Dil eğitimine vizyon belgesi de çözüm sunmadı. İngilizce Öğretmeni Bozdoğan, yoksul ailelerin çocuklarının dil eğitiminden daha az yararlanacağına dikkat çekti

Yabancı dil eğitimi eşitsizlik doğuracak

MUSTAFA MERT BİLDİRCİN @mustafamertb_

Türkiye’deki eğitim sisteminin yakıcı sorunlarından biri olan öğrencilerin yabancı dil öğrenimi konusuna 23 Ekim’de açıklanan, “2023 Eğitim Vizyon Belgesi” de çözüm getirmedi. Dil öğreniminin kademelere göre farklı öğretim yöntemleri ile öğretileceği ve öğrencilerin öğrenimini kolaylaştırmak amacıyla yabancı dil öğrenimi platformlarının kurulacağı yönündeki açıklamalara karşın Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, “Her öğrenci gereksinimi kadar yabancı dil eğitimi alacak” dedi. Selçuk’un bu sözleri, farklı okul türleri arasında yabancı dil öğrenimi konusunda eşitsizlik doğacağına işaret ederken Eğitim Sen Yöneticisi ve İngilizce Öğretmeni Özgür Bozdoğan, “Yabancı dil öğretimi merkezi olarak planlanmalıdır” diye konuştu.

Milli Eğitim Bakanı Selçuk tarafından Beştepe’de açıklanan eğitimin yol haritası, eğitimin temel sorunlarına çözüm üretmenin uzağında kaldı. Vizyon belgesinin yabancı dil öğrenimiyle ilgili olan bölümü ve Selçuk’un katıldığı bir televizyon programında yaptığı açıklamalar dil eğitiminde yeni dönemde de büyük sorunlar yaşanacağının habercisi oldu. Selçuk, her öğrencinin veya okulun gereksinimi kadar yabancı dil eğitimi alacağını belirterek “Herkesin aynı oranda yabancı dil eğitimi almasına gerek yok” dedi. Daha önce kullandığı, “Dünya ile yarışacak nesil yetiştireceğiz” ifadesine karşın Selçuk, “Tüm okulların önüne hazırlık sınıfı koymak doğru değil. Sadece sınırlı sayıda okulda olabilir” şeklinde konuştu.

‘Merkezi sınavlarda eşitsizlik yaratır’
Selçuk’un açıklamalarının dil eğitimi ile ilgili mevcut sorunun daha da büyüyeceğini gösterdiğini söyleyen İngilizce Öğretmeni Bozdoğan, “Yoksul ailelerin çocuklarının böylesi bir yaklaşımla yabancı dil eğitiminden daha az yararlanacağı görülmelidir” dedi. Bozdoğan, eşitsiz alınan yabancı dil eğitiminin sonucunda girilecek merkezi sınavlarda sorunlar yaşanacağının altını çizerek şöyle devam etti:

“Bazı okullarda veya okul türlerinde yabancı dil öğretiminin saatleri azaltıldığında, bu durumun öğrencileri özel okullara ve özel kurslara yönlendirmesi kaçınılmazdır. Tüm bu kaygılardan dolayı MEB, yabancı dil eğitimini okulların veya bireylerin inisiyatifine bırakmak yerine merkezi olarak planlamalı ve uygulama için gerekli önlemleri almalıdır. Kamusal bir hizmet olarak eğitimden tüm yurttaşların eşit ve ücretsiz yararlanması gerekmektedir.Bu nedenle MEB öğretim programlarını yenilemeli ve yenilenen öğretim programlarına uygun ders araç ve gereçleri geliştirmeli ve bunları tüm öğrencilere ücretsiz olarak ulaştırmalıdır. Öğretmenlere dönük yapılacak hizmet içi eğitim faaliyetleri ile de öğretmenlerin yenilenen öğretim programlarını etkin kullanımına katkı sağlanmalıdır.”