Beni çıldırtan konulardandır, internette kimi basın organlarınca çoğunlukla içeriğinde önem taşımayan magazin ağırlıklı, aldatmalı-aldatmacalı başlıklar atılması: “şok, şok haber, şoke eden, flaş, flaş gelişme” gibileri... “Merak edeceksiniz de tıklayacaksınız” hesabı, kandırmaca işte... “Çok okunmuşlarda” yer alacak böylece izlenme durumu ya... Neredeyse flaş habersiz kalmayacağınız, şok olamayacağınız, inanılmazlarla dolu bir yayıncılık anlayışı; sanki bizim şok olacağımız, flaşsız bir şeyler kalmış gibi bu memlekette... Hem neden bu iki sözcük de Fransızca? Kulaklarımızda şöyle daha bir etki bırakıyor diye mi kullanılıyor yabancı bir dilde? Yoksa Türkçesi yok mu?.. Var. Şok: Şaşırtıcı, alışılmamış, beklenmedik... Şoke etmek: Şaşkınlığa uğramak. Şoke olmak: Şaşkına dönmek, şaşırmak... Flaş’a gelince: İletişimde üstünlüğü olan, önemli (haber)... Nelerini gördük biz, ne cinslerini de görüyoruz değil mi?! Bir örnekse şu habere gelelim, bakalım nasıl bir “flaş gelişme” olmuş, biz de “şok olmuşuz”: Gezi Direnişi’nde Ali İsmail Korkmaz’ın ölümüne neden olan polisler ve esnafın Kayseri’de yargılandığı davada, iki polis 6’şar yıl, Ali İsmail’e çelme takan fırıncıysa 4 yıl ceza aldı. Ali İsmail’e son tekmeyi atan polis memuru Mevlüt Saldoğan, tutuklu kaldığı süre de göz önüne alınarak yalnızca 4 yıl 2 ay sonra tahliye olabilecek. Tutuklanarak cezaevine gönderilen diğer polis Yalçın Akbulut’sa 6 yıl 2 ay sonra hapisten çıkacak... Şimdi burada haberin salt duyurusuna mı -hadi onların deyişiyle konuşalım- şok’u ya da flaş’ı kullanıyorlar?  Yok, haberin içeriğindeki adalet(sizlik) kavramına değiniyorlarsa o zaman yerine oturmuş bu iki sözcük de... Yaşam boyu tutsaklık cezası alması gerekenler 3-5 gün sonra tahliyeyle salıverilecekse, buna mı demeliyiz yoksa flaş gelişme ya da şok haber? Bu son olay da; gerçekte duyumsadıklarımızın, duyduklarımızın ve yaşadıklarımızın yeni bir örneği daha, o kadar. En iyisi şu Fransızca’dan giriş yapan şoku da, flaşı ve benzerlerini de kaldırmalı ortadan ki, kanıp durmasın insanlar yine ve yine... Birçoklarının elini kolunu sallayarak dışarıda rahatça dolaştığı bir ülkede hiçbir şey şok edemez artık beni; vız gelir tırıs gider flaş’ı da şok’u da...