AB ülkelerine yapılacak ziyaretler için gerekli olan Schengen vizesi ve ABD vizesinde yaşanan kriz sebebiyle ihracatçılar rotayı Uzakdoğu ve Dubai'ye çevirdi. Bazı firmalar katılımcı oldukları fuarlara dahi katılamazken özellikle Singapur, Hong Kong, Dubai ve Rusya gibi ülkelerdeki fuarlarda hareketlenme olduğu kaydediliyor.

Vize krizine 'Karayip' alternatifi: 'Vatandaşı ol, vizeye takılma'

Türkiye'den Avrupa Birliği (AB) ülkelerine yapılacak ziyaretler için gerekli olan Schengen vizesi ve ABD vizesi alınmasında yaşanan kriz sebebiyle ihracatçılar, katılımcı oldukları fuarlara dahi gidememeye başladı.

Dünya gazetesinin haberine göre; ihracatçılar fuar ve organizasyonlara katılım için rotayı Uzakdoğu ve Dubai'ye çevirdi. Vize sıkıntısına alternatif çözüm olarak ise yatırım yoluyla vatandaşlık programları öne çıkıyor.

Konsoloslukların vize konusunda iletişime kapalı olduğunu ve son derece ketum davrandıklarını belirten sanayiciler, bu durumun ihracatının yarısından fazlasını AB ülkelerine yapan Türk ihracatçıları için önemli bir problem oluşturduğuna dikkat çekerek Avrupa’daki fuarların diğer bölgelerdeki alternatiflerine olan ilginin giderek arttığını ifade ediyor. Sanayiciler; özellikle Singapur, Hong Kong, Dubai ve Rusya gibi ülkelerdeki fuarlarda ciddi bir hareketlenme olduğunu söylüyor.

'KARAYİP VATANDAŞI OLUNURSA ÇİN'E VİZESİZ GİRİŞ YAPILABİLİYOR'

Özellikle ticari vize başvurularında yaşanan bu sıkıntılar yatırım yoluyla vatandaşlık programlarının önemini bir kez daha ortaya çıkardığını kaydeden Henley & Partners, Türkiye Direktörü Burak Demirel, “Yatırım yoluyla vatandaşlık programlarında 8 program var. Beş tanesi Karayipler’de, üç tanesi Avrupa Bölgesi’nde. Türkiye’yi de katarsak 9 tane var. Bu programlar, Antigua ve Barbuda, St. Kitts and Nevis, Grenada, Dominica ve St.Lucia ülkelerinde mevcut. Karayipler’de süreçler 6-8 ay ve 100 bin dolar hibe yapmak gerekiyor. Direkt vize serbestliği gibi düşünebiliriz. Mesela Çin vizesi çok zor. Karayipler’de vatandaş olabilirsen Çin’e vizesiz giriş yapılabiliyor. Bu ülkelerin bunu yapma amacı ekonomilerini kalkındırmak ve doğrudan yabancı yatırım çekmek için yapıyorlar. Bu paralar da ekonomik gelişime katkıda bulunan devlet fonlarına gidiyor. Avusturya ise en üst segment. 8 milyon Euro ticari yatırım ya da 3 milyon Euro hibe yapmak gerekiyor. 2-3 yıla yakın süren bir süreci var. Montenegro çok popüler Türkiye’de. Türkler, oranın coğrafi alt yapısını çok seviyorlar. 250 bin Euro ya da 450 bin Euro gayrimenkul alınması gerekiyor. 8-10 ay arasında bir süreç var. Güvenlik araştırmasını da devlet kendisi yapmıyor, yabancı firmalar kullanıyorlar. Bu da güvenlik açısından önemli bir unsur" dedi.

'YA FUARI DÜZENLEME YA ŞARTLARI KOLAYLAŞTIR'

AB'nin Türkiye’nin en çok ihracat yaptığı bölge olduğuna işaret eden İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İHBİR) Başkanı Kazım Taycı, Almanya ve Fransa’nın vize ile ilgili uyguladıkları politikalardan dolayı diğer bölgelerdeki bazı fuarları kendi elleriyle parlatmaya başladıklarını kaydetti.

Dünyanın her yerinden insanların AB ülkelerine ticaret yapmak için gelmesine karşın çok ağır vize koşulları uygulandığını anlatan Taycı, “Ülkeye girişte kapıdaki polis bile ‘sen buraya neden geldin’ gibi bir tavır içerisinde. İnsanlar bunu görüyor. Diğer tarafta, Dubai’ye gittiğinde, kapıda vizeni alabiliyorsun, çok daha hoş karşılanıyorsun ve AB’deki fiyatların yarısına konaklayabiliyorsun. Eskiden Almanya ve Fransa’daki fuarlara çok büyük ilgi varken, şimdi bakıyoruz Dubai’deki Gulfood Fuarı’na ilgi çok arttı. Bunun en önemli sebeplerinden birisi uygulanan vize poltikası” dedi.

Taycı, şöyle devam etti:

“Ülkende uluslararası bir fuar düzenliyorsan, bu fuara katılmak ya da gezmek amaçlı başvuran varsa, belgeleri de uygunsa, bu insanlara hayatı zorlaştırmasınlar. Ya bu fuarı düzenleme, ya da şartları biraz daha kolaylaştır. Her boşluk bir şekilde dolar. Vize konusundaki bu sert tutum nedeniyle hep alternatifleri olmaya başladı. Singapur, Dubai, Hong Kong gıda fuarları çok ciddi hareketlendi”