Google Play Store
App Store

Rejim günden güne güç kaybediyor. Erdoğan ‘yumuşama’ çağrısı ile kendine yeni alan açmak istese de ona yaklaşan kim varsa dibe batıyor. Siyaset bilimciler rejimin vadesinin dolduğunu belirtirken muhalefetin, Erdoğan’ın çizdiği sınırlara girmemesi gerektiği görüşünde.

Yaklaşan yanıyor
Yerel seçimlerde AKP mitinglerindeki boşluklar dikkat çekmişti.

Politika Servisi

Ülke yeni bir dönemin eşiğinde. 31 Mart yerel seçim sonuçları 22 yıldır devam eden iktidarın sonuna geldiğine dair en güçlü mesajı verdi. Seçim sonuçlarını sadece alınan belediye sayısına bakarak okumak rejimin gidişine dair yeterli veriyi sunmayabilir. Konya’dan Kütahya’ya, Kastamonu’dan Urfa ve Yozgat’a kadar çok net biçimde iktidardan uzaklaşma eğilimi var.

Toplumsal desteği kaybolan AKP, buna bağlı olarak sorun çözme kabiliyetini de yitirdi. Toplumun ekseriyeti AKP’yi sorunun kaynağı olarak görüyor.

Düne kadar tüm partilerin koşarak toplandığı AKP şemsiyesi bugün hiçbir gelecek vaat etmiyor. Tam tersine AKP’ye yanaşan kaybederken oradan uzaklaşan siyasi partilerin bu tercihi toplum tarafından ödüllendiriliyor. Cumhur İttifakı’nın karşısında yer almaktan vazgeçen İYİP, Zafer Partisi, Memleket Partisi güç kaybederken Yeniden Refah güçlenerek çıktı.

6 BUÇUK MİLYON OY KAYBI

Metropol Araştırma Şirketinin Nisan ayı içerisinde yaptığı araştırmaya göre de AKP’nin 14 Mayıs milletvekili seçiminde aldığı oyun yaklaşık 6,4 milyonu 31 Mart yerel seçiminde AKP’yi tercih etmedi. Bu oyların yaklaşık 1,3 milyonu CHP’ye geçerken 1 milyonu da Yeniden Refah Partisi’ne gitti. 3 milyon seçmenin ise sandığa gitmediği ya da boş oy attığı belirtildi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile Cumhurbaşkanı Erdoğan arasında gerçekleşen zirvenin yankıları ise sürerken Özel dün konuya ilişkin konuştu. “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın CHP içinde bir karışıklık planı olduğu” iddiasıyla ilgili soruya yanıt veren CHP Özel “Bunlar özgüvensiz dönemden kalma meselelerdir” dedi. Özel, şöyle konuştu:

‘‘47 yıl seçim kazanamamanın verdiği özgüvensizliği atamamış bazı arkadaşlarımızın değerlendirmeleri. Türkiye’nin birinci partisini, yüzde 38 oy almış bir partiyi, gelecek seçimlerde Türkiye’nin iktidar partisi olmak için canla, başla çalışan ve buna yürekten inanmış kadroların partisini kim karıştırmak isteyebilir, kim komplo teorileriyle bizleri meşgul etmek isteyebilir. İşimiz var daha iktidar olacağız.’’

Siyaset Bilimci Dinçer Demirkent ve Özgün Emre Koç ise gelinen son süreci değerlendirdi.

TEK DERDİ KENDİ BEKASI

Erdoğan’ın manevralarına dikkat çeken Demirkent, “Bugün itibarıyla ittifak da rejim de çöküyor. Ve bu zamana kadar bütün bir kaderi elinde toplayan Erdoğan kendi bekası derdine düştü. Bu sebeple CHP ile kurulacak temasın Erdoğan açısından tek nedeni çöken bir sistem içerisinde kendi bekasını koruyabilmek. CHP açısından durum ise şu an tam olarak belli olmasa bile eğer kendi gündemini ülkenin gündemi olarak belirleyebilirse bu görüşmeleri başka türlü bir şeye çevirebilir” dedi.

Rejimin sınırlarından çıkılmasının önemine değinen Demirkent, Erdoğan’ın sınırları içerisine giren herkesin görünmez olduğunu belirtti. Demirkent şöyle konuştu: “Bu görüşmelerde gündem Erdoğan’ın bekası olarak kalır, görüşmeler onu tekrar konsolide edecek politikaların aracı olarak kılınırsa, bu muhalefetin en büyük hatası olur. Kendi sınırlarını çizen Erdoğan, daha önce kendine muhalefet eden Kılıçdaroğlu, Akşener, İnce gibi isimler karşısında hiçbir zaman kendini eşit bir yerde tutmadı. Devlet ile birleştirdiği parti başkanlığıyla kendi dokunulmazlığı üzerinde istediğine istediği kadar muhaliflik yaptırdı. Gelinen son süreçte ise bu muhalefet tarzını aşamayan ve Erdoğan’a değil de muhalefete muhalefet yapan İYİ Parti ve Memleket Partisi gibi partilerin neredeyse yok olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla muhalefetin de artık bunu kırması, Anayasa mevzusundaki ‘Anayasayı uygulamayan Anayasa yapamaz’ tavrını sürdürmesi ve Erdoğan’ın çizdiği sınırlardan çıkması gerekli.

REJİMİN VADESİ DOLUYOR

Siyaset Bilimci Özgün Emre Koç ise görüşmelerin söylemsel bir oyun olduğunu belirtti. AKP’nin birçok ortak değiştirdiğini vurgulayan Koç, son ortağı MHP’nin devreye girmesiyle Susurluk unsurlarının tüm ihtişamıyla siyaset sahnesinde hortladığını gördük. İç politikada olduğu gibi dış politikada da keskin dönüşler, dün ak dediğine bugün kara demekten imtina etmeyen bir anlayış. Dönemsel ihtiyaçlarına göre koalisyon mimarisini radikal bir şekilde değiştirmeyi başardı” dedi.

MHP MANEVRAYI SINIRLIYOR

Koç şu ifadelere yer verdi:

“2018’de şiddetlenen ve giderek zirveye çıkan ekonomik sorunlarla birlikte 2024 yerel seçimlerinde mevcut iktidar yapısının da artık vadesinin dolmaya başladığını muhtemelen Erdoğan da görüyor. Ancak bu kez koalisyon ortakları olan MHP ve onun temsil ettiği devlet kadrolarına karşı manevra yapma kapasitesi sınırlı. Böyle bir hedefi varsa bile bunu gerçekleştirmesi kolay değil. Mevcut CHP yönetimi bu siyasi ve ekonomik sıkışmışlık ortamında toplum nazarında ‘‘oyunbozan, kutuplaştıran’’ olmak istemiyor. İki taraf için de bu ‘‘yumuşama’’ söyleminin şimdilik kendi pozisyonlarını güçlendirmek ve sonraki adımlarını meşrulaştırmak için bir araç olmanın ötesinde anlam taşımadığını düşünüyorum. Yeni anayasa tartışmaları alevlenirken yeni mevziler oluşturuluyor”

∗∗∗

AKP’NİN HER SEÇİMDE OY KAYBI SÜRÜYOR 

23 Haziran 2018: 21,3 milyon

31 Mart 2019: 20,5 milyon

14 Mayıs 2023: 19,3 milyon

31 Mart 2024: 16,3 milyon