Verginin vergisinin vergisisin

Haberlerde gördüm balık duasına çıkılmış. Ama ölü balıkların önünde, bir balıkçının tezgâhında balık duası yapılıyor. Daha çok balık talep ediliyor. Kimse “Nereden geliyor bu balıklar?” diye düşünmüyor. Belki de düşünüyor ama daha çok balık istiyor. İsteyenin bir yüzü... Daha çok balık, daha çok para, daha çok her şeyden. Sonuçta istemek, hayal etmenin yarısıdır. Sürekli hayallerle yaşarsanız gerçekliğiniz hayale dönüşür. Şak, bu sayede de ne isterseniz yapabilirsiniz.

Yağmur duası var, balık duası var, eşitlik duası, insanlık duası, hak hukuk duası, sevgi duası neden olmasın? Artık tüm dertleri iki okuyup çözebiliriz. Yeter ki inanalım. Adalet içimizde, insanlık içimizde, barış içimizde, kardeşlik içimizde… Ama içimizden çıkmıyor bir türlü.

Toplumsal olarak birbirimize karşı ürettiğimiz nefreti ısıya çevirip oluşan buharla türbinleri döndürsek, kaç tane genç bakanım işsiz kalır maazallah!

Yerli ve milli enerjimizi neden yaratmıyoruz? Adına da “Anerji” diyelim. Enerjiden hiçbir farkı yok, sadece okunuşu değişik. “Carz” gibi düşünün… Burası bizim ülkemiz, bizde öyle her şeyi dayatmak yok artık. Enerji mi? Biz anerji diyoruz artık. En adil ülkeyiz biz. İtiraz edeni paketlerim!

Ülkenin her yeri casus dolu. İnsan haklarını savunan kişiler fullü casus zaten. İnsan hakkını neden savunuyorsun arkadaş? Biz kendi insan hakkımızı kendimiz koruruz. Artık öyle dayatma yok. İnsan hakkının da adını değiştiriyoruz. “İhsan Hakkı” diyeceğiz. Bundan sonra böyle. Bakalım İhsan Hakkı sizin hakkınız hakkında ne düşünüyor? –Şimdi sordum, hepiniz tüm örgütlere üyesiniz.

Çocuklarımız sabahları karanlıkta okula gitmesin, işe çıkarken zifir gibi bir karanlıkta trafiğe düşmeyelim diye ağladınız da ağladınız. Bakanım açıkladı. İşte hesap ortada “anerji” şirketleri bu uygulama sayesinde daha güzel kazanmış. Siz ülkemizin ferahını ya da refahını neden istemiyorsunuz? Şirketler kazanacak ki patronlar kazanacak. Patronlar kazanacak ki zenginler daha zengin olacak. Hiç fakirin cebine para girdiği görülmüş mü? Fakirin cebine para girseydi, fakir denmezdi. O yüzden herkes haddini bilecek. Çekilin, şu deniz otobüsünü kullanacağım iki dakika. Canım çekti.

Bak, bizim yöneticilerimiz en iyisi. Dünyada bizden iyisi yok. Ezinti özenti gibi elalemin bisikletle işine giden başbakanını filan sakın göstermeyin. Adamlar fakir. Adamların daha toprağı yok ya düzgün. Adamların güneş gören ortamı yok, gariban bunlar. Ama Avrupa’nın her yerine meyve-sebze ithal ediyorlar. Adamın toprağı yok ya, bunun nesini ciddiye alalım? –Ha bi ara denk gelir lale alırız. Sonuçta bizim lalemizi de başkasından almak daha kaliteli. Şöyle lalelerden yol kenarına dev bir lale de yapalım ki, ihtişamımız, kalitemiz, gustomuz, zevkimiz, estetik anlayışımız belli olsun. İtibardan tasarruf olmaz.

İtibardan tasarruf olmaz ama mantıktan tasarruf olur. Mantık nedir? Düşünmektir… Sonuçta herkes düşünebiliyor. Sonuçta herkesin bir fikri var. O yüzden fazla fikirlere gerek yok. O yüzden bir kişinin fikri en iyi fikir olabilir. Fazla düşünmeye gerek yok. Ha o kişi ertesi gün tam tersini söylese de, -o anda- ne söylediyse en doğrusu odur. Ne dedi? Şimdi mi dedi? O zaman doğrudur.

Şaşaa debdebe bitiyor artık. Artık öyle çok aşırı pahalı saatler, arabalar, ayakkabılar, çantalar, havlular, arabalar, uçaklar almayacağız. Alacağımız her şeyi aldık. Çevremizin de durumu çok iyi. Onlar da Allah’a şükür iyiler. Neyse biz yine de kurumlar vergisini filan güzel bir şekilde kilitleyelim ki şaşaa size kilitlensin. Siz de azaltın artık şaşaayı sevgili vatandaşlarımız. Ferrari alan vatandaşım o ekstra vergi üzerine ekstra vergisini de verecek. Ya da bizden vergi kaçırıp aracını yurtdışından yarı fiyatının azına alacak. Biz zaten bunu da düşündük, zengin vatandaşımız Ferrarisini yurtdışından alırsa, artık sadece 2 yılda bir yurtdışına çıkması gerekecek. Bu 6 aydı bizden önce. Artık şaşaa bitecek. İki yıllık Ferrari mi olur? Yeni Ferrarilerde görüşmek üzere.

Seçim yaklaşıyor, o yüzden hepinize şimdiden iyi seçimler dilerim. Ne seçerseniz seçin, yine bizi seçin sevgili vatandaşlarımız. Biraz daha vergi alır mısın?