Polis kurşunuyla öldürülen 15 yaşındaki Yağmur Alparslan’ın dosyasına gizlilik kararı getirildiği aktarılmıştı. Adliyeye giden avukat Yaşar Karakan ise dosyaya gizlilik kararı getirilmediğini, polisler tarafından yanlış bilgilendirildiklerini ifade etti. Karakan, “Karakol bize gizlilik kararı var dedi. Aracı bu sebeple inceletmediler. Adliyede ise gizlilik kararı koyulmadığını öğrendik. Suçluyu korumak için delil elde etme yolumuz kapatıldı” dedi.

Yağmur Alparslan dosyası: Karakolda 'gizlilik var' diyerek aracı inceletmediler

Filiz GAZİ

İstanbul Gazi Mahallesi Kent Ormanı'nda Oğuzhan Erkul ile Barış Kerem, Adana’da 18 yaşındaki Suriyeli mülteci Ali el Hemdan, Kadıköy’de set işçisi Çetin Kaya ve son olarak 15 yaşındaki Yağmur Alparslan… Bu isimlerin yaşamları dur ihtarına uymadığı iddia edilerek polis kurşunuyla çalındı. Daha onlarca isim sıralanabilir… Polislerin cezasız kalmaları ise bu cinayetlerin önünü açıyor.

Geçen günlerde İstanbul’da Bakırköy D-100 karayolunda polisin araca ateş açması sonucu hayatını kaybeden Yağmur Alparslan’ın ailesiyle Zeytinburnu’nda yaşadıkları evde görüştük. 15 yaşındaki Yağmur’un ailesinin tek isteği, adaletin sağlanması. Olayla ilgili açığa alınan iki polisin serbest kalmasına tepki gösteren aile, polislerin ceza alması gerektiğini söylüyor.

‘OYALADILAR BİZİ’

62 yaşındaki baba Coşkun Alparslan taksi şoförlüğü yapıyor. Kızının ölümünden sonra sigaraya başladığını söylüyor. Olay gününü şöyle aktarıyor: “Akşam saat 20.00 gibi polis aradı. ‘Kayıp ilanı mı verdiniz’ dedi, ‘öyle bir şey yok’ dedim. Eve geldiğimde evin önünde polis aracı vardı. Yine kayıp ilanı verip vermediğim soruldu. ‘Ataköy Polis Karakolu’na gidelim, orada amirlerimiz bilgi verecek’ dediler. Karakola gittik. Yolda sorduk, hiçbir şey söylemediler. Oyaladılar bizi. ‘Kızınız yukarda oturuyor’ denildi. ‘Annesiyle bir görelim’ dedik, konuşalım…‘Polisler onunla konuşuyor’ dediler. Müdür geldikten sonra kızımızın öldüğü söylenildi. Sonuna kadar bu davanın peşinde olacağım.”

yagmur-alparslan-dosyasi-polis-delil-toplanmasin-diye-gizlilik-karari-var-dedi-982171-1.

Yağmur Alparslan’ın annesi Nurten Alparslan’ın ise şunları söylüyor “Üstümde kızımın tişörtü, elimde kızımın saçı var” derken cebinden çıkardığı bir naylona sarılı kızının saçlarını gösteriyor ve şöyle diyor: “Ne yapmam lazım? Bir çocuğa nasıl ateş ederler? Ömrümün sonuna kadar kızımı öldürenlerin ceza almasını bekleyeceğim.”

Ailenin Avukatı olan Yaşar Karakan da 16 yaşındaki kardeşi Ekrem Görkem Karakan’ın da Antep'te, 31 Aralık 2017 gecesi "dur ihtarına uymadığı" gerekçesiyle polisin açtığı ateş sonucu öldürüldüğünü söylüyor. Aktardığına göre kardeşini vuran polis halen görevine devam ediyor. Avukat Karakan, “Polis ancak kendi canına karşı kast olduğu takdirde, sadece bu canına kastı yani tehlikeyi önlemek amacıyla saldırıyı bertaraf etmek için silah kullanabilir. Polis araca dur ihtarı yaptıktan sonra araç eğer durmazsa takip etmeli, gerekli birimlere haber vererek yolu kesilerek veya benzeri şekillerle aracı durdurmalı. Şayet eğer araç o an itibariyle bulunduğu yerden kaçarsa ve kaçtığında başkaca durdurma yolu kalmıyorsa aracın lastiklerine, lastiklere rağmen durmuyorsa aracın seyrini önlemek amacıyla motoruna ateş edebilir. Ancak şahıslara hiçbir şekilde ateş edemez. Ki olayımız İstanbul ve şehir merkezi olan bir yer. Burada silah kullanılması tamamıyla hata ve bir suçtur" dedi.

ARACI İNCELEYEMEDİK

Karakan, Yağmur Alparslan dosyası için şunları dile getiriyor: “Karakolda bize ‘gizlilik kararı var’ dedi. Aracı bu sebeple inceletmediler. Adliyede ise gizlilik kararı koyulmadığını öğrendik. Polislerin keyfi uygulamasıyla, suçluyu korumak için delil elde etme yolumuz kapatıldı. Polislerin yanlış yönlendirmesi, soruşturma aşamasını yapan savcının jandarma ile değil de polis ile devam etmesi, yargılamanın ne kadar yanlı ilerleyip delillerin nasıl karartılacağının bizim için küçük bir fragmanı olmuştur. ”