İzmir Kent Konseyi ve İzmir Tabip Odası, ‘Aşı ve Covid-19 salgını’ konulu bir çevrimiçi panel düzenledi. Panelde konuşan Dokuz Eylül Üniversitesi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Arzu Sayıner, bulaşıcı hastalıklara karşı direncin tek çözümünün aşı olduğu söyledi.

Virüs için en güçlü silahımız aşı

Efe SEKİTMEZ

Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi, Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gül Ergör, insanların artık Covid-19 ile ilgili bir şeyler dinlemekten sıkıldıklarını, virüsün her geçen gün önümüze yeni bir sürpriz koyduğunu söyledi.

İzmir Kent Konseyi ve İzmir Tabip Odası tarafından düzenlenen, ‘Aşı ve Covid-19 salgını’ konulu bir çevrimiçi panelde konuşan Prof. Dr. Ergör, “Türkiye’de durum 4’üncü pik olarak geçiyor ama bu durumdan oldukça şüpheliyim. Çünkü biliyorsunuz bakanlık hasta sayısı diye bir şey çıkardı, pozitif vakaları vermemeye başladı. Haziran sonundan Kasım ayına kadar bizi oyaladı bu sayılarla. Biz farklı illerdeki arkadaşlardan duyuyorduk. Ağustos ayında 15 bin vaka olduğuna dair bilgiler geliyordu bize. Ancak bakanlık bize bin vaka olduğunu filan söylüyordu. Gerçek sayılar söylendikten sonra vakalar arttı, ondan sonra kapanma oldu ve sayılarda bir düşüş gerçekleşti. Burada bir pik daha yaşadığımızı düşünüyorum. Bakanlık bizden bir pik sakladı. Daha sonra yaz ayı geldi insanlar dışarı çıktı. Sosyalleşmeye başladı ve vaka sayıları yeniden artışa geçti” diye konuştu.

virus-icin-en-guclu-silahimiz-asi-907494-1.

Prof. Dr. Ergör, şunları söyledi:

“Bakanlık haftalık vaka sayılarını harita üzerinde vermeye başladı. İllerin 100 bin de kaç vaka sayısına sahip olduğunu gösteriyor. Ancak bu konuda da bir gevşeklik söz konusu çünkü bakanlık kafasına göre yayımlıyor bu haritaları. 7-23 Temmuz haritasında doğu da vaka sayılarının daha çok olduğunu görüyoruz. Harita üzerinde Siirt’te inanılmaz bir sayı var. Bu bölgenin hiçbir yerinde olmayan bir durum 100 bin ’de 748 gibi bir sayı mevcut. Burada neler oluyor anlatmalı çünkü bu veri oldukça fazla vaka sayılarına ve tehlikeye işaret ediyor. Eğer öğrenebilirsek buradaki durumu en azından ne yapmamız lazım ne yapmamamız lazım onu öğreniriz. Bu sayıya en yakın olan Diyarbakır 100 bin’ de 223. Bu durum salgının içerisinde farklı bir salgın patlaması anlamına geliyor.”

'HASTALIKLARA KARŞI DİRENCİN TEK ÇÖZÜMÜNÜN AŞI'

Dokuz Eylül Üniversitesi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Arzu Sayıner ise bulaşıcı hastalıklara karşı direncin tek çözümünün aşı olduğu söyledi. Aşı sayesinde birçok hastalığı bitirebildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Sayıner, “Aşı kullanımı ve aşılama programları düştüğünde ise bu hastalıkların ve virüslerin tekrardan güç kazandığını görebiliyoruz. Aşı nesilleri bağışık hale getirmek için uzun soluklu bir savaş haline getirilmeli ve yaygınlaştırılmalıdır. Kovid virüsüne geldiğimiz zaman yine bu hastalığı aşı ile birlikte yok etmek zorundayız. Elimizde bir virüse karşı kullanabileceğimiz bir silah var. Bunu kullanmalıyız. Covid-19 aşılarıyla ilgili toplumda birçok yanlış bilgi dolaşıyor bunlardan birisi MRNA aşılar için DNA değişikliği yapacağına dair bir bilgi. Böyle bir bilginin hiçbir doğruluğu yoktur. Yine inaktif (ölü) virüs aşısı için içerisinde canlı virüsler olduğuna dair yanlış bilgi dolaşmakta toplumda. Tamamen yanlıştır aşının içinde sadece virüsün proteinleri vardır ve vücuda enjekte edilir” ifadelerini kullandı.

virus-icin-en-guclu-silahimiz-asi-907495-1.
Prof. Dr. Arzu Sayıner