Ayasofya adım adım yok ediliyor. Sanat Tarihi Derneği’nden Yaşar, insan nefesinin bile yapının ömrünü kısalttığını vurguluyor: En fazla 20 kişilik gruplarla gezilmesi gerekirken şimdi binlerce kişi aynı anda içerde.

‘Yadigâr’ dediler, cinayet işliyorlar

Dilara ŞİMŞEK

Müzeden camiye çevrilen Ayasofya’da skandalların ardı arkası kesilmiyor. Bin 500 yıllık Ayasofya’da tarihi kapıdan parçalar koparılıp yenildiği iddiası gündemdeki yerini korurken şimdi de ziyaretçilerin duvarları kazıyıp poşetlere koyduğu öne sürüldü. Sosyal medyada yayılan görüntülerin ardından Sanat Tarihi Derneği (STD) Yönetim Kurulu Başkanı Şerif Yaşar ise önceki gün yeni bir skandalın videosunu paylaştı. Yaşar’ın Twitter hesabından paylaştığı görüntülerde Ayasofya’yı taşıyan sütuna yazılar yazıldığı görüldü.

Her gün yeni bir tahribatla karşılaştığını anlatan Yaşar, tüm yaşanılanlara rağmen önlem alınmamasına tepki gösterdi. Yaşar, Ayasofya’da kültürel miras cinayeti işlendiğini vurgulayarak şunları söyledi: “Yaklaşık bir buçuk ay önce kapıdaki tahribat gündem oldu. Bu kadar gündem olmuşken önlem alınmasını bekledik ancak hiçbir önlem alınmadı. Dolaşmaya başladık yeni yeni tahribatlar görmeye başladık. Elinde poşet olan bir ziyaretçi duvardaki parçaları topluyor. Son olarak Ayasofya’yı taşıyan sütunun içi yüzlerce yazıyla dolu. Ziyaretçiler duvarlara isimlerini yazmış, kalpler çizmiş…”

NEFES BİLE AYASOFYA’NIN ÖMRÜNÜ KISALTIYOR

Ayasofya müzeyken Bilim Kurulu olduğuna dikkat çeken Yaşar, camiye çevrildikten sonra Kurulun lağvedildiğinin altını çizdi. Bilim Kurulu’nun son toplantısında ziyaretçi sayısına kısıtlama getirilmesinin gündeme getirildiğini kaydeden Yaşar, “Ayasofya bu kadar ziyaretçiyi kaldıracak durumda değil” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü: “Şu anda bu ziyaretçi sayısını Ayasofya kaldıramıyor. Daha önce Ayasofya müzeyken Bilim Kurulu vardı. Kurulunun en son toplantısında alınan karar Ayasofya’nın çok eski bir yapı olduğu ve en fazla içerde 20 kişilik gruplar halinde gezilmesiydi. Çünkü bin 500 yıllık mekânın içinde alınan verilen nefesin oluşturduğu nem bile Ayasofya’nın ömrünü kısaltıyor. Ama şimdi binlerce kişi aynı anda içerde. Son olaylar olduğunda Vakıflar Genel Müdürlüğü 154 güvenlik kamerası, 68 güvenlik görevlisi ve turizm polisleriyle Ayasofya’nın korunduğu söylemişti. Madem bu kadar titizlikle korunuyor bu tahribatlar nasıl oluşuyor? O kadar güvenlik nerede, ne yapıyor? Daha önce müzeyken tamamen yetenekli, bilgi ve bilinçli personelle korunuyordu. Güvenlik önlemi; görevli sayısı daha fazlaydı.” Yaşar, yeni bir sivil bilim kurulu oluşturma girişiminde bulunduklarını da sözlerine ekledi: “Bir bilim kurulu oluşturacağız, eskiden Ayasofya’nın Bilim Kurulu Başkanı olan Prof. Dr. Selçuk Mülayim ve birkaç akademisyen olacak.”

ÜLKENİN DÖRT BİR YANINDAN YÜZLERCE ŞİKÂYET GELİYOR

Sadece Ayasofya değil, ülkenin dört bir yanındaki kültürel miraslar da tehlikede. İktidar ‘ecdat yadigarı’ dedikleri yerleri kaderine terk ederek her gün yeni bir cinayete neden oluyor. Yaşar, her gün pek çok kentte kültürel miraslarla ilgili şikâyet aldığını dile geitrdi ve İskenderpaşa Camisi’nin vakıflara kurban edildiğini hatırlattı:“Örneğin İstanbul’da Fatih’in göbeğinde Süleymaniye’de bile eski İskenderpaşa Cami var. Şimdi o caminin tarihi avlusundan, tarihi alanından dinci bir vakfın okulu yükseliyor. Hangi birini sayalım? Kültürel mirası koruma politikası yok. En büyük sıkıntı bu. O kadar şikayette bulunuyoruz, başvuru yapıyoruz, gündeme her gün bir skandal geliyor ama hiçbir şey yapılmıyor. Bu nedenle skandalın ardı arkası kesilmiyor.”

yadigar-dediler-cinayet-isliyorlar-1020353-1.
Sanat Tarihi Derneği (STD) Yönetim Kurulu Başkanı Şerif Yaşar

ACİL 3 ÖNLEM

STD Yönetim Kurulu Başkanı Şerif Yaşar, acil önlemleri şöyle açıkladı:

•Ziyaretçi kısıtlaması acilen uygulanmalı. Bazı ziyaretçiler valiziyle geliyor, yolculuk saati gelene kadar halıların üzerinde vakit geçiriyor. Ayasofya bir mahalle arasında insanların içeri girip uyuyabilecekleri, saatlerce zaman geçirecekleri cami gibi kullanılamaz.

•Özel statüye kavuşturulmalı.

•Güvenlik önlemleri, güvenlik sayısı mutlaka artırılmalı, bilinçli personel getirilmeli. Kapı tahribatı yaşandığında sorumlu müdürüyle tartıştık. Skandal durumu gündeme getirdiğimizde ve sorduğumuzda bizim ‘kötü niyetli’ olduğumuzu söyledi. Ayasofya gibi dünyanın en önemli eseri, kültürel varlığıyla ilgili bilgi birikimi deneyimi yok. Şu anda ayasofyanın başındaki sorumlu kişi hiçbir şey yapmıyor. Liyakat yok.