Google Play Store
App Store

Çanakkale’nin Bayramiç ilçesi yakınlarında, Cengiz Holding’in maden projesi için Kocabaş Çayı’nın suyunun madene tahsis edilmesine yönelik açılan dava görüldü. Yaşam savunucularının avukatı Aydın, sürecin başından itibaren taraflı bilirkişi raporlarıyla yürütüldüğünü belirtti.

Yargı Cengiz'in önünü açıyor
Fotoğraf: BirGün

İlayda SORKU

Kazdağları’nda, Cengiz Holding’in maden projesinin yarattığı ekolojik yıkım tehdidi devam ediyor. Proje kapsamında, Cengiz Holding’in Truva Bakır İşletmesi tarafından kullanılmak istenen ve bölgenin can damarı olan Kocabaş Çayı suyunun altın bakır madenine tahsis edilmesi planlanıyor.

Bölgedeki 55 köyün su kaynağını tehlikeye atan proje, tarım alanlarının ve ekosistemin geri dönüşü olmayan zararlar görmesine neden olacak. Yaşam savunucularının maden için gerekli olan suyun Kocabaş Çayı’ndan alınmasına yönelik açtığı dava Çanakkale 2'nci İdare Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme heyeti kararı önümüzdeki günlerde açıklayacak.

Kazdağları Ekoloji Platformu, duruşma öncesinde yaptığı basın açıklaması ile projeye tepki gösterdi.

"BÖLGEYİ KURUTACAK"

Açıklamada, Cengiz Holding'in, Kocabaş Çayı'ndan su alma yapısı ve derivasyon kanalı ile maden alanına su taşımayı planladığı belirtilerek, projenin “Çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) kapsam dışı" kararı ile ÇED sürecinden muaf tutulduğuna dikkat çekildi. Kamulaştırmalarla köylülerin tarlalarının ellerinden alındığına vurgu yapılan açıklamada, projenin kamu yararına aykırı olduğu ifade edildi.

Şirketin çıkarının, köylünün ve doğanın yararından üstün tutulduğu ve kamulaştırmanın önünün açıldığı belirtilen açıklamada, şu sözlere yer verildi:

"Kocabaş Çayı'ndan, bölgenin sularını toplayacak olan Hacıbekirler 1 ve Hacıbekirler 2 göletlerinden ve Uzunalan Barajı'ndan sağlanacak proses suyu, bölgeyi kurutacak, susuz bırakacak, yörenin tarım ve hayvancılığını bitirecek, köylü içmeye su bulamayacaktır. Diğer yandan da kamulaştırmalarla tarlaları gasp edilen köylüler geçim kaynaklarından mahrum bırakılacak ve göçe zorlanacaktır. Maden tarafından kullanılacak suyun teminine ilişkin projenin maden projesinden ayrılması teknik ve hukuki açıdan kabul edilebilir değildir. Çan'daki termik santrallara, seramik fabrikalarına, bölgedeki tarım ve hayvancılığa su sağlayan çay zaten can çekişirken ve bölgenin ihtiyacına yetmez iken, bir de madene Kocabaş'tan su verilmek isteniyor. Bu durum kabul edilemez."

Çan Çevre Derneği'nden gönüllü avukat Ümran Aydın, dava sürecini BirGün'e değerlendirdi.

Sürecin başından itibaren yaşanan hukuksuzluklara dikkat çeken Aydın, "Herhangi bir umut yok. Zaten Cengiz Holding neredeyse tüm inşaatı tamamladı, yatırımlarını yaptı. Dava sürüyor ama sonucu değiştirme şansımız çok düşük" ifadelerini kullandı.

"TARAFLI HEYET"

Bilirkişi heyetinin tarafsız olmadığına dair itirazlarının reddedildiğini belirten Aydın, "Keşif yapılmadan önce bilirkişi heyeti atandı. Biz bu heyete itiraz ettik çünkü daha önce de bölgemizdeki çevre davalarında hep aynı kişiler görevlendirildi. Daha önce ilçemizdeki kirli hava için ‘çok temiz’ raporu veren, göletlerimizin madene tahsis edilmesini ‘kamu yararı’ olarak değerlendiren aynı kişiler, yine devredeydi. Bu dosyaya da atandılar ve yine evlere şenlik bir bilirkişi raporu sundular" dedi.

"YARGI ÇEKİNGEN"

Kocabaş Çayı’nın özellikle bölgedeki çiftçiler için hayati öneme sahip olduğunu vurgulayan Aydın, “Bölgedeki çiftçilerimiz ve belediye, su ihtiyacını Kocabaş Çayı’ndan karşılıyor. Bu suyun maden için taşınması, kamu yararına değil, aksine halkın su hakkının gasp edilmesi anlamına geliyor. Kumarlar Göleti’nin suyunu daha önce madene verdiler, şimdi de Kocabaş Çayı’na göz diktiler. Bölgemiz zaten ciddi bir su sıkıntısı yaşıyor. Mahkemeler, kamu düzenine zarar veren kararları iptal etmek zorunda. Ama ne yazık ki burada yargı oldukça çekingen davranıyor” diye konuştu.
Yaklaşık bir ay içinde kararı öğrenmiş olacaklarını aktaran Aydın, “Ancak bilirkişi raporunun bu şekilde düzenlenmiş olması, bizim için süreci baştan kaybettiğimiz anlamına geliyor. Üst mahkemeye itiraz edeceğiz ama bu rapor değişmeden karar değişmez” ifadelerini kullandı.

NE OLMUŞTU?

Cengiz Holding’in altın bakır madeni projesi kapsamında, Kocabaş Çayı’nın suyunun taşınması için boru hattı döşeme çalışmaları başlatılmıştı.

Köylüler ve çevreciler, suyun taşınmasının tarımı ve bölgedeki su kaynaklarını olumsuz etkileyeceğini belirterek projeye dava açmıştı. Proje kapsamında ayrıca kurulacak su hattı üzerindeki köylülerin tarlaları da acele kamulaştırılmıştı. Mahkeme, sürecin başında atanan bilirkişi heyetine yapılan itirazları reddetmiş ve aynı heyetin daha önce benzer çevre davalarında şirket lehine raporlar sunduğu ortaya çıkmıştı.