Google Play Store
App Store

İtalya, Hollanda derken Avusturya’da da sandıktan aşırı sağcılar çıktı. Özgürlük Partisi’nin seçim zaferi ülkeyi sarsarken koalisyon süreci sancılı geçecek. Merkez sağcılar dahi FPÖ ile işbirliğinden yana değil.

Viyana da düştü!
Viyana’daki FPÖ mitingini protesto eden göstericiler “Naziler Parlamentodan Çıksın” pankartı taşıdı. (Fotoğraf: AA)

Dış Haberler

Avusturya’da pazar günü yapılan genel seçimlerden aşırı sağcı Özgürlük Partisi (FPÖ) birinci çıktı. Böylece yabancı düşmanı, Avrupa Birliği (AB) karşıtı görüşleriyle bilinen parti ülkenin en büyük siyasi gücü haline geldi. Özgürlük partisi oylarını yaklaşık yüzde 10 artırdı. İktidardaki muhafazakar Avusturya Halk Partisi (OVP) tarihi bir yenilgi alsa da ikinci oldu. Sosyal demokratlar üçüncü sırada yer aldı. Şu an iktidardaki ÖVP’nin küçük koalisyon ortağı Yeşiller’in oy oranı yüzde 13,9’dan yüzde 8,2’ye geriledi.

KARA BİR TARİH YAZDILAR

Seçimlerin ardından taraftarlara hitap eden FPÖ lideri Herbert Kickl, "Tarih yazdık" dedi. FPÖ’nün iktidara hazır olduğunu belirten Kickl, tüm partilerle görüşmeler yürütmek istediğini, "ellerinin herkese açık olduğunu" belirtti. Ancak partinin hükümet kurabilmesi için koalisyon ortaklarına ihtiyacı var ve diğer partilerin FPÖ ile ortaklığa sıcak bakmamaları nedeniyle hükümet kurma sürecinin sancılı geçmesi bekleniyor.

Herbert Kickl

ÖVP, FPÖ ile koalisyona kapıyı tam kapatmamasına rağmen, parti lideri Kickl ile iş birliğine yanaşmıyor. Ancak Hollanda örneğinde olduğu gibi Kickl’ın kendini hükümet dışında tutması zor görünüyor. Hollanda’da 2023 sonbaharındaki seçimleri kazanan aşırı sağcı Geert Wilders, kendisine yönelik boykotlar nedeniyle hükümet kurulmasının önünü açabilmek için kenara çekilmişti.

FPÖ DIŞI SEÇENEKLER

Parti lideri Andreas Babler, seçim sonrasında yaptığı açıklamada, FPÖ’ye karşı bir ittifak kurmak için görüşmelere açık olduğu mesajını verdi. Yüzde 9,2 oy alan liberal NEOS partisinin de üçlü bir koalisyon kurulması durumunda koalisyonda yer alması olası.

HÜKÜMETİ VERMEYEBİLİR

Daha önce FPÖ’nün olası seçim zaferine karşı endişelerini ifade eden Yeşiller partili Cumhurbaşkanı Alexander Van der Bellen’in hükümeti kurma görevini FPÖ’ye verip vermeyeceği de kesin değil.

Bellen bu konuyu açıkta bırakarak önümüzdeki haftalarda Ulusal Konsey’de temsil edilen tüm siyasi partiler ile görüşmeler yürüteceğini ve ne tür çoğunluklara ulaşılabileceğini istişare edeceğini kaydetti.

"Şu an çözümler ve uzlaşılara varmak gerekiyor" diyen Cumhurbaşkanı, hükümetin kuruluşunda liberal demokrasinin temellerine riayet edilmesine önem vereceğini vurgulayarak bu temel ilkeler arasında hukuk devleti, kuvvetler ayrılığı, insan ve azınlık hakları, medyanın bağımsızlığı ve AB üyeliğini saydı. Avusturya’da şimdiye kadar geleneksel olarak cumhurbaşkanları, hükümeti kurma görevini hep seçimlerden çıkan en güçlü partiye vermişti. Ancak Anayasa’da yazılı bu tür bir kural da bulunmuyor.

GÖÇMENLER ÖNE ÇIKTI

FPÖ’nün seçim kampanyalarının odak noktalarından biri, iltica politikaları olmuştu. Hükümetin iltica politikalarını sert bir şekilde eleştiren FPÖ, "Avusturya’yı bir "kale" haline getirmek, ilticayı kat’i bir şekilde durdurmak ve siyasal İslam’ı yasaklamak gibi vaatlerle dikkat çekti.

SAĞA KAYIYORLAR

Seçim sonuçlarıyla, Avrupa’da aşırı sağın seçim zaferlerine Avusturya da eklenmiş oldu. İtalya’da 2022’de Giorgia Meloni’’nin İtalya’nın Kardeşleri Partisi, Hollanda’da 2023’te Özgürlük Partisi iktidara gelmişti. Fransa’da haziran ve temmuz aylarında yapılan genel seçimlerin ilk turunda aşırı sağcı Ulusal Cephe birinci gelmiş, ikinci tur seçimde sol ittifak’ın ardından ikinci olmuştu.

Almanya’da da aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) 1 ve 22 Eylül tarihlerinde yapılan üç farklı eyalet seçimlerinde Thüringen’de birinci, Saksonya ve Brandenburg’da ikinci olmuştu.