler bir kez daha sokağa çıksaydı, Maduro da hükümet de bugün yerinde olamazdı.

Biz venezuelanalysis.com olarak hükümeti devam eden dönüşümün garantisi olarak görüyoruz. Benim de kaygı ve sorularım var. Ancak bunlar, uluorta, uluslararası medyada değil, Bolivarcı Devrim’i derinden ve gerçekten önemseyen kişiler arasında yapılacak konuşmalar.