İzmir’de meydana gelen depremin üzerinden iki sene geçti ancak depremzedelerin sorunları hâlâ çözülmedi. İMO İzmir Şube Başkanı Eylem Ayatar, kentin bir depreme daha hazırlıklı olmadığını vurguladı.

Yaralar sarılmadı
İzmir’de yaşanan depremde 112 kişi yaşamını yitirmişti. (Fotoğraf: AA)

Berkay SAĞOL

İzmir’in Seferihisar ilçesi açıklarında 30 Ekim 2020’de 6,9 büyüklüğünde gerçekleşen depremin üzerinden iki yıl geçti. Deprem kent genelinde büyük yıkım yarattı. 117 kişinin yaşamını yitirdiği ve 1034 kişinin de yaralandığı felakette en büyük yıkım Bayraklı ilçesinde oldu. İlçede birçok bina tamamen yıkılırken resmi rakamlara göre 79 bin 272 depremzede evsiz kaldı.

Geçen iki yıl boyunca depremzedelerin taleplerinin bir kısmı karşılanmadı. Depremzedelerin emsal artışı talebi İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından onaylanırken, kentsel dönüşüm kredisi tutarı 200 bin TL’den 600 bin TL’ye çıkarıldı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum tarafından verilen ‘‘Zemin artı yedi kat binalar yapılacak’’ sözü tutulmazken, 600 bin TL’ye çıkarılan kentsel dönüşüm kredisinin sıfır faizli 2 yıl ödemesiz 18 yıl ödemeli olması hâlâ onaylanmadı.

Yüksek maliyetler sebebiyle evlerini yeniden yaptıramayan depremzedeler, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından ortaya konulan Halk Konut projesiyle evlerini kooperatifçilik modeliyle yapıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi, İZBETON A.Ş., EgeŞehir A.Ş. ve Bayraklı Belediyesi iştiraki BAYBEL A.Ş.'nin işbirliğiyle hayata geçen projeyle depremzedelerin kendi konutlarını yapabilmesi için vatandaşlara belediye güvencesi ve teknik yardım sunuyor. Şimdiye kadar İZDEDA KOOP ile 10 adet halk kooperatifi kuruldu ve 486 konutun inşaatı için anlaşma sağlandı.

Eylem Ulutaş Ayatar, İMO İzmir Şube BaşkanıEylem Ulutaş Ayatar, İMO İzmir Şube Başkanı

UMUTLAR SÖNDÜ

İzmir Depremzedeleri Dayanışma Derneği Başkanı Haydar Özkan, sözlerine “Depremzedeler son iki yılda ciddi bir fakirleşmeyle baş başa kaldı, umutlar birer birer söndü” diyerek başladı. Özkan, depremzedelerin yaşadıklarına dair şunları anlattı:

“Evlerimizi yeniden yapmamızla ilgili sıfır faizli 2 yıl ödemesiz 18 yıl ödemeli kredi bizim talebimizdi. Bunun yapılacağını söylediler ama gerçekleşmedi. Geçen yıl 280 depremzede öğrencimiz burs bulmamız için derneğimize başvuru yaptı. Bunlardan 240 öğrencimize çoğunluğu bir yıllık burslar bulabildik. Bu yıl ise derneğimize 200 öğrencimiz başvuruda bulundu. Henüz bursu kesinleşen öğrencimiz bulunmuyor. Bu da bizim yavaş yavaş unutulduğumuzu gösteriyor. 1999 yılından beri toplanan deprem vergisi bizim için kullanılmadı. Bu vergileri başka yere kullanmış olabilirsiniz bizi ilgilendirmez ama bizim ihtiyacımız olan zamanda bu vergiler bizim için kullanılmalıydı.”

TRAVMALAR SÜRÜYOR

Depremzedelerden Gülçin Aykut Soydan, üzerinden iki yıl geçen depremin travmasını atlamayan kişilerden. Soydan, “Yılmaz Erbek apartmanının altındaki markette kaldım. Enkazdan 16 saat sonra çıkarıldım. 3 ay tedavi gördüm ve sağ bacağımda dizimin altı ampute edildi. Sağ kolumu ise hiçbir şekilde kullanamıyorum. 8 yaşında bir çocuğum var ve bana bu şekilde yaşamaya devam edeceğim söylendi. Ani bir ses duyduğum zaman kötü oluyorum. Kabalık ve gürültülü bir yere giremiyorum. Zaman benim için kayıp mı yoksa daha mı iyi bilmiyorum ama psikolojik tedavim hala devam ediyor. Kendimi psikolojik olarak hazır hissettiğimde ve maddi olarak bunu başarabileceğim zaman o doktora kontrole gitmek istiyorum” dedi.

ANA PROBLEM YAPI STOKU

İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Eylem Ulutaş Ayatar ise olası bir depremde daha vahim tabloyla karşı karşıya kalındığını vurguladı. Yapıların periyodik kontrollerinin yapılmadığına dikkat çeken Ayatar, “Deprem öldürmez bina öldürür” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ana problem yapı stoku. Mevcut yapılarımızın elden geçirilerek güçlendirilmesi ya da yenilenmesi sağlanmadıkça hiçbir şey değişmeyecek. Planlama aşamasında zemine dair bilgilerin önemi var fakat yerleşik yapıların güvenliğini sağlayamadığımız sürece risk hep olacak. İzmir’de yapı stoku envanter çalışmaları sürüyor. Bayraklı’daki tüm binalar tamamlandı ve şimdi Bornova’daki binaların çalışmaları devam ediyor. 33 bin binanın incelenmesi tamamlanmış durumda. Bornova’daki 62 bin binayı da bir sene içerisinde tamamlayacağız. Sahada binalardan gözlemsel olarak topladığımız ve belediyenin arşiv projeleri üzerinden alınan verilerin kullanılmasıyla, akademisyenler tarafından geliştirilen hızlı tarama yöntemleri baz alınarak incelemeler yaptık, bir sonuç çıkarttık ve öncelikli binaları belirledik. İzmir Büyükşehir Belediyesi de şu anda zemine dair çalışmalar yapıyor. Bu çalışmaların ışığında, riskli yapıların olduğu bölgelerin ortaya çıkartılması ile kentsel yenileme çalışmalarının bir an önce başlatılması gerekmektedir.”

Hızlıca çözülebilecek sorunlar olduğunu belirten Ayatar, yapılması gerekenleri şöyle ifade etti:

“TOKİ’nin proje alanlarına yaptığı evlerin bir kısmının özensiz yapıldığını söyleyebilirim. Bu yapıların bazılarında yapım aşamasında soğuk derz oluştuğu, yalıtım problemi olduğuna dair görüntülerle karşılaştık maalesef. Bunlar belki şu anda değil ama zamanla yapısal sorunlara yol açabilir. Son 20 yılda 8 tane imar affı çıktı ve 9’uncusu yolda. Bu durum, imar planları dikkate alınmadan yapılaşmayı alışkanlık haline getiriyor. Aynı zamanda, yapıların güvenliği açısından anlamında büyük bir zafiyet yaratıyor. Bilimi hiçe sayan, mühendisliğin önemsendiği bir yaşam birilerinin işine geliyor olabilir. Ancak, bizim bu düzeni kabul etmemiz mümkün değil.”

***

BELEDİYENİN ÇALIŞMALARI SÜRÜYOR

İzmir Büyükşehir Belediyesi deprem riski açısından değerlendirmek üzere kentteki mevcut yapı stokunun envanterini çıkarmak için İMO İzmir Şubesi ile protokol imzaladı. Bayraklı’da 33 bin 100 konutla ilgili çalışma tamamlandı. Eylülde ise çalışmaların Bornova’da 61 bin 673 yapıda devam etmesi için ikinci protokol imzalandı. Öte yandan 79 bin 272 depremzedenin bin 700’üne proje alanlarında konut yapıldı, bin 800 tanesi de rezerv alandaki konutlarda hak sahibi. Yapılan toplam 5 bin konuttan 3 bin 500 depremzede yararlanabiliyor. 8 bin orta hasarlı ve 67 bin az hasarlı evdeki depremzede konutlardan yararlanamıyor. Rezerv alana yapılan 3 bin 657 konutun 1857 tanesinde kimlerin yaşayacağı ise belirsizliğini koruyor.