Ya hep beraber ya hiçbirimiz

DR. ESRA MUNGAN
Boğaziçi Üniversitesi Yardımcı Doç.

Olanlar aslında bir yanıyla öylesi trajikomik ki… Bir yanıyla Marx’ın “Tarihte olaylar ilkinde trajedi, ikincisinde komedi olarak tekerrür eder” sözünü hatırlatıyor. İlki bizim üniversitemiz açısından trajikti, bir ilkti, 12 Eylül cunta rejiminin karanlık döneminde dışarıdan bir kişi rektör atanmıştı, bu ikincisi ise hakikaten komedi oldu.

Ama tabii ortam çok karanlık, dolayısıyla bu komedi durumunu yaşama imkânımız yok ne yazık ki. Tam da bundan dolayı çok uzun soluklu ve asla pes etmeden, üniversitemizi üniversitemiz yapan öğrenciler, akademik ve idari personel ile mezunlarımızla birlikte mücadele edeceğiz, çünkü en basitinden, en asgari müştereğimiz, çok sade ama çok devasa bir kavram olan liyakattir.

Okulumuzda bu asgari temel ilkeye bağlı olan öğrenci, hoca, personel, mezun sayısı çok yüksek ve sadece üniversitemizde değil ülkemizde de bu hassasiyeti yüksek olan çok ciddi bir kesim var, en başta bu üniversiteye girmeye can atan lise öğrencileri ve onların arkasında duran aileleri. Düşünün ki hiçbir iktidar tarafından sevilmemiş, sürekli hedef gösterilmiş bu üniversitemize yine de ve inatla böylesi farklı sosyal, ekonomik ve türlü arka planlardan gençler ailelerin de desteğiyle bu üniversiteyi seçmektedir. Bu dönemin muktedirlerinin de herhalde en öfkelendiği durum budur, kolu tam olarak bükülemeyen bu üniversitenin kamu nezdinde inatla prestijini ve değerini muhafaza etmesi… Neden? Çünkü temelini liyakat üzerine inşa etmiştir.

Bir öğrencimiz liselerinin proje okuluna çevrildiğinde öğrenciler ve veliler olarak çok güçlü bir direniş gösterirken, eksik kalanının öğretmenler olduğunu belirtmişti. Bu inanılmaz haklı direnişte demek ki bu önemli eksiklik varmış. Bu sefer ise hepimiz aynı yerde duruyor ve ses veriyoruz, öğrencilerin ailelerinin de sesini tabii ki duymak isteriz, ne de olsa bin bir zahmetle çocuklarının alınlarının teriyle buraya gelip çok iyi bir eğitim görmelerinin hayalini taşıyorlar. Şu an biz akademisyenler asla istifa etmeyi düşünmüyoruz; çünkü burası bizim. Ev sahibi biziz, rektör koltuğu geçici bir yer, üniversitenin asıl idari kurulları senato ve üniversite yönetim kuruludur. Bize elitist deniyor, oysa bizde esas olan liyakattir ve dürüst bilgi üretimidir. Memleketin tüm zorlu şartlarına rağmen istekle bu üniversitedeyiz, çünkü buranın parlak gençliğinin kendi ülkesinde üniversiteyi okumasını istiyoruz, bilgilerimizi buradaki gençliğe aktarmak istiyoruz. Ülkemizde herkesin, dünya çapında kendini var edebilmiş bir avuç kamu üniversitemizi gözü gibi koruması, kollaması, sahip çıkması gerektiğini düşünüyorum.

Kalabalığız, kalabalıktan cesaret doğar, bu ikisinin toplamından ise büyük bir güç doğar, her türlü baskı araçlarını tekelinde tutan muktedirlere karşı.

#KabulEtmiyoruzVazgeçmiyoruz

#YaHepBeraberYaHiçbirimiz