Ukrayna’ya para akıtmayı sürdüren AB, yeni bir yardım paketine onay verdi. Taraf olmak istemeyen ülkeleri zorlayan AB, Ankara’ya ateş püskürdü. Rusya’ya yönelik politikasını değiştirmesini, yaptırımlara uymasını istedi.

Yaptırım dayatması
Fotoğraf: DepoPhotos

DIŞ HABERLER SERVİSİ

Rusya Ukrayna savaşı nedeniyle Moskova’ya peş peşe yaptırım paketleri açıklayan Avrupa Birliği (AB) Kiev yönetimi için ise para akıtmaya devam ediyor. AB, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırmasıyla beraber Kiev yönetimini silahlandırarak ve ekonomik desteklerde bulunarak savaşın tarafı olmayı sürdürüyor. Kesenin ağzını açan AB Konseyi, üye ülkelerin Ukrayna'ya 18 milyar avro değerinde yardım sağlamasını içeren paketin kabul edildiğini açıkladı. Açıklamada, "Ukrayna'ya 2023'te verilecek borç miktarı 18 milyar avro olacak" ifadesi kullanıldı.

Açıklamada, söz konusu kredinin 10 yıl geri ödemesiz olacağı belirtilerek, kredinin faiz maliyetinin büyük kısmının üye ülkelerce karşılanacağı kaydedildi. Borçlanma garantisinin üye ülkelerce sağlanacağı aktarılan açıklamada, amacın Ukrayna'yı desteklemek olduğu vurgulandı. Ukrayna'ya destek, ilk önce 27 AB ülkesinin oy birliğini gerektiren bir yardım paketi olarak tasarlanmıştı. Her üye ülkenin Ukrayna'ya kendi imkânlarına göre yardım etmesi gerektiğini savunan Macaristan, Ukrayna'ya mali yardım paketini veto etti. Macaristan'ın onay vermemesi üzerine diğer ülkeler, paketi AB bütçesi yerine üye ülkelerin garantisini içerecek şekilde yeniden tasarladı. Söz konusu paketin yürürlüğe girmesi için ise Avrupa Parlamentosu (AP) tarafından onaylanması gerekiyor.

ANKARA YAPTIRIMLARI UYGULAMAK ZORUNDA

Macaristan’ı cezalandırmaktan geri durmayan AB, Orban hükümetine verilmesi planlanan fonu keserken Ankara’ya de ateş püskürdü. Taraf olmak istemeyen ülkeleri de buna zorlayan AB, Türkiye'nin Ukrayna savaşına rağmen Rusya ile yakın ilişkilere sahip olmasından rahatsız olduğunu açıkladı. AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell Türkiye’den Rusya’ya yönelik politikasını değiştirmesini ve AB’nin yaptırımlarına uymasını istedi.

Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Türkiye'den Rusya'ya yönelik politikasını değiştirmesini ve Ukrayna'ya saldırıları nedeniyle Batılı ülkelerin Rusya'ya yönelik aldığı yaptırımları hayata geçirmesini talep etti.

DW Türkçe'nin haberine göre, Borrell, Avrupa Parlamanentosu'na (AP) konuyla ilgili gönderdiği yazıda, "Türkiye'nin AB'nin Rusya'ya yönelik kısıtlayıcı önlemlerine katılmama politikası giderek artan endişe kaynağı" ifadesini kullandı.

Borrell, AB ve Türkiye'nin Gümrük Birliği içinde olduğuna dikkat çekerek bunun malların hem sivil hem de askeri amaçlı olmak üzere çift kullanımlı serbest dolaşımını güvence altına aldığına işaret etti. AB ürünlerinin serbest dolaşımı nedeniyle AB yaptırımlarının delinebileceği endişesinin taşındığı aktarıldı.

AB ADAYLIĞI İLE TEHDİT ETTİ

Türkiye'nin Rusya'ya geçici çözümler sunmaması gerektiği konusunda uyarıda bulunan Borrell, AB üyeliğine adaylığını hatırlatarak "Türkiye de dahil bütün aday ülkelerden, kararlaştırılan önlemlere uymaları bekleniyor" dedi.

"Ukrayna Savaşı'nın ortasında Türkiye ve Rusya'nın ikili ekonomik ilişkileri derinleştirmesi aynı şekilde endişe kaynağı" diyen Borrell, AB'nin kaygı ve beklentilerini Türk muhataplarına birçok kez ilettiğini ve bunu her düzlemde dile getireceğini kaydetti.

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ağustos ayında daha sıkı ekonomik işbirliği kararı almıştı.

***

Türkiye'de, Rusya sermayeli şirket kuruluşu 4’e katlandı

TOBB Kurulan/Kapanan Şirket İstatistikleri’ne göre, ocak-ağustos 2022 döneminde Türkiye’de 86 bin 560 sermaye şirketi açılırken, bunların 14 bin 90’ı yabancı sermayeli şirket statüsünde oldu.

Kurulan yabancı sermayeli şirket sıralamasında ilk sıra 874 adet ile İran’ın olurken, 729 şirket açılışı ile Rusya ikinci sırada yer alarak büyük çıkış yaptı. Rusya şirket açılışları ile ilk 10’da yer alırken, savaşın etkisiyle bu yıl ilk sırayı zorluyor. 2021 yılının genelinde açılan Rus sermayeli şirket sayısı 177 olurken, bu sayının 2020’nin tamamında 115 düzeyinde bulunuyordu.

Yılbaşından bu yana kurulan 729 Rus sermayeli şirkete bakıldığında, firmaların toplam sermayesinin 360 milyon TL olduğu, bu şirketlerdeki yabancı sermaye payının ise 320,5 milyon TL olarak kayıtlarda yer aldığı görülüyor. Açılışların özellikle nisan ayından itibaren hızlandığı dikkat çekiyor. Savaşın şubat sonunda başladığı düşünüldüğünde, Rus sermayesinin Türkiye’ye ilgisinin savaş sonrası arttığı görülüyor. Kurulan 729 şirketin 136’sı anonim şirket, 593’ü ise limited şirket statüsünde.