Yapay zekânın insanlarda stres yaratabileceği anketleri ilginç. Yapay zekâya kişi adına önemli kararlar verme görevi verilmişse kişi yapay zekânın doğru kararları verme yeteneği konusunda stresli hissedebilir.

Yapay zekâ, stres ilişkisi
Fotoğraf: Unsplash

Tolga MIRMIRIK

İki hafta önceki yazımızı “Peki YZ bu stres konusunun neresinde?” sorusu ile bitirmiştik. Bu soruya konu uzmanı bilim insanlarının ve araştırmacıların cevapları iki farklı ana bakış açısı grubunda toplanıyor. Negatif etki ve pozitif etki.

Bunlardan ilki, yapay zekâ gelişiminin ve uygulamalarının ya da YZ’nin yapabileceklerine ilişkin öngörülerin (ki bu konuyu birkaç defa özellikle işlemiştik önceki yazılarımızda), biz insanlar üzerinde stres yaratma konusu. YZ, öngörülemez yapısı ve insan işlerinin yerini alma potansiyeli nedeniyle endişe, korku ve belirsizlik duyguları yaratabilmekte. İnsanların yaptıkları işler uzun zamandır zaten makineler tarafından yapılmaya başlandı. Buna bağlı olarak ciddi iş gücü değişiklikleri de yarattı. YZ söz konusu olduğunda önümüzdeki gerçek bundan daha farklı bir durumda. YZ’nin, özellikle de insan kapasitesine gelebilmiş yapay “genel” zekânın işlerimize ne ölçüde etki edebileceğine ilişkin çok net bir şey söyleyemiyoruz. Şimdiye kadarki işgücü değişikliklerinin çok büyük bir yüzdesi, bugünkü anlamdaki YZ tarafından değil, daha verimli çalışan ve uzun vadeli getirisi bir insana göre çok daha fazla olan bilgisayar destekli otomasyon ve robotik sistemler tarafından gerçekleştirildi (sanırım bu yüzden hala YZ ile ilgili yazılara direkt robot imgesi konuluyor işi pek bilmeyen sitelerde). 1900 yılından bu yana incelenen karşılaştırmalı verilerde, bu tür sistemlerin üretim maliyetlerinin 100 birimden neredeyse 45 birime inmesine karşın, aynı zaman diliminde işçi maliyetleri 100 birimden 210 birime kadar yükselmiş durumda[1]. Hepimiz biliyoruz ki sermaye parayı sever.

DOĞRU KARARLARI VERME STRESİ

YZ’nin biz insanlarda stres artırma potansiyeli olduğu düşünülen ve aslında etkileri de en azından yapılan anketlerde görünen diğer durumu ise ilginç. Bir yapay zekâya bir kişi adına önemli kararlar verme görevi verilmişse, kişi, yapay zekânın doğru kararları verme yeteneği konusunda stresli hissedebilir. Bir araç kullanırken navigasyon cihazının uyarı ve söylemlerine ne kadar uyduğumuzu düşünürsek, otonom araçlara kontrolü tamamen bırakıp da rahat bir yolculuk yapmamızın ne kadar mümkün olacağını kendinize sorabilirsiniz. En azından benim navigasyon cihazlarındaki ses ile yaptığım tartışmaları düşündüğümde otonom bir cihazın vereceği kararlara sakince uymamın bir süre daha alacağı ve o sürenin de çok stressiz geçmeyeceğini söyleyebilirim.

Yüz tanıma ve buna bağlı olası suç atfetme, adalet sistemi kararları, insan kaynakları işe alım konuları kararları gibi direkt insan hayatını da etkileyen durumların yaygınlaşması da stres seviyemizi oldukça yükseltecek gibi görülüyor. YZ, duyguları tanımaya programlanabilir ve yanlış kararlar verirse veya görevleri hatalı gerçekleştirirse, bu, biz insanlar üzerinde stres yaratabilecek beklenmedik veya istenmeyen sonuçlara yol açabilir. İlk tanışma yemeğine çıktığınız bir kişi ile birlikte olduğunuzu düşünün. Sizi o anda kayıt altında tutup da anlık olarak duygu durum değişikliklerinizi ve ne kadar dürüst olduğunuzu değerlendiren YZ destekli bir yüz tarama sistemi tarafından karşınızdaki insana bilgi aktarıldığını hayal edin. Ne oldu, bir terslik hissettiniz mi içinizde bunu hayal ettiğinizde? İşte o içinizdeki şey ilk yazıda bahsettiğimiz “kaç ya da savaş” tepkisi olabilir. Yani, sonuçta kim derdi ki henüz 70-80 yıldır yaygınlaşan silikon tabanlı bir yapı biz milyonlarca yıllık karbon tabanlılara böyle sorunlar yaratacak?

DÜZENLEME VE YÖNETME

Bilim insanlarının YZ’nin insanlardaki stresi azaltma konusunda olumlu etkileri de olacağı yönünde çalışmaları ve kullanılabilir uygulamaları var. Belki bunlardan bazılarını sizler de benim gibi kullanıyorsunuzdur. Konumuz o meditasyon, arka plandan “white noise” veren uygulamalar gibiler değil. Onlar daha çok, bahsettiğimiz, iş değişikliklerine yol açan otomasyon araçları gibi sınıflandırılabilir. YZ, insanların stresi azaltmasına birçok yönden yardımcı olabiliyor. YZ tabanlı algoritmalar sıkıcı, zaman alan görevleri ve süreçleri otomatikleştirmek veya iyileştirmek için kullanılıyor ve insanların daha fazla yaratıcılık gerektiren diğer görevlere odaklanmasına olanak tanıyor. YZ, sanal asistanlar aracılığıyla ruh sağlığı tedavisi ve rehberlik sağlamak gibi kişiselleştirilmiş bakım ve destek sağlamak için de kullanılabilmekte. Ayrıca YZ’den, stresle ilgili davranışları daha iyi anlamak ve tahmin etmek için verileri izlemek ve analiz etmek ve stresin en iyi nasıl yönetileceğine dair içgörüler sağlamak için de yararlanılıyor. Ben özellikle YZ destekli bir zaman planlayıcı deniyorum oldukça uzun zamandır. Bir nevi YZ kişisel asistanı, programımı düzenlemeye ve yönetmeye yardımcı oluyor, bana önemli teslim tarihlerini ve randevuları hatırlatıyor ve işlerime öncelik vermeme yardımcı oluyor. Bu tür uygulamalar, yoğun bir programdan bunalmış hisseden herkes için, yapılacak işlerin yoğunluğundan kaynaklanan stres ve kaygıyı azaltmaya yardımcı olabilir.

Belki okuyucularda küçük bir stres yaratacak yazının sürprizini de vereyim. Bu yazının içindeki iki cümle birebir olarak, benim yazımı okuyan ve değerlendirerek öneri veren bir YZ sistemi tarafından yazıldı. Fark eden olacak mı meraktayım. İyi haftalar.

Kaynak [1]: Almanya İşgücü Piyasası ve Mesleki Araştırma Enstitüsü, Uluslararası Robot Federasyonu, ABD Sosyal Güvenlik verileri McKinsey birleşik analizi.