İçki ve sigaradan alınan vergiler yurttaşın belini büküyor. Denetimin de yeterli olmaması kaçak içki ve tütün kullanımını artırıyor. Son 10 yılda sigara tiryakilerinin büyük bölümü artık tütün sarmaya başlarken, yurttaşlar içkilerini evde üretmeye başladı. Dahası kaçak içki üretimini artırarak bunu piyasaya süren üreticiler de bulunuyor. Elimizde resmi veriler olmasa da içki satılan dükkanların bir kısmında […]

Vergilerin yüzde 10’u ‘günah vergisi’

İçki ve sigaradan alınan vergiler yurttaşın belini büküyor. Denetimin de yeterli olmaması kaçak içki ve tütün kullanımını artırıyor. Son 10 yılda sigara tiryakilerinin büyük bölümü artık tütün sarmaya başlarken, yurttaşlar içkilerini evde üretmeye başladı. Dahası kaçak içki üretimini artırarak bunu piyasaya süren üreticiler de bulunuyor. Elimizde resmi veriler olmasa da içki satılan dükkanların bir kısmında maliyeti düşürmek adına kaçak içkilerin satıldığı görgü tanıklarının ifadelerinden anlaşılıyor. Sadece geçen hafta sahte içkiden 22 kişi hayatını kaybetti. Emniyet ekipleri tarafından 5 bin litrenin üzerinde kaçak içki ele geçirildi.

Buna karşılık içki ve sigara üzerinden alınan vergiler, yurttaşın sağlığını koruma adı altında meşrulaştırılsa da rafine şeker, tuz, doymuş yağ, kola enerji içecekleri gibi diğer zararlı ürünlerden bu oranda vergi alınmaması Türkiye’de içki ve sigara üzerinden alınan vergileri “günah vergisi” haline getiriyor, aynı zamanda da AKP iktidarının kendi oy tabanıyla kurduğu ilişkiyi de zedelemiyor. Ancak içki ve sigaradan alınan verginin kapasitesi yeterince zorlanmış görünüyor. Bu arada özellikle yurttaşın alım gücünün düşmesiyle vergiye karşı kaçakçılık ya da kaçınma tepkileri boy göstermeye başladı.

AKP iktidarlarının 2002’den bu yana içki ve sigaraya uyguladığı vergi her geçen yıl arttı. Fakat artış öylesine hızlı yaşandı ki, sadece vergi artmakla kalmadı, aynı zamanda günah vergilerinin toplam vergi gelirleri içindeki payı da arttı.

Vergi hasılatının yüzde 10’u içki ve sigaradan

Muhasebat Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre 2019’un ilk 6 ayında toplam 307,7 milyar TL vergi tahsilatı yapıldı. Bu tutarın 30,6 milyar TL’sini ise sadece içki ve sigaradan alınan ÖTV gelirleri oluşturdu. Böylece toplam vergi hasılatının yüzde 9,9’unu içki ve sigara tüketicileri yüklenmiş oldu. Öte yandan bu oran veri tarihinin de en yüksek oranı oldu. Yıllara göre içki ve sigaradan toplanan ÖTV’nin vergi içindeki payını derledik. Ortaya çıkan sonuç günah vergilerinin vergi içindeki payının 2,5 katına çıktığını gösteriyor. 2000 yılında vergi hasılatının sadece yüzde 3’ü alkol ve sigaradan alınan vergilerden oluşurken bu oran 2005’te yüzde 7’ye 2009’da yüzde 8’e, 2018’de de yüzde 9’a yükseldi.

***

Günah vergisi (Sin taxes) nedir?

Ekonomi literatüründe yeri olan günah vergileri bir tür harcama vergisidir. Genel olarak içki, sigara, kumar, fast food, mısır şurubu gibi mallardan alınan yüksek oranlı vergi olarak tanımlanmaktadır. Buna karşılık şeriatla yönetilen ülkelerde günah vergileri İslam dinine göre günah olarak tanımlanan mallardan alınmaktadır. Günah vergisinin en meşhur örneği Katar’da uygulanıyor. Bu ülkede alkol ve sigaranın yanı sıra domuz etinden de vergi alınıyor.

***

‘Asıl toplanamayan vergiye bakmalı’

İÇKİ ve sigaradaki vergiye ilişkin Ekonomist Atilla Yeşilada ile konuştuk. Yeşilada toplanan vergiye değil, fahiş vergi yüzünden toplanamayan vergiye vurgu yaparken şunları söyledi; “Şimdi vergi toplanıyor deniyor fakat bu işlerde topladığın değil toplayamadığın vergiye bakmak gerekir. Çeşitli saha çalışmaları gösteriyor ki bu vergiler içki sigara tüketimini arzu edildiği ölçüda azaltmıyor. Ne yapıyor insanlar? Kaçağa yöneliyor, evinde yapıyor ya da yapandan satın alıyor”

Buna karşılık kaçak içkinin özellikle turizmi tehdit ettiğini vurguladı. Fahiş vergilerin turizmi baltaladığına da değinen Yeşilada’nın ifadeleri şu şekilde: “Üstelik turizm için de çok zararlı. Bu her şey dahil otellerde asıl para içkiden kazanılır. Kimseyi zan altında bırakmam istemem ama işletmeci de oteline kaçak içki almak zorunda kalır. Yoksa nasıl dayansın bu maliyetlere? Ben gözlerimle şahidim litrelerce kaçak içki imalatı yapılan kaçak tesisler var artık Türkiye’de. Nereye satılıyor bu içkiler? Demek ki kullanan var ki üretilmeye devam ediliyor. Üstelik meselenin bir de sosyal boyutu var. Hadi ben aldım viskimi içiyorum ama emekli vatandaş ne yapacak? En basit bir zevk, bir kadeh içki içmek için maaşının yarısını veriyor. Mutlaka içki de sigara da zararlı alışkanlıklar ama bunun önüne vergiyle değil, bilinçle geçmek lazım” dedi.

Grafik: Anıl Karaca