Sakin ve bol şekerli geçen Paskalyanın ardından İsveç aradığı heyecanı buldu. Konu vergi paraları olunca bu ülkede akan sular duruyor. Panama Belgeleri ve açıklanmaya başlayan başlıklarla İsveç ayağı, haftanın en merak edilen haberiydi. Birleşmiş Milletler’in, İnsan Hakları 2016 İsveç Raporu ve rapordaki “Şu önlemleri acil alın!” çağrıları bile hakkıyla tartışılamadı. İşe baştan başlayalım. Önce Panama Belgelerinin İsveç basınına yansıyan bir özetini aktaralım.

Yaklaşık 11,5 milyon doküman ki bu dünyanın en büyük sızıntısı olarak görülüyor, 1977 yılı ile 2015 arası, uluslararası vergi kaçırma aktivitelerini ortaya çıkardı. Dünyanın çeşitli ülkelerinde birçok politikacının, spor ve sanat dünyasından yıldız isimlerin, mafya liderlerinin, zengin insanların nasıl varlıklarını, posta kutusu şirketlerle yani aslında hiç var olmayan, sadece bir adresi olan şirketlerle dünyanın çeşitli vergi cennetlerinde sakladıklarını ortaya koydu. Dokümanlar Panamalı Avukatlık Bürosu Mossack Fonseca’nın hizmet verdiği kişilere ait. Firma, İsviçre’de Kıbrıs’ta ve Britanya Bakir Adaları’nda, Jersey ve Guernsey adalarında faaliyet gösteriyor.

Anonim bir kişi tarafından belgeler önce Alman gazetesi Süddeutsche Zeitung’a veriliyor. Bunun ertesinde, Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu ICIJ, düzenleyici organizasyon olarak 76 ülkede 370 gazeteciye belgeleri inceleyip yayınlamaları için dağıtıyor. Konsorsiyum, Panama Belgelerini taramaları için İsveç Devlet Televizyonu SVT’de program yapan Görev-İnceleme ekibine teklif götürdü.

Belgelere göre İsveç’ten de Mossack Fonseca Firması’yla bağlantılar olmuş. Ülkenin en büyük bankası Nordea, dokümanlarda ismine en sık rastlanan kurum. Yaklaşık 300 ila 400 posta kutusu şirkete aracılık etmiş. Nordea yönetimi ilk gelen bu açıklamaların ardından, 2009’dan beri bu çeşit faaliyetleri bıraktıklarını çünkü herhangi bir hukuksal incelemede sorun yaşamaktan çekindiklerini açıkladı. SVT’nin Görev-İnceleme ekibi ise Panama Dokümanlarında bankanın 2009’dan sonra da hesap hareketlerinin görüldüğünü söylüyor.

Panama Belgeleri İsveç’te henüz bir siyasiyi yerinden etmedi. İsveç’in listesinde en tepede, hiç birinin ismi açıklanmasa da bir IT milyoneri, Stockholmlü bir doktor, bir ayakkabı tasarımcısı ve “35 yaşında bir adam” var. Hepsi de Mosscak Fonseca’yı kullanmış. İlginç olan İsveç Vergi Dairesi’nin bu isimleri Panama Belgeleri açıklanmadan önce tespit edip en azı 5,5 milyon kron olarak görülen vergi düzenlemelerine tabi tutmuş olması.

Sosyal Demokrat Parti’den, İsveç’in Ekonomi Bakanı Magdalena Andersson olan bitenden memnun. Andersson “Bu belgelerin ortaya çıkması çok iyi. Araştırmacı gazeteciliğin önemini de tekrar anladık. Refahı yaratmanın finansmanı vergiyle oluyor. Nordea’ya tavsiyem, bu markayı hangi ilişkilerle yan yana düşürdüklerini görmeleri. Belki de Nordea yönetimi bir değerlendirme yapmalı” yorumunda bulundu.

Vergi toplama sınavından kısmen geçer not alan İsveç, önceki hafta Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu tarafından fena eleştirildi. Komisyon’un 2016 İsveç raporunda, kadına şiddetten nefret suçuna Roman ve Samilere yapılan muamelelere kadar bir liste var. İsveç’in azınlık topluluğu Romanlara yönelik eğitim, istihdam, ev olanakları ve sağlık hizmetlerinde ayrımcılık yaptığı ayrıca son dönemde Avrupa Birliği içinden gelen Roman vatandaşların “sosyal hizmetlerden yararlanmalarını” engellediği rapor edildi. Komite, İsveç medyasının kronik olarak Afro-İsveçlileri, Romanları, Yahudileri ve Müslümanları negatif resimlemesini endişe verici buluyor. BM çözüm için İsveç’in hiç vakit kaybetmeden bağımsız, ulusal bir insan hakları enstitüsü kurmasını istiyor.