İktidar, baroların seçim sistemi ve yapısını değiştirmeye hazırlanırken hukukçuların tepkisi sürüyor. TBMM Adalet Komisyonu Üyesi ve CHP Aydın Milletvekili Bülbül “Tek adam rejiminin toplumun ana damarları üzerindeki vesayetini ancak adalet kaldırabilir” dedi

‘Vesayeti ancak adalet durdurur’

HÜSEYİN ŞİMŞEK

Ankara Barosu’nun Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’a dava açması ile başlayan tartışmaların ardından iktidar, baroların seçim sistemini ve yapısını değiştirmek için çalışmalara başladı. İktidarın asıl amacının baroları ele geçirmeye çalışmak olduğunu bildiren hukukçular, “Saray, vesayetini savunma üzerinde de kurmak istiyor” açıklamasında bulundu.vesayeti-ancak-adalet-durdurur-729786-1.

“İslam’a yönelik fütursuz saldırılar” olduğunu iddia eden AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, baroların yapısını değiştirmek için yapacakları düzenlemeyi Meclis’e sunacaklarını söylerken TBMM Adalet Komisyonu Üyesi ve CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül ise “Tek adam rejiminin toplumun ana damarları üzerindeki vesayetini ancak adalet kaldırabilir” dedi.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde saray vesayetinin yargıda ele geçiremediği tek yerin barolar olduğunu bildiren CHP’li Bülbül, “İktidarın şu anki çabası baroları ele geçirme çabasıdır. Yargıda savunma, iddia ve karar unsurları vardır. ‘Karar’ merciine bakıldığında yargıçların bağımlılığını artık herkes biliyor. Sarayın vesayet sistemini talimatlı yargı etkin hale getirdi. İddia makamında da savcılar talimatla hareket ediyor. Açılan veya açılmayan soruşturmalara baktığımızda bunu zaten görebiliriz. Geriye bir tek savunma mekanizması kaldı. İnsan haklarını sağlamak ve hukuk devletini sürdürmekle görevli özgür barolar, iktidarı rahatsız ediyor. Şimdi de buraları ele geçirmeyi planlıyorlar” dedi.

TÜM MESLEK ÖRGÜTLERİ TEHLİKEDE

Tehlikenin yalnızca barolar için değil diğer meslek örgütleri için de geçerli olduğunu bildiren Bülbül, “Örneğin salgın sürecinde Türk Tabipleri Birliği halkın gerçekleri bilme hakkıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Özgür basın bunları yayımladı. Bu durum sarayın işine gelmedi. Bu kabul edilemez bir durum. Her şey saraya bağlanmak isteniyor. Baroların ve diğer meslek örgütlerinin özgür delegasyonuna müdahale etmeyi kimse düşünmesin. Bu, yara almış yargının savunma ayağının da vesayet altına alınmasıdır. Tek adam rejiminin toplumun ana damarları üzerindeki vesayetini ancak adalet kaldırabilir” diye konuştu.