Yakınları, Genco Erkal'ı BirGün'e anlattı: Nâzım’ın izinde sonsuzluğa
Vedasıyla yasa boğan Türk tiyatrosunun duayen isimlerinden Genco Erkal’ı yakınları onu BirGün’e anlattı. Zeliha Berksoy, 64 yıl boyunca onuruyla sahnede durduğunu ifade ederken Zuhal Olcay ise “Nâzım’a kavuştu” dedi.
Işıl Çalışkan
isilcaliskan@birgun.net"Yaşamayı ciddiye alacaksın/yani o derecede, öylesine ki/Mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda/Yahut kocaman gözlüklerin/Beyaz gömleğinle bir laboratuvarda/İnsanlar için ölebileceksin/Hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için/Hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken/Hem de en güzel en gerçek şeyin/Yaşamak olduğunu bildiğin halde."
Bu dizeler, sadece bir şairin kaleminden çıkan sözler değildi; usta tiyatrocu Genco Erkal için bir yaşam felsefesiydi. Nâzım Hikmet’in her bir satırını özümseyen usta oyuncu, yaşamı boyunca sahnede, sokakta, her an bu sözlerin anlamını yaşattı, ‘Yaşamaya Dair’ ne varsa öğretti.
Gözlerimizi açtığımızda, boğazımızda düğümlenen bir vedayla karşılaştık. "Hoşça kalın dostlarım benim hoşça kalın!/Sizi canımda canımın içinde, kavgamı kafamda götürüyorum./Hoşça kalın dostlarım benim hoşça kalın…/Resimlerdeki kuşlar gibi dizilip üstüne kumsalın, mendil sallamayın bana./İstemez…/Tek hecesiz elveda." Nâzım’ın bu dizeleriyle uyandık sabaha. Usta sanatçı Genco Erkal, aramızdan sessizce ayrılmıştı. Bir süredir kan kanseriyle mücadele eden Erkal, Türk tiyatrosuna eşi benzeri görülmemiş bir miras bırakarak 86 yaşında hayata gözlerini yumdu.
Erkal için 2 Ağustos Cuma günü saat 14.00'te Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde tören düzenlenecek. Ardından usta sanatçı Zincirlikuyu Mezarlığı’nda son yolculuğuna uğurlanacak. Vedasıyla yasa boğan usta tiyatrocuyu yakınlarından dinledik.
BİZİM DENİZ FENERİMİZDİ
Sanatçı Zuhal Olcay, Genco Erkal'ın olağanüstü bir sanatçı olduğunu belirerek, “Ömrünü tiyatroya adamış, çok çalışkan, büyük yürekli bir insandı. Tiyatrocuların deniz feneriydi o. Harika bir çalışma arkadaşıydı. Onu tiyatroya olan büyük tutkusuyla hatırlayacağım. Gerçekten eşine çok az rastlanır bir tutku bu” sözlerini kaydetti.
Erkal'ın ülkesine olan sevgisini ve dürüstlüğünü vurgulayan Olcay, "Ülkesini bu kadar çok sevip, güzellikleri, iyilikleri, dürüstlüğü ve dostluğu anlatmak için çırpınırdı. Bir yürek düşünün ki 86 yıl boyunca tiyatro için attı. Bu eşine az rastlanan bir şey. Nâzım’a kavuştu" ifadelerini kullandı.
Erkal ile ‘Nâzım’a Armağan’ oyununun çalışması sırasında özel anlar yaşadıklarını belirten Olcay, “Yıldız Kenter ve Ayla Algan’ı kaybettik. Genco da eklendi onlara. O kadar sevecen, neşeli ve tatlı bir insan ki… Çok güzel anılar biriktirdik. Sevgi dolu, neşeli, sohbetine doyulmaz bir insandı. Onu çok özleyeceğiz. Huzurla uyusun” dedi.
NÂZIM’IN YÜREĞİ OLDU
Sanatçı Zeliha Berksoy ise, “Genco, 50 yıldır Nâzım'ın elleri, kolları, aklı ve yüreği oldu Türk halkı için. Nâzım, memleketine hasretini Genco ile birleştirdi, ruhuna girdi, içine girdi Genco'nun” ifadelerini kullandı. Berksoy, Genco Erkal'ı tiyatromuzun eşsiz oyuncusu olarak nitelendirdi ve şunları ekledi: “Benim baş dostum, sahnede birlikte nefes aldığımız, her an hayranlık duyduğum Genco. Dostlar Tiyatrosu 60 sene boyunca perde açtı. Dile kolay, onuru ve saygısıyla sahnede durdu. Genco bir dağ gibi.” Berksoy, Genco Erkal’a şu dizelerle veda etti: “Rüzgar gibi geçti hayat, gözler perdelendi, ağlama salkım söğüt, ağlama.”
BİR BABAM DAHA ÖLDÜ
Müzisyen Güvenç Dağüstün, "Genco Erkal benim hayatımın bir dönemidir. Çok önemli bir dönemi. Bir babam daha öldü bugün benim," ifadelerini kullandı. Dağüstün, açıklamasında şunları da ekledi: "Hem Genco’dan hem de Ayşe’den çok özür dilerim. Son günlerinde yanında değildim. Elini tutup veda edemedim. Çok üzgünüm. Kendimi hiçbir zaman affetmeyeceğim."
BİR TİYATRO DEHASINI KAYBETTİK
‘Güneşin Sofrasında’ isimli kitabında Genco Erkal’ın yaşamından kesitler sunan tiyatro eleştirmeni Ayşegül Yüksel, "Bir tiyatro devini yitirdik. Genco Erkal’ın, oyuncu, yönetmen, dramaturg, uyarlamacı, yazar olarak yaklaşık 100 profesyonel tiyatro çalışmasında payı var” dedi. Erkal’ın orkestralarla olan uyumuna da dikkat çeken Yüksel, “Dahası, Prokofiev ve Stravinski’nin orkestra müziği ile ‘söz’ü buluşturan yapıtlarının vazgeçilmez solisti olan Erkal’ın orkestralarla birlikte çalışmaya olan yatkınlığı onu Fazıl Say imzalı ‘Nazım Oratoryosu’ ile buluşturdu” dedi. Ayrıca, Erkal’ın Dostlar Tiyatrosu'ndaki başarısına sinemadaki katkılarının da eklendiğini vurguladı.
64 yıl süren sanat kariyerinin ardından Erkal’ın sıradan bir yaşam sürmeye nasıl zaman ayırabildiğinin anlaşılmasının zor olduğunu ifade eden Yüksel, “Kılı kırk yarar bir titizlikle işlediği rollerin, metinlerin, sahne eyleminin yiyip yuttuğu zamanın yüzde birini reklamlara çıkmaya, dizi çekmeye ayırsaydı, bugün belki de bir tiyatro sahibiydi” şeklinde konuştu. Erkal’ın, sanat aracılığıyla ülkesine hizmet etmeyi ve 'toplumcu Genco' imajını korumayı tercih ettiğini belirtti.
Yüksel, Erkal’ın sanat anlayışının temel ilkesi hakkında şunları söyledi: “Erkal’ın ortaya koyduğu sanat eyleminin temel ilkesi sezgi ile düşünce arasında sağlam bir ilişki kurma yönelimi oldu hep.” En büyük ödülünü seyircilerinden aldığını belirten Yüksel, “Sanatçı, onu izlemiş beş ayrı kuşaktan seyircinin sevgisi, saygısı ve bağlılığıyla bugünlere ulaştı” ifadelerini kullandı.
Son olarak, “Genco, düşünce ve düş gücünün, yetenekle, birikimle, bilgiyle, görgüyle, sabırla ve dirençle, duyarlıkla, beceriyle, alın teriyle yoğrulduğu bir aşamaya ulaşmıştı” diyen Yüksel, Erkal’ın Türk tiyatrosunun 1960’lardan bu yana yazılan tarihinin en ön sıralarında yer aldığını ve onu derin bir özlemle anacaklarını belirtti.
CUMHURİYET SONRASI TİYATROMUZUN ÖNCÜSÜ
Tiyatro eleştirmeni Eren Aysan, Erkal’ın tiyatro dünyasındaki önemli yerini ve kişisel anılarını paylaştı. Aysan, 1996 yılında Behçet Aysan Şiir Ödülü töreninde Genco Erkal'ın sahneye çıktığını ve muazzam turne trafiğine rağmen bu etkinliğe katıldığını belirtti. Erkal'ın, sahnede Nâzım Hikmet'ten babası Behçet Aysan’a uzanan bir şiir gösterisi sunduğunu ve sonrasında Sivas Katliamı üzerine derin konuşmalar yaptıklarını ifade etti. Aysan, Genco Erkal'ın tiyatroya olan bağlılığını ve sorumlu aydın kimliğini vurgulayarak, “Memleketimizin alacalı tarihi Genco Erkal’ın tarihidir. Cumhuriyet sonrası tiyatromuzdan söz açacaksak da onun adını hemen ilk sırada veririz. Sorumlu aydın kimliği ders niteliğindedir” dedi.
Genco Erkal'ın tiyatrodaki başarısının popülist söylemlere ve star sistemine dayanmadığını belirten Aysan, onun sahnenin tüm unsurlarını kullanarak üstün bir performans sergilediğini ve tiyatro yaşamını 173 oyunla pekiştirdiğini vurguladı. Aysan, "1959’da 'Çöl Faresi' oyununda başlayan tiyatro yaşamını tam 173 oyunla pekiştirdi. Dahası her yeni oyununun bir öncekinden daha fevkalade olması için çaba gösterdi” dedi.
Aysan, Genco Erkal'a 83 yaşında dava açanları eleştirerek, "Genco Erkal’a, 83 yaşında dava açanlar kimlerdi? Konumuz bu… Konumuz, onu gözümüzden sakınırken geldiğimiz son nokta… Konumuz, doğadan, yaşamdan, haktan, adaletten yana bir sanatçıya reva görülenler” ifadelerini kullandı. Aysan, açıklamasını, “Hoşça kal Genco Abi. Her şey için çok teşekkür ederim” sözleriyle bitirdi.
SÜRÜDEN OLMAYACAĞIM
Politik tiyatronun öncülerinden Genco Erkal, son nefesine kadar sahnedeydi. Erkal, 25 Kasım 2021'de AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sosyal medya üzerinden hakaret ettiği iddiasıyla yargılanmış ve beraat etmişti. Erkal mahkemedeki savunmasında, "O çobanlığı tercih edebilir ama ben sürüden biri olmayı kabul etmiyorum. Çağdaş bir toplum özgür bireylerden oluşur, halk koyun sürüsü olamaz" demişti.
İNSANLIK ONU UNUTMAYACAK
Sanat dünyasından isimler Erkal’ın ardından sosyal medya hesaplarından paylaşım yaptı. Mesajlardan bazıları şöyle:
Fazıl Say: Genco Erkal bu sabah vefat etti. En büyük sanatçımızı kaybettik. Başımız sağolsun. Tüm bir ömür ışık saçtı, ışıklarda uyusun. Tek başına mücadelenin en büyük kahramanıydı… Ondan çok şey öğrendim. Türkiye onunla daha büyüktü…
Yekta Kopan: Zor bir veda! Her şey için teşekkür ederiz Genco Erkal!
Sabahat Akkiraz: Bazı sanatçılar için ölüm sadece bir duraktır. Usta Genco Erkal Hakka yürüdü. Yüreğim en derinden yaralandı. Cesareti, duruşu ve tiyatromuza kattıkları ile önünde saygıyla eğiliyorum. Işıklarda uyu usta.
Ceylan Ertem: Hep en önde göğüslemiş ipi. Aydın sıfatının kitabını yazmış. Üretmeyi, düşünmeyi asla bırakmamış Doyumsuz bir oyuncu, bir daha gelmeyecek dev bir ruh. İyi ki sizi tanıma şerefine nail olduk. Her şey için binlerce kez teşekkürler.
Orhan Aydın: Sanatçılar Girişiminin önderlerlerinden, büyük sanatçı, büyük insan Genco’muzu kaybettik. İnsanlık onu asla unutmayacak.
Nedim Saban: Tiyatromuzun yılmaz devrimcisi Genco Erkal’ın kaybı çok acı! Savaştığı amansız hastalığı sahnede yenmek ya da yenilecekse sahnede yenilmek istiyordu, olamadı. Dostum, ustam ama en önemlisi sahnede izlemeye doyamadığım Genco abimin yerini doldurmak çok zor olacak.
POLİTİK TİYATRONUN ÖNCÜSÜ
28 Mart 1938’te İstanbul’da dünyaya gelen Genco Erkal, 1959 yılından itibaren Türkiye'nin önemli özel tiyatro topluluklarında oyuncu ve yönetmen olarak çalıştı. 1969’da bugün de sanat yönetmeni olduğu ve Türkiye'de politik tiyatronun gelişiminde öncü rol üstlenen Dostlar Tiyatrosu'nu kurdu.
1965’te Rus yazar Nikolay Gogol'un “Bir Delinin Hatıra Defteri” adlı öyküsünü tiyatroya uyarlayıp Türkiye'de Batılı anlamda metne dayalı sahnelenen ilk tek kişilik oyun olarak sahneledi. Yıllar boyunca üç farklı yorumla sahnelediği bu eser, onunla özdeşleşti. Erkal, tek kişilik oyunların ustası olarak tanındı.
Aziz Nesin'den Haldun Taner'e, Nâzım Hikmet'ten Behiç Ak'a ve Yaşar Kemal'e birçok sanatçının eserlerini tiyatroya uyarladı. Senfonik konserlerde birçok yapıtı anlatıcı olarak seslendirdi.
Sinemada 1982’de At ve 1983’te Faize Hücum filmleri ile “En İyi Erkek Oyuncu” dalında Antalya Film Festivali'nde iki kez Altın Portakal' aldı.