Uzmanların çağrılarına kulak tıkayan iktidar, ülkeyi uçuruma sürüklüyor. Salgın kontrolden çıktı. Açlık, ölüm, yoksullukla boğuşan halk kaderiyle baş başa kaldı.

Virüsle mücadelenin tek yolu tam kapanma tam destek

Haber Merkezi

Yaşananlardan ders çıkarmayan iktidarın yanlıştaki ısrarı nedeniyle koronavirüs salgınında rekor üstüne rekor kırılmaya başlandı. Tıpkı geçen yıl 1 Haziran’da olduğu gibi 1 Mart’taki ikinci “normalleşme” kararı da salgın vakalarında patlamalara yol açarken, mevcut tabloyu daha da ağırlaştırdı.

Uzmanların, sağlık meslek örgütlerinin ve bilim insanlarının uyarılarına kulak tıkanması sonucu sadece son bir ayda vaka artışı tam beş kart artı. 7 Mart’ta 11 bin 187 olan günlük vaka sayısı 7 Nisan’da 54 bin 740 bine ulaştı. Hâlihazırda Türkiye vaka artışında Avrupa’da birinci dünya genelinde de dördüncü sıraya yerleşti. Korkunç artışla dünyadaki her 100 pozitiften 8’i Türkiye’de tespit edildi.


Mutasyonsa uğrayan virüs bütün dünya genelinde sıkı tedbirlerin alınmasına yol açarken Arjantin, Almanya, Fransa, İspanya başta olmak üzere pek çok ülke yeniden kontrollü kapanmaya geçti.

UÇURUMA SÜRÜKLÜYORLAR

Salgını yönetemeyen iktidar ise dünyadan dersler çıkarmadığı gibi kısmi, günü birlik tedbirler almaya devam ediyor. 28 günlük tam kapanma çağrılarına kulak tıkayan iktidar, zoraki uygulamaya geçmeye karar verdiği kapanma süresini de ramazana uyarladı. Ramazan ayarlı kapanma takvimi de tam bir kapanma değil. Fabrikalar, işletmeler açık olacak, emekçiler yine yollara düşerek çalışmak zorunda kalacak.

Bilim insanları, meslek odaları, sendikaların görüşlerini dikkate almayan, şeffaf, bilimsel bir salgın politikası yürütmeyen iktidar ülkeyi uçuruma sürüklüyor. Vaka artışı da ölüm sayıları da artarak devam ediyor. Ölümler adeta bir katliama dönüştü. Halkın sağlığını korumak, hastalanmamasını sağlamakla yükümlü iktidar böyle bir sorumluluğu yokmuş gibi davranmaya devam ediyor. Vaka ve ölümleri sorumsuzca davranışları ile yükselten kendileri, suçu halka, yükü sağlık emekçilerine yıkmaya devam ediyorlar. Yayınlanan tablolar bir utanç tablosu olması gerekirken yetkililerin, sorumluların yüzü dahi kızarmıyor.

HALKA DESTEK VERİLSİN

Dünya pandemiyle mücadele ederken paket üzerine paket açıklıyor. Son olarak ABD’de Joe Biden yönetimi 1,9 trilyon dolarlık destek paketini açıkladı. Buna göre herkese bin 400 dolarlık destek sunulacak. Almanya hibe ve destekleri de içeren 8 milyar Avroluk paketi geçen ay devreye soktu. Son ayların başarılı ülkelerinden İngiltere ocak ayında açıkladığı pakete yeni paketler ekledi. Türkiye’de ise çalışanın neredeyse tek güvencesi olan Kısa Çalışma Ödeneği (KÇÖ) 31 Mart tarihi itibariyle kaldırıldı. Kısa çalışma ödeneğinin neredeyse tüm kaynağı İşsizlik Fonu’ndan karşılandı. Yani işçinin olan para işçiye lütuf gibi verildi. Milyonlarca çalışan günde 50 liralık parayla yaşamaya zorlandı. Bunu yaparken de kaynak yetersizliği öne sürüldü. Oysa ki yeterli kaynaklar var. Ancak AKP her zaman olduğu gibi pandemi de tarafını rantiyeden, sermayeden yana yaptı. Patronlara yapılan ödemeler aksamadı. Otoyol, köprü, havaalanı gibi projeler için müteahhitle verilecek garanti ödemelerin tümü yapıldı. 26 Türkiyeli milyarder servetini bir yılda yüzde 39 artırdı, toplam servetlerini 38,3 milyardan 53,2 milyar dolara yükseltti. Milyonlar derin bir yoksulluk sarmalı içine girerken zenginler daha da zenginleşti. İşçilerinin kaderine de Kod-19’la çalıştığı yerden çıkarılmak düştü. Acil olarak tam kapanmaya gidilerek tüm toplum kesimlerine gerekli destekler sağlanmalı.

***

virusle-mucadelenin-tek-yolu-tam-kapanma-tam-destek-862319-1.

VAKA SAYISI 1 AYDA TAM 5 KAT ARTTI

Yanlış yönetim, alınmayan önlemler ve tedbirsiz normalleşme nedeniyle salgın kontrolden çıktı. Son bir ay içinde vaka artışı beş kat artı. 7 Mart’ta 11 bin olan vaka sayısı 7 Nisan’da 55 bine çıktı.

***

HEMEN ŞİMDİ DAHA GEÇ OLMADAN

1- GEÇİCİ DEĞİL BİR AYLIK TAM KAPANMA

Zorunlu işler haricinde tüm işletmeler bir ay boyunca kapatılsın. İnşaatlar dursun, üretime ara verilsin. Zorunlu işlerde çalışanlara aşılamada mutlaka öncelik sağlansın.

2- HERKESE NAKDİ DESTEK VE ÜCRETLİ İZİN

İşyerleri geçici olarak kapatılan herkes ücretli izne çıkarılsın. Asgari ücret ve yoksulluk sınırları gözetilerek bir kereye mahsus karşılıksız maddi destek verilsin.

3- FATURALARA AF, BORÇLARA ERTELEME

Esnaf ve üretici borçlarının faizleri silinmeli, anapara taksitlendirilmeli. Elektrik, su ve doğalgaz faturaları insani tüketim hakkı gözetilerek ücretsiz yapılmalı.

4- TÜM SAĞLIK HİZMETLERİ KAMULAŞTIRMALI

Bu süre içerisinde halkın sağlık hizmetlerine ulaşmasının önündeki tüm engeller kaldırılmalı. Özel sektör dahil tüm hizmetler kamulaştırılmalı.

5- YAGIN TEST, İZOLAYON VE HIZLI AŞI

Aşı belirsizliği bitirilmeli. Bakanlık nisan ayı sonuna kadar 50 milyon doz aşının geleceği söyledi. Bir aylık kapanma döneminde toplumun
yüzde 60-70’i aşılanmalı.

6- İNSANLARIN HAYATLARI SİYASETE ALET EDİLMESİN

Pandemiyle mücadele yönetiminde bilim insanları ve meslek örgütleri söz-karar sahibi olmalı. Mücadele şeffaf olmalı, siyasi ve ekonomik çıkar ve tercihlere heba edilmemeli.

***

BİLİM İNSANLARI YAPILMASI GEREKENLERİ ANLATTI

Prof. Dr. Faruk Aydın: Hafta sonu kapanma yetmez

Trabzon Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Faruk Aydın, mutasyonlu virüs etkisiyle Covid-19 vakalarının daha da artacağını belirterek, “Ramazan ayında tam kapanma uygulanmalı” diye konuştu.

Ramazan ayını şans olarak gördüğünü söyleyen Aydın, “Ramazanda birçok sektörün faaliyetlerinde yavaşlama oluyor, hatta faaliyetlerini kendiliğinden durdurup restorasyon gibi işlemlerini yaptıkları bir dönem. Bunu fırsat bilip insanların daha fazla kurallara uymasının sağlanabileceğini, hatta bazı kapanma uygulamaları da yapılabileceğini düşünüyorum. Bu süreyi çok iyi kullanmalıyız” diye konuştu.

Bunun yapılmaması durumunda vaka sayılarının artmaya devam edeceğini vurgulayan Aydın, “Gidişat onu gösteriyor. Bizi daha kötü günler bekliyor. Ölüm sayısı da günlük 211 gibi ciddi bir sayıya ulaştı. Önlem alınmaması durumunda bu sayıların kendiliğinden aşağı inme şansı yok” ifadelerini kullandı.
Yalnızca hafta sonu uygulanan sokağa çıkma kısıtlamalarıyla vaka sayısının düşürülemeyeceğini belirten Aydın, “Geçtiğimiz yıl uygulanan kapanmalarla say��ların ciddi şekilde kontrol edilebildiğini göstermiştik. Şimdi sadece hafta sonu kapanmayla bu sayılarla mücadele etmenin çok zor ve yetersiz olduğunu görüyoruz. Kapanma ile sayılarla ancak mücadele edebilir hale gelebiliriz” dedi.

Prof. Dr. Aydın, “Yoğun bakımlarımız doldu ve yoğun bakıma girmek için sıra bekleyen hastalarımız var. Sayıların mutlaka düşürülmesi gerekiyor. Aksi halde bizi hiç iyi günler beklemiyor. Şayet bu hızla devam ederse çökme hızı çok uzak değil, aksine yakındır” şeklinde konuştu.

Vaka sayısının yakın zamanda 70 bine çıkacağını söyleyen Aydın, “Mevcut hasta yükünün yüzde 25 ile yüzde 50 civarında artması durumunda sağlık hizmetlerini sunamaz hale geliriz” ifadelerini kullandı.

***

Prof. Dr. Mehmet Ceyhan: 10 gün karantina yeterli değil

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, mutant virüsün bulaştırma süresinin daha fazla olduğunu, bu nedenle 10 gün olan karantina süresinin uzatılması gerektiğini söyledi.

Ceyhan, “Bir çalışma, bulaştırma süresinin daha uzun olduğunu gösterdi, 13,3 gün diye bir süre buldular. Böyle bir durumda bizim rehberlerimizi güncellememiz lazım. Hastalığı geçirenleri 10 günde işe başlatıyoruz, eğer 14 güne kadar bulaştırıyorlarsa bu süreyi değiştirmemiz lazım” dedi. Mutant virüsün yüzde 50 daha bulaştırıcı olduğunu belirten Ceyhan, bu nedenle 1 metrelik sosyal mesafenin mutant virüs için güvenli olmadığını kaydetti. Ceyhan, “En az 2 metre olmalı. Bulaşı önlemenin daha zor olması nedeniyle ekstra tedbirler uygulanmalı. Aynı şiddette seyretse bile ölüm sayılarında artma gözleniyor çünkü koronavirüs vaka sayıları hızla artıyor. Bu yüzden de hastanelerin ve yoğun bakımların yükü artacak ve mücadelemiz daha da zorlaşacak” diye konuştu.

***

Prof. Dr. Sarp Üner: Sert tedbirler uygulanmalı

Günlük vaka sayısı dün itibarıyla 55 bine ulaşmışken Türk Tabipleri Birliği (TTB) Covid-19 İzleme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Sarp Üner, acil önlem ler alınmazsa her gün yeni rekorların kıralacağı uyarısında bulundu. Prof. Dr. Sarp Üner şöyle dedi: “Önlemlerin gevşetilebilmesi için temel birkaç kriter var. Vaka sayısında sürekli bir azalma görüşmesi gerekiyor. Biz ise tam tersi artış varken mart ayı başında önlemleri neredeyse tümüyle kaldırdık. Daha fazla önlem almamız gereken bir dönemde önlemleri kaldırdık. Bunun sonucunda da artış hızlandı. Önlemler kaldırıldığında vaka sayısı 8-9 bin civarındaydı. Şimdi geldiğimiz noktada tüm ülke kıpkırmızı oldu. Vaka sayısı 4 kat, ölüm sayısı 3 kat arttı. Sağlık sistemi üzerindeki yük giderek artıyor.

Önlemlerin zamanında alınması elzem. Yarın bugünden hep geç oluyor. Önlem alınmadığı için insanlar hastalanmaya ve ölmeye devam ediyor. Bu nedenle en az 4 hafta kapanma şart. Yurttaşlara ekonomik ve sosyal destek sağlanarak tüm sektörleri içine alan bir kapanma gerçekleştirilmeli. Sürekli tarama yapılmalı. Aşılamada geldiğimiz noktaya bakarsak, bu hızla daha bir yıl aşılama yapmamız gerekir. Aşılama süreci son derece hızlı bir şekilde tamamlanmalı. Risk altındaki gruplara aşıda öncelik verilmeli. Tüm veriler şeffaf biçimde paylaşılmalı. Bunlar yapılmadığı ve önlem alınmadığı sürece her gün rekor kırmaya devam edeceğiz.”

Prof. Dr. Osman Küçükosmanoğlu: İstanbul’da yatak sıkıntısı var

İstanbul Tabip Odası (İTO) Genel Sekreteri Prof. Dr. Osman Küçükosmanoğlu, “Önlem alınmadığı sürece her gün rekor kırmaya devam edeceğiz. En az 4 hafta kapanma şart” diyor. Hastanelerdeki yoğunluğa dikkat çekerek, durumu çok ağır olmadığı sürece ciddi semptomları olan hastaların bile hastaneye yatırılmadığını kaydeden Küçükosmanoğlu şu ifadeleri kullandı: “7 Nisan’da açıklanan vaka ve ölüm sayısı, salgının başından beri görülen en yüksek sayı. Bunun yansıması İstanbul’da çok hissediliyor. Yatak sıkıntısı başladı, yeni servisler açılıyor. Salgının daha önceki ilk iki pikinde olmamıştı; ama şimdi ciddi semptomu olan hastalar bile hastaneye alınmıyor. Çok ağır vakalar dışındaki vakalar evde tedavi ediliyor. Bu dönemde daha fazla genç hasta var. Salgınla mücadelede bu duruma gelinmesinde en önemli etken kontrolsüz açılma kararı oldu. Bir an önce seyahat kısıtlaması, yüz yüze eğitime ara, ibadethanelerin kapatılması gibi tedbirler alınmadı. Çarklar dönsün diye işyerleri açık kaldı. Bizim önerimiz ise acilen tam kapanma.”

Doç. Dr. Afşin Kayıpmaz: Kamuda ve özelde kapatma

İktidarın kurduğu Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Afşin Kayıpmaz, ramazan ayı içerisinde ek tedbirlerin alınabileceğini söyledi. Kayıpmaz yaptığı açıklamada, “Kamuda, özel sektörde uzaktan çalışma, bazı kapatma kararları düşünülebilir. Bilim Kurulu toplantısında ramazan ayı içerisinde vaka sayılarını düşürmeye, insan hareketliliğini azaltmaya yönelik tedbirler gündeme gelecek. Burada tartışıldıktan sonra bakanımız tarafından Cumhurbaşkanlığı kabinemize sunulacak” ifadelerini kullandı.