Kayseri Şehir Hastanesi’ni inşa eden YDA’ya yapılan fazla ödemeler nedeniyle tahkim süreci başlatmak yerine şirketle anlaşma yoluna gidildi. Şirket, bu anlaşmaya da uymayarak fazla ödemeleri bakanlığa iade etmedi.

Yandaşın pişkinliği

Nurcan GÖKDEMİR

Sağlık Bakanlığı ile şehir hastanelerini inşa eden iktidara yakın şirketler arasında yaşananlar kamu yararını gözetme, etik kurallara uyma zorunlulukları ayaklar altına alınarak sürüyor. Şirketleri kollayan sözleşmeler, ortaya çıkacak uyuşmazlıklarda İngiltere Tahkim Mahkemesi’nin yetkili kılınması garabetlerinin de ötesine geçen uygulamalar bir bir ortaya çıkıyor. Kayseri Şehir Hastanesi’nin yapımını üstlenen YDA ile bakanlık arasında çıkan uyuşmazlıkta tahkime gitmek yerine, uzlaşmaya varıldığı, ancak şirketin buna karşın dövize endeksli olarak aldığı fazla ödemeleri bakanlığa iade etmediği öğrenildi.

2011 yılında temeli atılan Kayseri Şehir Hastanesi’nin üç yıl olan inşa süresi, dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talebi üzerine tören sırasında “el sıkışılarak” 2,5 yıla indirildi. AKP iktidarı döneminde aralarında havalimanları, hastaneler, hizmet binaları, altyapı yatırımlarının da yer aldığı çok sayıda kamu ihalesini alarak büyüyen YDA’nın hastaneyi yapım süreci arazinin bataklık olması, ortaya çıkan hukuki sorunlar nedeniyle yedi yılda tamamlandı.

BİTMEDEN ‘BİTTİ’ DENDİ

Yılan hikâyesine dönen yapım süreci sonunda bakanlıkla her dönem Erdoğan’ın yakın çevresinde bulunan AKP Milletvekili Mücahit Arslan’ın akrabalarının sahip olduğu şirket arasında tamamlama sürecine ilişkin görüş ayrılığı çıktı. Bakanlık, şirketin, testlerin sürdüğü dönemde inşaatın bittiği iddialarını destekleyen bilirkişi raporuna itiraz etmeyerek, dövize endeksli olan kullanım ve hizmet bedelini faiziyle birlikte ödedi. Sayıştay o dönemde, hastanenin testler sürerken tamamlandığını kabul etmenin mümkün olmadığı, bu nedenle fazla ödeme yapılmaması, yapılacak olası ödemelerde de döviz kuru yerine TEFE–ÜFE oranının dikkate alınması gerektiği, tahkime gidilmesi uyarılarında bulundu.

ARALARINDA ÇÖZDÜLER

Sayıştay’ın bu usulsüzlüklerin ortadan kaldırılması uyarılarına karşın yapılan dövize endeksli ödemeler geri alınmadığı gibi tahkime de gidilmeyerek şirketle anlaşıldığı ortaya çıktı. Bakanlık ile şirket arasında 22 Temmuz 2020 tarihinde tahkim süreci başlatılmaması için mutabakat metni imzalandı. Metinde, faiz ödemelerinin şirketten tahsil edilmesinde anlaşıldı ancak fazla ödenen hizmet bedelleri ile ilgili bir düzenleme yapılmadı. Dolayısıyla bakanlık, sözleşme hükümlerine aykırı olarak bilirkişi raporu doğrultusunda fiili tamamlama tarihini 9 Mayıs 2018 olarak kabul etti ve tahkim yolunu da kapadı.

BAKAN OLURU YETTİ

Raporda bu süreç şöyle anlatıldı: “Kamu idaresi, uyuşmazlığın çözümlenmesi amacıyla idarenin ve şirketin üst düzey yöneticileri arasında karşılıklı mutabakata varıldığı ve bu çerçevede uyuşmazlık sürecinin ‘Bakan oluru’ ile uzlaşma şeklinde çözümlendiği ifade etmiş olsa da bulgunun esasını, kullanım bedeli ödemeleri ile hizmet bedelleri farkının iadesi ile ilgili herhangi bir düzenleme yapılmaması hususu oluşturmaktadır. Zira, tamamlama kriterlerinin tümünün karşılanmadığı fiili durum tespit raporunda ve TÜRKAK’ın yazısında sabit olmasına rağmen Kayseri Şehir Hastanesi 9 Mayıs 2018 tarihinde tamamlanmış kabul edilerek bu tarihten itibaren ödemeler yapılmış ancak mutabakat metninde söz konusu tutarların iadesine yönelik bir karar alınmadığı gibi tahkime gidilmemesi kararlaştırılmıştır.”

Sayıştay, fazla ödemenin yeniden hesaplanarak şirkete yapılacak ödemelerden mahsup edilmesi veya şirketin geri ödeme yapması için girişimde bulunulmasını istedi.

***

Alınan karar bir yılda değişti

Sağlık Bakanlığı, 2020’de şirketle anlaşarak tahkimden vazgeçmesine karşın, 2019 yılında Sayıştay’ın tespitlerine “Tahkim süreci ile ilgili çalışmalar sürüyor” denilmişti. Raporda, bakanlıktan Sayıştay’a gelen yanıt, şöyle aktarıldı: “Tahkim sonucuna kadar bilirkişi raporu sonucunun uygulanması tarafların yükümlülüğü altında olduğu, tahkim aşamasında aksi sonuç çıkması halinde yapılan ödemelerde mahsuplaşmaya gidileceği, bilirkişi raporuna itiraz edildiği ve tahkim süreci ile ilgili çalışmaların ise devam ettiği ifade edilmiştir.”