2016-17 sezonunun başında, takıma 1904’ten beri ev sahipliği yapmış Boleyn Stadı’ndan (eski adıyla Upton Park) yeni görkemli mabedine taşındı West Ham United, Doğu Londra’nın bordo mavisi. Kulübün yüzde 51 hissesini elinde bulunduran David Sullivan ve yüzde 35’lik hissesiyle David Gold yeni mabetleriyle birlikte dünya çapında bir takıma sahip olacaklarının sözünü veriyor, Ada futbolunun devleriyle yarışabilecek duruma geleceklerini vurguluyordu. O sözlerin verildiği zamanlarda, endüstriyel futbolun acımasız çarkında tüm yaşanmışlıklarla birlikte tarih oluyordu Upton Park, eskiyi bilenlerin içi acımıştır muhtemel…

Yeni mabedindeki ilk sezonunda ligi 11. sırada bitirdiler. O sezon takımın yıldızı Dimitri Payet’i kaybediyor, bir sonraki sezonda ilk 11 maçta sadece iki galibiyetle takım ligin dibine demir atıyordu. Evlerinde oynadıkları, Liverpool’dan fark yedikleri 2017 Kasım’ında futbolun güzel abisi Slaven Bilic’i kovup, yerine Manchester United’ın eski hocası David Moyes’u getirdiler. Küme düşme korkusu yaşadıkları sezonu 13. sırada bitirirken, 2018 yazında takımı kümede tutan Moyes ayrılmış yerine Manchester City’nin eski hocası Manuel Pellegrini gelmişti. İlk sezonunda takım ligi 10. sırada tamamladı, bir sonraki sezonda arka arkaya gelen puan kayıplarından sonra 2019’un kışında Şilili ile yollar ayrılıyordu. Sürekli değişen hocalardan, istikrarsız sonuçlardan, futbol stadından çok atletizm pistini andıran yeni mabetlerinden sıkılmış olmalı ki taraftar, protestolar yükselmeye başlamıştı. Maç günleri şehrin o eski mahallesinden stada uzanan yoldaki yürüyüşü, sokağın iki tarafında yer alan pubları, mahalleye nicedir hayat vermiş dükkânları, bordo maviye süslenmiş sokakları, herkesin bir araya geldiği zamanları özlüyordu taraftar. Taraftar ile takım arasındaki bağı kurmanın mümkün olmadığı Olimpiyat Stadı’yla birlikte o küçük ama keyifli futbol ayini kaybolmuştu. Devasa ama ruhsuz bir alışveriş merkezinden yeni stada doğru giden yol geçmişi, o eski mahalleyi, buram buram futbol kokan mabedi özletiyordu. Onların hikâyesi şairin dizelerindeki gibi: “Tutulmayan vaatler gibi, harcanmış saatler gibi, tek başına, kararsız, geride kaldın sen...”

Corona virüsünün ülkelere korku saldığı zamanlarda West Ham United, Arsenal deplasmanında. Son 5 deplasmandan puan çıkartamadı bordo mavililer, maç öncesinde averajla küme düşme potasının üzerinde 16. sırada. Son sezonlarda Arsenal’in rakibine karşı ezici üstünlüğü bariz, aralarında oynadıkları son 9 maçın 8’ini kazandılar. Hocaları Moyes’a yaramıyor Arsenal deplasmanı, farklı takımların başında çıktığı son 15 deplasmanında galibiyetle dönemediğini hatırlatalım. 4-2-3-1 dizilişinde misafir takım, gol umutları Haller, arkasında Antonio, Fornals, Bowen üçlüsü. 4. dakikada Bowen’in ceza sahası dışından vuruşunu kornere çeliyor Arsenal kalesinde Leno. Top rakipteyken takım halinde kapanıyor West Ham, 12’de net fırsattan yararlanamıyorlar. Rakip savunmanın az adamla yakalandığı anda Haller’e pasını veremiyor Antonio. Arsenal savunmasının ortasında Luiz ve Mari ağır kalırken, Antonio ve Bowen ile çabuk çıktıkları anlarda tehlikeli oluyorlar rakip kalede. İki takımın orta sahayı çabuk geçtiği devreyi topa yüzde 22 oranında sahip olan West Ham beraberlikle kapatıyor. Arsenal’de Arteta’nın forvette Lacazette ve Martinelli’nin yerine Nketiah tercihini anlamak zor.

2. devreye daha istekli başlıyor ev sahibi, 48’de sağ kanatta etkili Pepe’nin enfes ortasına dokunamıyor Aubameyang. Arsenal atakları sıklaşırken West Ham kalesinde geçit vermiyen Fabianski’nin 54’te Nkeitah ile karşı karşıya kaldığı pozisyonda kurtarışı takdire şayan. 60’ta Nkeitah’ın yerine Lacazette’i oyuna alıyor Arteta, takımı topa sahip olmasına rağmen pozisyon üretemiyor. 70’te sahanının iyilerinden Pepe’nin yerine Nelson oyunda ama Arsenal’de sıkıntı orta sahadaki lidersizlik. Bu maça kadar oynadıkları 28 lig maçından sadece 8 galibiyet alabildiler, haliyle taraftar hoşnutsuz. 75’te artık alıştığımız VAR ve sıkıntılı bekleyiş giriyor devreye, Özil’in kafa pasında Lacazette’in golü önce ofsayt, sonra geçerli sayılıyor, West Ham geriye düşüyor. Golden sonra hayati puan için yükleniyorlar, kanatta Antonio gücü ve fiziğiyle göze batan oyuncuları. Beş dakika uzatma dakikalarında hücum gücünü artırmak için oyuna Snodgrass’ı alıyor Moyes ama zaman yetmiyor, bir deplasman daha yaramıyor takımına, West Ham puansız dönüyor evine.

Nicedir şiirlerle başlayıp, bitirdiğimiz yazıda geleneği bozmayalım: “An gelir, önce bir insan durur, sonra bir sokak, derken bir semt ve bir şehir... Bir bakmışsınız paldır küldür yıkılır bütün bulutlar” der dizelerinde Atilla İlhan. Upton Park’ın güzelliğini yaşamışlara gitsin sözleri…