Bir buçuk aydır süren “normalleşme” süreci de müzisyenlerin yaralarına merhem olamadı. Müzik emekçileri kısıtlı sayıdaki konserlerin bilet fiyatlarındaki yansımasından şikâyetçi, mekân sahipleri ise 12 yasağından.

Yaralar sarılmıyor

Işıl ÇALIŞKAN

Pandemi nedeniyle 14 ay işsiz kalan müzisyenlere bir buçuk aydır süren “normalleşme” süreci de çare olamadı. Müzisyenlerin yaşadığı sıkıntılar gerek maddi gerek manevi süregeliyor. En büyük geçim kaynağı canlı müzik olan müzisyenlerin konserleri şimdi de koronavirüs, yangın, gibi gerekçelerle iptal oluyor, erteleniyor. Öte yandan pandemi nedeniyle kapalı alanlardaki kısıtlamalar haliyle bilet fiyatlarına da yansıyor. Sahne alacakları mekân azlığından da şikâyet eden müzisyenler açık alanlar için de yalnızca muhalif belediyelerden destek görüyor. Bunun yanı sıra müzisyenlere getirilen gece 12.00 kısıtlaması da pek çok müzik emekçisi için mağduriyet sebebi. Müzik emekçileriyle yaşadıkları sorunları konuştuk.

BOĞAZ TOKLUĞUNA YAŞAM SÜRDÜRÜYORUZ

Sattas grubunun vokalisti Orçun Sünear, müzik sektörüne istinaden, “Şu an durumlar hiç iyi değil” diyerek başlıyor söze. Sünear, bu düşüncesinin nedenini şöyle açıklıyor: “Daha önce defalarca konsere çıkabildiğimiz yerlerde şu an konsere çıkamıyoruz. Misal Genco Erkal’a türlü bahanelerle oyun oynatmıyorlar. Konserler türlü bahanelerle iptal oluyor. Otellerde birtakım işler devam ediyor ama onun dışında çok bir alternatifimiz olmuyor. Hiçbir şeyi yönetemiyorlar. Yandık yönetemediler, su bastı yönetemiyorlar. Dönüyor dolaşıyor ucu müzisyenlere dokunuyor. Eli ayağı tutmayan garip garip kararlar… Benim artık kaldıracak gücüm yok.”

yaralar-sarilmiyor-910741-1.
Orçun Sünear - Sattas grubunun vokalisti



Pandeminin kendisini maddi ve manevi olarak etkilediğini belirten Sünear, “Benim müzisyenlik yapan çocukluk arkadaşım kendini öldürdü. Sadece müzisyenler değil, sahne arkasını da ilgilendiren bir durum doğuyor. Kazanılan paralar iyice düştü. Gerçekten boğaz tokluğuna yaşıyoruz, çünkü ülke korkunç durumda” şeklinde konuşuyor.

YENİ BİR KAPANMAYI DAHA KALDIRAMAYIZ

Peyk grubunun vokalisti İrfan Alış ise pandemi öncesine dönüşün mümkün olmadığını ifade ediyor. Bilet fiyatlarındaki artışın müzik emekçilerine yansımasından yakınan Alış, “Mekânlardaki kapasiteyi dolduramıyoruz. Mesela Burgazada konserimizde biz 250 bilet satabildik sadece. Normalde mekân 600-700 kişi alabilecek gibi. Belki 500 kişiye mekân ve biz “Bilet yok” demek zorunda kaldık. Az insanla konser yapmak bilet fiyatlarını etkiliyor haliyle. Uçak biletleri, otel ücretleri, transfer ücretleri en az iki katına çıktı. Ama aldığımız bilet fiyatları bunu karşılayabilecek düzeyde olmadığı için zorlanıyoruz tabii” diye konuşuyor.

yaralar-sarilmiyor-910742-1.
İrfan Alış - Peyk grubunun vokalisti

Dayanışmanın önemine vurgu yapan Alış, dinleyicilerin varlığı sayesinde ayakta kalabildiklerinin altını çiziyor. Alış, yaşadıkları problemleri şöyle sıralıyor: “Bizim neyse ki bir kitlemiz var. Çoğu dinleyici bize ‘Niye daha büyük bir yerde yapmıyorsunuz’ diye kızdı. Çünkü öyle bir yer yok! İstanbul’da açık alan ve rahat çalınacak salonlar çok az. Çoğu insanlar kapalı salonlara girmek istemeyebiliyor. Biz konser yaptığımız yerleri açık ya da yarı açık yerlerden seçiyoruz. Maalesef belediyeler ve diğer yerlerdeki insanlar da bizim gibi müzik yapan grupların şartlarını bir türlü sağlayamıyorlar. Belediyelerin bir sürü etkinlik alanları var. Onların da kiralama ücretleri oldukça yüksek. Bir konserin maliyeti eskiden 10 bin liraysa şimdi 30-40 bin liraya yükseldi. Politik olarak da bazı illere giremiyoruz zaten. İlk konser çok iyi geçti. İnsanlar çok mutluydu. Seyirci bizi öyle sahipleniyor ki konser biletleri 10 gün önceden bitti. İnsanlar da canlı etkinliğe acıkmışlar.”

Alış, vaka artışlarından kaynaklı olarak korkularının yeni bir kapanma olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Böyle bir gücümüz yok. O yüzden açık alanlardaki konserleri şu 3 aya doldurmaya çalışıyoruz. Çünkü kışın ne olacağımızı bilemiyoruz. Yetkililere güvenemiyoruz. Biz de başımızın çaresine bakmaya çalışıyoruz.”

PANDEMİ ÖNCESİ ÇALIŞAN SAYIMIZ 103’TÜ ŞU AN 24

Konserlerine pandemi nedeniyle bir buçuk yıl ara veren IF Performance Hall Beşiktaş’ın işletmecilerinden Cihangir Şimşek, “Bu süreçte nasıl ayakta kalabildiniz?” sorumuzu “İlk ay birikimlerle, sonrasında kredilerle geçen bir süre yaşadık. Personelimize ödenen ücretsiz izin dışında hiçbir destek yapılmadı, ne kira yardımı yapıldı ne de ciro desteği” şeklinde yanıtlıyor. Şimşek, kapalı kaldıkları süre içinde ekonomik krize rağmen yüksek borçlanmayla sosyal mesafeli olarak kapasiteyi arttırabilmek tadilat yaptıklarını söylüyor. Şimşek, “Bizim çok genç ve dinamik kitlemiz var doğal olarak gerek salgın gerek ekonomik krizin etkilerini fazlasıyla görüyor ve yaşıyoruz. Bunun en basit göstergesi salgın öncesi çalışan sayımız 103tü, şu an 24. Yani ekonomik olarak ciddi bir daralma olduğunu alım gücünün ve tüketimin düştüğünü görüyoruz” diye konuşuyor.

yaralar-sarilmiyor-910743-1.
Cihangir Şimşek - IF Performance Hall Beşiktaş’ın işletmecisi

En büyük korkularının tekrar kapatılmak olduğunu söyleyen Şimşek, “Bu süreçte maddi manevi çok yorulduk ve böyle bir kapanmanın tekrar yaşanması durumunda orta ve küçük ölçekli işletmelerin kapanacağını götürüyor ve biliyoruz bu anlamda aşılamayı önemsiyor eğer bir takım yasaklar gelecekse aşı olmayanlarla alakalı gelmesinin gerektiğini düşünüyoruz. Bize eğer aşı şartıyla seyirci almamız gerektiği söylenirse seve seve yaparız” diyerek sözlerini sonlandırıyor.