Vicdan ve Adalet Nöbeti ablukaya rağmen büyüyor

ZEYNEP KURAY

HDP ‘nin Yoğurtçu Parkı’nda başlattığı Vicdan ve Adalet Nöbeti abluka tanımıyor; destek giderek büyüyor. Şengal katliamının lanetlediği nöbetin 3. gününde parka akın eden demokrasi güçleri HDP’nin başlattığı adalet mücadelesini büyütme çağrısı yaptı.

HDP’nin Yoğurtçu Parkı’nda başlattığı Vicdan ve Adalet Nöbeti’ne polis ablukasına rağmen destek ziyaretleri ardı arkası kesilmiyor. Nöbetin 3. Gününde parka sendikalar, siyasi partiler, meslek örgütleri, hukukçulardan oluşan heyetler akın etti. Üçüncü yıldönümüne giren Şengal katliamının protesto edildiği nöbette , zorbalığa karşı mücadeleyi yükseltme mesajları verildi.

Nöbetin 3. Gününde , Barış Anneleri, Alevi Kurumları, Mezopotamya Kültür Merkezi , Özgürlük Hukuk Platformu, EMEP İstanbul İl Örgütü, EHP ve KESK ziyaret etti. Büyük coşkuyla karşılandı heyetler teker teker kürsüye dayanışma duygularını açıkladılar.

UTKU: CEZAEVİNDEN ÇIKTIĞIMIZI ZANNEDİYORDUM!

Nöbetin ilk ziyaretçileri Barış Anneleri oldu. Barış taleplerini ileten anneler, mücadeleyi yükselteme çağrısı yaptı. Her Perşembe tutuklu meslektaşları için Çağlayan Adliyesi'nde tutukları adalet nöbetini Yoğurtçu Parkı’na taşıdı. Cumhuriyet davasında tutuklu bulunan ve geçen hafta tahliye olan avukatlar Bülent Utku ve Kemal Güngör de yer aldığı heyete, avukatların cübbeleri ile parka girişine izin verilmedi. "Hak, hukuk, adalet" ve "Direne direne kazanacağız" sloganları ile nöbet alanına gelen avukatlar adına söz alan Kemal Aytaç, " Girişte bize yapılan uygulamalar zulmün, baskının ne kadar arttığının göstergesidir" dedi.Toplumda büyük bir adalet arayışın olduğunu ifade eden Aytaç, "Tüm adalet eylemlerinde olmak istedik ve gidebildiklerimize gittik. Ancak burada başka bir şey var. Vicdan da talep ediliyor. O derece vicdansızlık yapılıyor. Bu ülkede adaletsizlik en berbat haliyle uygulanan HDP'dir. Bu baskılar Kürt halkının eşitlik arayışının önündeki engellerdir. Biz de Kürtlerin bu hak ve eşitlik arayışının yanında olduğumuzu belirtiyoruz" diye konuştu.

Avukat Bülent Utku ise "Cezaevinden çıktığımı zannediyordum ama burayı gördükten sonra şaşırdım. Bir saatte ancak içeriye girebildik" dedi.

Özgürlükçü Hukukçular Platformu'ndan İlknur Alcan da yüzlerce avukatın selamlarını getirdiğini dile getirerek, "Her zaman halkımızın yanında olduk, bundan sonra da yanlarında olmaya devam edeceğiz" diye konuştu.

KAYY-DER Eşbaşkanları Semiha Yazar Çiçek ile Tuncay Gökçe de HDP'nin nöbetini ziyaret etti. Çiçek, yaptığı konuşmada, tutsak belediye eşbaşkanları ve milletvekillerine selam gönderdi. Çiçek, faşizmin, her türlü zorbalığın karşısında direniş çağrısı yaptı.

‘İNADINA BARIŞ DİYECEĞİZ!’

HDP ‘yi ziyaret edenler arasında Karakoçan Dernekleri Federasyonu üye ve yöneticileri de vardı. Federasyon Başkanı Ali Edebali, milyonlarca insanın iradesi olan milletvekilleri, belediye başkanlarının tutuklu olduğunu hatırlatarak, "Haksızlığa dur demek için birlik olalım" çağrısı yaptı.

Alevi kurumlara adına gelen Din Alimleri Derneği ve Gazi Cemevi oldu. Diya-Der Başkanı Ekrem Baran Kürtçe yaptığı konuşmada, vicdanların köreltilmeye çalıştığı bu süreçte bu eylemin önemli olduğuna işaret etti.

Gazi Cemevi Başkanı Hıdır Karataş ise "Gazi halkı olarak biz yıllardır nöbet içerisindeyiz. Barış için, eşitlik için, demokratik Türkiye için nöbetteyiz. Bugün gelinen noktada bu tavrı koyanlara teşekkür ediyorum. İnadına barış diyeceğiz, inadına kardeşlik diyeceğiz, birlik olacağız, çoğalacağız" dedi.

‘BU ÖRGÜLER KORKUNUN İFADESİDİR!’

Akşam üzere nöbet yerine gelen EMEP İstanbul İl Örgütü, EHP ve KESK, mücadeleyi büyütme çağrısında bulundu. İlk konuşma EMEP İstanbul İl Örgütü başkanı Güven Gerçek tarafından yapıldı. HDP tarafından başlatılan Vicdan ve Adalet Nöbeti’nin tüm emekçilerin meselesi olduğunu hatırlatarak sözlerine başlayan Güven, polis ablukasına dikkat çekerek, “ Maalesef buraya ulaşmak çok zor. 50 yıldır İstanbul’da yaşıyorum ve 12 Eylül’de bile böyle bir kuşatmayı görmedik. Aynen Cezaevine girer gibi bir adalet nöbetini ziyaret etmeyi; dayanışma içinde bulunmaya çalışıyoruz” dedi.

15 yıldır ülkeyi yönetenlerin ülkeyi getirdikleri durumu bu olduğuna işaret eden Güven, “ Türkiye bugün açık cezaevi gibi yöneliyor, OHAL ve KHK’larla yönetiliyor” diye konuştu. Bugün milyonların talebinin barış, özgürlük ve adalet olduğunu vurgulayan Güven, “ Bizim görevimizde milyonları bu talepler etrafında birleştirmektir. Hepimiz birleştiğinde bunun başaracağımıza inanıyorum. Görüyoruz ki korkuyorlar, bu örgüler, bu barikatlar bu korkunun ifadesidir ama bunlar çözüm değildir; çözüm bu ülkede eşitlik, özgürlük ve demokrasi mücadelesinden geçer” dedi.

EMEP heyetine teşekkür eden HDP Mardin Milletvekili Erol Dora, “ Türkiye’nin gerçekten bu dar boğazdan çıkması ve demokrasiye, hukukun üstünlüğüne, ifade özgürlüğüne ve demokratik bir Cumhuriyete evirilinceye kadar birlikte bu mücadelelerinin süreceğini kaydetti.

‘BARİYELERLE İNAT BİZ KAZANACAĞIZ!’

EMEP İstanbul İl Örgütü ardından nöbeti ziyaret eden KESK İstanbul Şubeler Platformu ile KESK Merkez yönetimi adına söz alan KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen, Vicdan ve Adalet Nöbeti’ni selamlayarak sözlerine başladı. Türkiye’nin çok zor bir dönemeçten geçtiğini hatırlatan Güven, sözlerini şöyle sürdürdü: “ Bugün halkın iradesine ipotek koyanların, seçilmiş milletvekillerini tutukluyorlar, hakikati yazan ve savunan gazetecilerin hapsediyorlar, sesini yükselten kamu emekçilerini ihraç edip, tutukluyorlar. Fakat bu tutuklamalar da, birleşmeyelim diye koyulan bu bariyerlerde mücadeleyi büyütmemizde hiçbir engel teşkil etmiyor. Bizler gördük ki, referandumda AKP yenilebilir; bizler milyonlar olarak AKP’nin kurmak istediği bu zorba düzenine Hayır dedik. Bizler emekçileri olarak AKP’nin KHK’lerle bize dayattığı neoliberal saldırılara da Hayır dedi. Bizler kadınlar olarak emeğimize sahip çıktık ve mücadelelerin hep en ön saflarında yerimizi aldık. Biz kadınlar olarak AKP’nin bize dayatmak istediği baskı ve zulüm politikalarına Hayır dedik. Bizler burada milyonlarız ve halkların birliğini sağlamak için elimizden geleni yapacağız. Bizi ayırmaya çalıştıkları bariyerlere inat birleşerek kazanacağız.”

KEMALBAY’DAN NURİYE VE SEMİH’E DESTEK MESAJI

Gelen heyetlere teşekkürlerini ileten HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay, KESK’in Türkiye demokrasi tarihinde çok büyük mücadeleler ve kazanımlar elde etmiş bir sendika olduğunu hatırlatarak sözlerine başladı. Türkiye’de faşizmin giderek koyulaştığı bugünlerde iktidarın en büyük hedeflerinden bir tanesinin sendikalar olduğunu anımsatan Kemalbay, yaşanan OHAL sürecinde çıkartılan KHK’lerle yüz binlerce kamu emekçisinin işinden, ekmeğinden edilen emekçilerin bu hukuksuzluğa sürece karşı büyük bir direniş sergilediğini vurguladı. Nöbet yerinden KHK zulmüne karşı tutuldukları cezaevlerinde 149 gündür açlık grevinde olan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’ya da destek mesajı veren Kemalbay, “ Nuriye ve Semih işine ve emeğine kavuşmaları için Türkiye haklarının demokrasiye, özgürlüklere, demokrasiye ulaşması için mücadeleyi rehin halde sürdürüyorlar. Bedenlerini açlığa yatırdılar ve aslında bütün dünyanın gördüğünü ne Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ne de Türkiye ‘deki iktidar görüyor. Yapılan Vicdan ve Adalet Nöbeti’nin de onların nöbetidir” diye konuştu.

EHD Genel Başkanı Sibel Uzun, ablukaya rağmen Yoğurtçu Parkı’nda dayanışma ve birliğin her gün biraz daha güçlendiğini kaydetti. Tüm ablukalara rağmen mücadeleyi kararlıkla sürdüreceklerini vurgulayan Uzun, HDP’nin Vicdan ve Adalet Nöbeti başlatarak çok yerinde bir karar aldığını belirterek, “ Bugün bu baskıcı, OHAL rejimine karşı mücadeleyi büyütmek gerekiyor” dedi.