ABD’de, radikalliğin yok edilmesi üzerine bir tartışma gerçekleştirildi. Uzmanlar, “Radikalizmin büyümesinin ana sebebi devlet dışı aktörlerin desteklenmesi. ABD açıkça Suriye hükümetine karşı militanları destekledi, fon tahsis etti” dedi

Washington'da apolitik radikalizm tartışmaları... Ana sebebi devlet dışı aktörlerin desteklenmesi

ÖMÜR ŞAHİN KEYİF Washington @omurkeyif

ABD’nin başkenti Washington’da geçen perşembe yüzden fazla uzman, bir araya gelerek, radikalliğin önlenmesi ve yok edilmesi üzerine tartıştı. Etkinlik, 24 düşünce kuruluşundan oluşan Resolve (Çözüm) Ağı tarafından düzenlenen yıllık konferansların üçüncüsüydü. ABD Barış Enstitüsü’nde gerçekleştirildi. Bölgedeki ana sorunlardan radikalliğin, Batı merkezli bakış açısıyla nasıl ele alındığını görmek için önemliydi. Konuşmalar, araştırma sunumları, tartışma gruplarının ana konusu, özellikle gençlerin, ismiyle dile getirilmese de radikal İslamcı örgütlere katılmalarının engellenmesi ve radikallikle mücadele oldu.

Binlerce grup var
Dünyada misyonunu radikallikle ve çatışmayla mücadele olarak belirleyen kuruluşların sayısı binlerle ifade ediliyor. Bu gruplar, yerel yönetimler ve uluslararası devletlerin yanı sıra üniversitelerle işbirliği yapıyor. Çalışmaları yürütenler arasında ABD Kalkınma Ajansı, Dünya Bankası ve Birleşmiş Milletler gibi büyük bürokrasilerin çatısı altında kurulmuş ajanslar da var.

Nörobilim çalışmaları yapılıyor
Radikalliği önleme çabası kapsamında ilginç çalışmalar yürütülüyor. Yelpaze, radikal örgütlerin tehlikesini anlatan mizah videoları çekmekten akademik araştırmalara kadar farklı disiplinlere doğru genişliyor. Gençler için radikal grupların ‘çekiciliği’, çatışma ve tolerans üzerine yapılan çalışmalarda psikolojinin ve hatta sinir siteminin davranış ve öğrenme ile ilişkisini inceleyen nörobilimin imkânlarından da yararlanılıyor.

Politikadan arındırılıyor
Resolve Ağı’nın toplantısında hemen göze çarptığı üzere, bu küresel ‘önleme çabası’ içinde, bireysel özellikler ve yerel alanın karakteri önem kazanıyor. İç ve dış politikaların, radikalliğin görüldüğü alanlardaki savaş, işgal, emperyalist politikaların etkileri ise sohbet ettiğimiz pek çok kişinin farkında olduğu ama Washington’da yüksek sesle konuşulmayan konular arasında.

Dolan: Politik irade gerek
FHI 360 isimli sivil toplum örgütünden Theo Dolan’ın görüşü de bu yönde. Barış inşası, radikalizmin önlenmesi, nefret suçuyla mücadele gibi alanlarda beş yıl kadar Kenya’da çalışan Dolan, şöyle konuşuyor: “Dünyanın herhangi bir yerinde gençlerin direnç inşası için çok iyi bir program geliştirebilirsiniz ancak politik irade yoksa ya da bunun gerçekleşmesi önünde politik engeller varsa ya da tek bir politik olay meydana gelirse, bu çeşit programın tüm umut verici etkilerini altüst eder.” Dolan ayrıca, yürütülen projelerde doğru gençlik kitlesine ulaşılamadığını da söylüyor.

Sistemin kendisi projelerden önemli
Söz konusu projelerin etkili olması üzerindeki başka bir engelse, Dünya Bankası ya da BM gibi büyük bürokrasilerde sistemin kendisinin, o sistem içinde oluşturulan projelerden daha önemli olduğu gerçeği. Dünya Bankası’nda Kırılganlık, Çatışma ve Şiddet Grubu Danışman’ı Alys Willman, BirGün’ün sorusu üzerine yapıyı şöyle anlatıyor: “Dünya Bankası’nda bir çalışan örneğin, toplum içinde sosyal uyuşmayı teşvik ettiği, şiddetin azalmasına katkı sağladığı, şiddet içerikli radikallik için uygun bir ortam yarattığı için değil, ülkeye daha fazla krediyi garanti altına aldığı için terfi ediyor.”

washington-da-apolitik-radikalizm-tartismalari-ana-sebebi-devlet-disi-aktorlerin-desteklenmesi-512963-1.
Alys Willman​

Gül: Jeo-politikaya odaklanılmıyor
Etkinlik kapsamında, İslamabad’daki Araştırma ve Güvenlik Çalışmaları Merkezi’nin kurucusu İmtiaz Gül de bir tartışma grubu yönetti. BirGün’ün de katıldığı tartışma sonrasında, sohbet ettiğimiz Gül, genel olarak bu tür toplantılarda konunun ele alınış biçimini şöyle özetliyor: “Bu tartışmalarda, jeo-politika ve jeo politikaların sonuçları üzerine yeterli odaklanılmıyor. Çünkü ABD, Avrupa Birliği, ve bu ülkelerin çoğu NATO şemsiyesi altında beraber. Genellikle jeo-politikanın sonuçlarıyla ilgileniyorlar, nedenleriyle değil. Örneğin, İsrail’e Avrupa ve Amerika’nın desteği Batı karşıtı duyguların yayılması için en büyük tetikleyicilerden biri. Bu mesele bu tip tartışmalarda gündeme getirilmiyor. Bunun yerine, genç nesillerin radikal örgütlere katılmaması ve belirli bir gruba katılırken eleştirel düşünmeleri gerektiğini söylememize yardımcı olacak strateji ve yaklaşımlara nasıl ulaşabileceğimizi konuşuyoruz. Yapmaya çalıştığımız şey, jeo politikaya değinmeden yerel düzeydeki meseleleri irdelemek. İnsanlara konuları irdelerken daha eleştirel olmalarını söylüyoruz.”

washington-da-apolitik-radikalizm-tartismalari-ana-sebebi-devlet-disi-aktorlerin-desteklenmesi-512962-1.
İmtiaz Gül​

ABD’nin işgali radikalleri artırdı
ABD politikalarının radikalliğe etkilerini çok çarpıcı bir örnekle anlatıyor Gül: “Amerikalılar 7 Ekim 2001’de Kâbil’i bombaladığında, iki radikal grup vardı, El Kaide ve Taliban. Bugün, buna ek olarak 18 grup daha ülkede faaliyet gösteriyor. Afgan ve Amerikan istihbaratı, hatta 2016-18 arasında Afganistan’daki ABD ve NATO güçlerinin komutanlığını yapan General John Nicholson, dünya çapındaki 98 radikal örgütten 20’sinin Afganistan içinde yer aldığını söylüyor. Bu da açıkça ‘teröre karşı savaşın’ bu tür grupların artmasına katkıda bulunduğunu gösteriyor. Sonuçta, Afganistan’da daha fazla terörist grup var, bunlar aynı zamanda Pakistan’ı da etkiledi, tüm bölgeyi etkilemeye devam ediyor.”

Temel neden…
Gül, nörobilim gibi alanlarda yapılan çalışmaların radikalliğin azalmasına etkisi olup olmayacağına ilişkin soruya şöyle cevap veriyor: “Bakın, eğer politik nedenler ortadan kalkmazsa, nörobilime ne kadar başvurduğunuzun, terörist ya da radikal olan insanlara ne kadar psikanaliz yaptığınızın bir önemi kalmaz. Temel neden ortadan kalkmadıkça bütün bunların etkisi olmaz.”

Ona göre temel nedenler arasında, devletlerin devlet dışı aktörlere verdiği desteğin büyük payı var. Irak’ta yapılan bu hata, Suriye’de de tekrarlandı. “ABD açıkça, IŞİD’e karşı savaşçılara ya da Suriye hükümetine karşı militanları destekledi, fon tahsis etti. Burada da bir devletin devlet olmayan bir aktöre desteğini görüyorsunuz. Bunlar çok sayıda çatışma için siyasi nedenlerdir.”

Gül’e göre, bu nedenler ortada oldukça, radikal örgütlere katılımı engellemek için sosyal düzeyde çalışmalar yapılabilir, ancak bunların hiçbiri kalıcı çözüm olmaz.