Werner Herzog’un unutulmaz filmleri

Sinema tarihinin en önemli ve sıradışı yönetmenlerinden Werner Herzog'un son filmi 'Çöl Kraliçesi / Queen of the Desert' bugün vizyona giriyor. Yarım yüzyılı aşkındır sinemanın içinde olan yönetmenin kariyerinin özellikle ilk yarısı, katıksız başyapıtlarla dolu.

Cüceler de Başta Küçüktü / Auch Zwerge haben klein angefangen (1970)

Alman yönetmenin ikinci kurmaca filmi, filmografisinin en tuhaf filmlerinden biri olma özelliğini hala koruyor. Herzog, hikâyeyi ikinci plana atıyor ama yarattığı sürreal atmosfer akıllardan çıkacak gibi değil.

Aguirre, Tanrının Gazabı / Aguirre, Der Zorn Gottes (1972)

Klaus Kinski'nin deli işi bir performans sergilediği 'Aguirre, Tanrının Gazabı' yönetmenin yaygın olarak bilinen filmlerinden biri. Öylesine çılgın, öylesine destansı bir film ki bu, sinema tarihinde bir benzerine daha rastlamak pek mümkün değil. Zaten böylesine bir film de ancak filmin çekimlerini bırakıp gitmek isteyen başrol oyuncusunu silah zoruyla sette tutacak kadar kaçık bir yönetmenin elinden çıkabilirdi.

Herkes Kendi Başına ve Tanrı Herkese Karşı / Jeder für sich und Gott gegen alle (1974)

Hayatı boyunca zincirlendiği bir odanın dışına çıkmamış Kaspar Hauser'ın esrarengiz gerçek hikâyesini anlatan film, yönetmenin kariyerinin en etkileyici çalışmalarından. 1970'ler sinemasının tartışmasız başyapıtlarından olan 'Herkes Kendi Başına ve Tanrı Herkese Karşı' etkisi uzun süre yitirilmeyen, naif ve büyüleyici bir çalışma.

Stroszek (1977)

Sadece ikinci rolünde tüm dünyayı kendine hayran bırakan Bruno S.'in performansıyla akıllarda kalan film, Alman yönetmenin kariyerinin altın çağının kilometre taşlarından biri. Üzerinden geçen 40 seneye rağmen hiç eskimeyen 'Stroszek' Amerikan Rüyası üzerine çekilmiş en iyi filmlerden biri.

Vampir Nosferatu / Nosferatu: Phantom Der Nacht (1979)

F.W. Murnau'nun 1922 tarihli klasiğinin hem çift dilli bir yeniden yapımı hem de ona bir saygı duruşudur 'Vampir Nosferatu'. Beyazperdenin gördüğü en gizemli ve en melankolik Drakula uyarlaması olan film, hiç kuşku yok ki Herzog ve Kinski işbirliğinin en iyi sonuçlarından biri.

Fitzcarraldo (1982)

Herzog ve Kinski için de kariyerlerinin ikonik filmi diyebiliriz 'Fitzcarraldo' için. Tıpkı hikayesindeki gibi gerçekleşme ihtimali imkansıza yakın bir girişimdi 1982 tarihli yapım. Çekimlerde tüm ekibin sinirleri iflas etmişti; film ise vizyona girdiğinde batmıştı. Ancak inatçılığın ve saplantı derecesinde tutkunun bir abidesi sayılabilecek 'Fitzcarraldo', epik bir başyapıt olarak sinema tarihindeki yerini aldı.

Ayı Adam / Grizzly Man (2005)

Herzog'un kariyerinin ikinci yarısındaki olağanüstü belgesellerin tartışmasız en iyisi olan 'Ayı Adam' 2000'ler sinemasının en önemli filmlerinden biri. Herzog, 1970'lerde birbirinden benzersiz başyapıtlar çekmişti. Ama Timothy Treadwell'in hikâyesi üzerinden doğa ile insan arasındaki ilişkiyi sorguladığı 'Ayı Adam'ın bu başyapıtlardan hiç aşağı kalır bir yanı yok. Timothy'nin ölümünün ses kaydı bulunduğunda, Herzog'un bunu izleyiciye dinletmediği sahne, film okullarında derslerde gösterilmeli.