14 Martta Beyoğlu’nda Gazetecilere Özgürlük Platformu öncülüğünde cezaevlerindeki gazetecilerin en kısa sürede özgürlüğüne kavuşması için

14 Martta Beyoğlu’nda Gazetecilere Özgürlük Platformu öncülüğünde cezaevlerindeki gazetecilerin en kısa sürede özgürlüğüne kavuşması için siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcileri yürüyüşte buluşmuşlardı. O gün Ahmet Şık’ın meslektaşları ve arkadaşları  Galatasaray Meydanı’nda gerçekleştirdikleri eylemde ağızlarını bantlayarak fotoğraf çektirdiler, eyleme destek verenlerin fotoğrafını çektiler ve Ahmet Şık'ın serbest bırakılmasına kadar, çektikleri fotoğrafları cezaevine postalama kararı aldılar. Fotoğrafçılar, www.tanikolmakistiyoruz.org internet sitesinin çağrısı üzerine 19 Mart Cumartesi günü saat 13.00'te ise Galatasaray Postanesi'nden gazeteci Ahmet Şık'a çektikleri fotoğrafları yolladılar. Galatasaray’daki eylem, özgürlüğü elinden alınan Ahmet Şık'a tanıklıklarını ulaştırmak amacıyla gerçekleştirildi. Fotoğraf gönderme kampanyası Şık’ın tutukluluk hali devam edene kadar sürecek. Ayrıca, “Ahmet Şık'a Fotoğraf Gönderiyoruz!” başlıklı yayınladıkları metni okudular.

TANIK OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ!
Çağrı metninde yer alan ifadelere göre, isteyen profesyonel ekipmanla, isteyen cep telefonu kameralarıyla çekilen fotoğrafları, bilgisayar çıktısı da dâhil olmak üzere herhangi bir teknikle bastırarak Ahmet Şık'ın geçici adresine yollayacaklar.
"Biz fotoğrafçılar, Ahmet Şık tekrar özgürlüğüne kavuşuncaya kadar hayata kendi baktığımız yerden tanık olmaya devam edeceğiz. Fotoğraf çekeceğiz. Bir sabah gördüğümüz çiçeğin, bir hak arama eyleminin, sokağın, mahallemizin, sevincimizin, umudumuzun fotoğraflarını Ahmet'e göndermek için çekeceğiz," açıklamasının yer aldığı bildiride, ayrıca şu ifadelere yer verildi;
Ahmet Şık gazetecidir, hakkındaki suçlamaya dayanak olacak deliller açıklanmadan tutuklanmıştır. Ahmet Şık gazetecidir, özgürlüğünün kısıtlandığı güne kadar yaptığı haberlerle ve yazılarıyla, işkenceleri, gözaltında kayıpları, faili meçhul cinayetleri, devlet içinde örgütlenmiş suç odaklarını ortaya çıkarmaya çalışmıştır. Ahmet Şık foto-muhabiridir, objektifini gerçeklere çevirmiştir. Çektiği fotoğraflarla adaletsizlikleri görünür kılmaya çalışmış, hak mücadelelerini desteklemiş, dezavantajlı grupların ve ezilenlerin tarafında olmuştur. Ahmet Şık foto-muhabiridir, "MAYIN" foto-röportajıyla savaşın ve silahlanmanın sonuçlarına dikkati çekmiş, şiddetin olmadığı bir dünya için çaba harcamıştır. Ahmet Şık tutukludur, haberleriyle, yazılarıyla ve fotoğraflarıyla hayata tanık olma özgürlüğü elinden alınmıştır.
(Ahmet Şık, Silivri Açık Ceza İnfaz Kurumu (Silivri Cezaevi), 2 No.lu Cezaevi B-9 Koğuşu Silivri - İstanbul)

http://ahmetbiziz.wordpress.com/
İnternette yayınlanan başka bir metin de; 26 Mart 2011 Cumartesi Saat 12.00 Galatasaray Postanesi önünden Ahmet Şık'a mektup göndereceklerini bildiriyor. Bu metnin bir bölümünü yerimin elverdiğince okurla paylaşmak istiyorum.
 “…Ve onlar konuştukça biz de gördüğümüzü söyleme borcu altına giriyoruz, Ahmet Şık, terörist değildir. Ahmet Şık, Ergenekoncu değildir. Ahmet Şık, faşist değildir. Ahmet Şık, Hrant’ın katili değildir. Ahmet Şık ‘iyi çocuk,’ değildir. AHMET ŞIK BİZİZ.  Hepimiziz.
Yeter. Türkiye tarihinin en önemli davasını siyasi bir hesaplaşmanın uzantısı gibi görenler yüzünden Ahmet Şık’lar içeri girip nihayetinde V. Küçük’lerin dışarı çıkma ihtimali doğduysa itiraz ediyoruz. Çünkü adalet istiyoruz. Güçlünün ezdiği, nasırına dokunulduğunda masumların tutukevlerine gönderildiği, insanların yalnız oldukları değil olmadıkları için de suçlanabildiği, hayatların ve itibarların bir kibrit gibi yakıp kül edildiği bir kâbus değil.”
İşte budur ahvalimiz. Bu yüzdendir sizi bir mektup kampanyasına davetimiz. Kaleme, fikre yapılan bu saldırılara karşı kalkanımız yine kalemimiz olsun, Ahmet’e, kalemle ses edelim, kalemle dokunalım ve kalemlerimizle, “Biz sana güveniyoruz Ahmet, çünkü Ahmet biziz,” diyelim diye…”