Danıştay Başkanı Ender Çetinkaya: Hukukun üstünlüğü, herşeyden önce idarenin hukukla barışması, işlem ve eylemlerinin tüm basamaklarında hukuka uygun hareket etme kaygısını taşıması ve hukukun ayak bağı olacağı düşünces

Danıştay Başkanı Ender Çetinkaya: Hukukun üstünlüğü, herşeyden önce idarenin hukukla barışması, işlem ve eylemlerinin tüm basamaklarında hukuka uygun hareket etme kaygısını taşıması ve hukukun ayak bağı olacağı düşüncesini reddetmesiyle mümkün olacaktır.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer: Hukuk devletinin işlerliği yönünden, yargı bağımsızlığının sağlanması ve yasama, yürütme erkleri ile yönetimin bağımsız yargı tarafından denetlenmesi zorunludur. Adaletin gecikmesi ve yönetim organlarının yargı kararlarını uygulamaması, hukuk devletine inancı zedeleyen en önemli nedenlerdir.
Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Özdemir Özok: Kadrolaşma çalışmaları yargı yükünü daha da arttırdı. Hükümetin TÜBİTAK'taki atamaları hukukun temel ilkelerine aykırı ve kurumun özerkliğine zarar verici bir karardı. YÖK Yasa Tasarısı ile üniversitelere mali, bilimsel ve idari özerklik verilmediği gibi siyasal iktidarların etkinliği daha da arttırılmıştır.

ANKARA (BİRGÜN)

Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay arasında tartışma konusu olan Yüce Divan görevine Danıştay da talip oldu. Danıştay Başkanı Ender Çetinkaya, Anayasa Mahkemesi'nin "TBMM Anayasa Mahkemesi'ne üye seçsin'' ve "Anayasa Mahkemesi'ne kişisel başvuru yapılabilsin'' önerilerine de karşı çıktı. Aynı değişiklik talepleri Yargıtay'dan da tepki görmüştü. Hükümete bir eleştiri de Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'den geldi. Danıştay'ın kuruluş yıldönümü için bir bildiri yayınlayan Sezer, "Adaletin gecikmesi ve yönetim organlarının yargı kararlarını uygulamaması, hukuk devletine inancı zedeleyen en önemli nedenlerdir'' dedi. Danıştay'ın kuruluşunun 136. yıldönümü dün kutlandı. Danıştay'daki kutlama törenine Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, TBMM Başkanı Bülent Arınç, Anayasa Mahkemesi Başkanı Mustafa Bumin, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcıları Abdüllatif Şener ve Mehmet Ali Şahin, Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya, Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanı Tüley Tuğcu, Askeri Yargıtay Başkanı Hakim Tuğamiral Ferhan Ferhatoğlu, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Başkanı Hakim Tuğgeneral Erol Alpar, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok, YSK Başkanı Cengiz
Erdoğan, Ankara Valisi Yahya Gür, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok, yüksek mahkeme üyeleri ile hakim ve savcılar katıldı.
Son yıllarda AB'ye uyum sürecinde çok sayıda "olumlu'' yasal düzenlemenin yapıldığını hatırlatan Çetinkaya, yasal düzenlemelerin dış etkenlere bağlı değil, Türk toplumunun gereksinimlerine uygun yapılmasına ve uluslararası hukukla uyumlu olmasına önem verilmesi gerektiğini söyledi. Çetinkaya, Anayasa'nın kısa sürede değiştirilmesi mümkün olmadığından, çağdaş normlara uymayan tüm maddelerin birbiri ile çelişmeyecek şekilde değişikliğinin sağlanması gerektiğini kaydetti.

YARGITAY İLE AYNI NOKTADA

Danıştay Başkanı Ender Çetinkaya, törendeki konuşmasında Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi arasında Anayasa değişikliği önerileri konusunda Yargıtay'dan yana tavır aldı. Anayasa Mahkemesi'nin "Anayasa Mahkemesi'ne TBMM tarafında üye seçilsin'' önerisine Çetinkaya, "TBMM'nin Anayasa Mahkemesi'ne üye seçmesi yargının siyasallaşmasına yol açacaktır'' sözleriyle karşı çıktı. Çetinkaya, "Yasama organınca Anayasa Mahkemesi'ne üye seçiminde, iktidar partilerinin siyasi görüşlerine yatkın kimselerin seçileceği endişesi, Meclis aritmetiğinin üye seçiminde partiler arası uzlaşmayı gerektirmesi, bunun sağlanmasının zaman alması ya da sağlanamaması halinde seçimin gecikmesinin mahkemenin işleyişini aksatacağı düşüncesi, yasama organına seçim yetkisinin tanınmasının sakıncalarını oluşturmaktadır'' dedi.
Çetinkaya'nın Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya ile buluştuğu bir diğer ortak nokta ise "bireysel başvuru hakkı'' oldu. Anayasa Mahkemesi'nin önerisi olan Anayasa Mahkemesi'ne kişisel başvuru hakkı tanınmasına ilişkin öneri karşılık Çetinkaya, "Bireysel başvuru yolu, yargı ayrılığını zedeleyici, kesinleşen yargı kararlarını bertaraf edici, Anayasa Mahkemesi'ni diğer yüksek mahkemelerin üstünde bir konum getirici nitelik taşıması nedeniyle kabul edilebilir görülmemektedir'' dedi. Çetinkaya, bu yolun AİHM'de Türkiye aleyhine açılacak davaların azalacağı görüşüne katılmadığını da vurguladı.

BEN DE İSTERİM

Danıştay Başkanı Çetinkaya, daha önce Yargıtay'ın yeni anayasa önersinde "Anayasa Mahkemesi'nden alınarak bize verilsin'' görüşüne destek oldu ve "bana da verilsin'' önerisini getirdi. Çetinkaya, "Yüce Divan görevinin, Anayasa Mahkemesi'nce yerine getirilmesi hukuken ve yerindelik yönünden uygun değildir. Bu görev, ceza ve idari yargı yargıçlarından oluşacak mahkemeye verilmeli ve iki dereceli yargılama usulü uygulanmalıdır'' dedi. Çetinkaya'nın önerisi, Yüce Divan görevinin Yargıtay ve Danıştay arasında bölüşülmesi anlamına geliyor.

HERŞEY PARA DEĞİL

Yüksek mahkemelerin kuruluş yıldönümlerinde şikayet konularının başında yer alan yargı çalışanlarının özlük haklarına ilişkin de "beklentimiz, mesleğin saygınlığına uygun bir hayat standardı sağlanmasına yönelik'' sözleriyle aktaran Çetinkaya, koşulları iyileştirilmese de yargı mensuplarının büyük bir fedakarlık ile adalet dağıtmaya devam edeceklerini söyledi. Çetinkaya, özlük haklarına ilişkin taleplerini de "eşit işe eşit ücret uygulaması istiyoruz'' sözleriyle ifade etti.

ELEŞTİRİLER ÖZOK'TAN

Törendeki ikinci konuşmayı ise Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Özdemir Özok yaptı. Uzun bir konuşma yapan Özok, AKP hükümetini, kadrolaşma, TÜBİTAK ile ilgili atamaları ve son YÖK yasa tasarısı üzerinde sert sözlerle eleştirdi. Kadrolaşma çalışmalarının yargı yükünü daha da arttırdığını belirten Özok, TÜBİTAK Yasası'nın da "biçimsel hukukun temel ilkelerine aykırı'' olduğunu ve kurumun özerkliğine zarar verici olduğun kaydetti. Özok, YÖK yasa tasarısını da "üniversitelere mali, bilimsel ve idari özerklik verilmediği gibi siyasal iktidarların etkinliği da arttırılmıştır. Toplumda gerginlik ve gerilim yaratan bu yeni girişimin, AB ve Kıbrıs görüşmelerinde istenen ve beklenen sonuçları alamayan iktidarın gündem değiştirmek ve halkın dikkatini başka noktalara çekmek için kurgulandığını öne sürenler olmuştur'' sözleriyle eleştirdi.

SEZER: İDARE, YARGIYI ZEDELİYOR

Hükümete bir eleştiri de Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'den geldi. Danıştay'ın kuruluş yıldönümü için bir bildiri yayınlayan Sezer, "Hukuk devletinin işlerliği yönünden, yargı bağımsızlığının sağlanması ve yasama, yürütme erkleri ile yönetimin bağımsız yargı tarafından denetlenmesi zorunludur'' dedi. Yüksek Mahkeme ve mahkemeleriyle Türk yargısının, işlevlerini hızlı, etkin, adil biçimde yerine getirebilmeleri için, karşı karşıya bulundukları sorunların bir an önce çözüme kavuşturulmasının zorunluluk olduğunu vurgulayan Sezer, şöyle devam etti:
"Bu sorunların kaçınılmaz sonucu olan adaletin gecikmesi ve yönetim organlarının yargı kararlarını uygulamaması, hukuk devletine inancı zedeleyen en önemli nedenlerdir. Bu konuya gerekli duyarlılığın gösterilmesi, genel olarak yargının ve bu bağlamda yönetsel yargıyı etkileyen hukuksal sorunların çözülmesi, hukuk sisteminin etkinleştirilmesini ve adalet dağıtımının hızlandırılmasını sağlayacaktır.''

İDARE DANIŞTAY'I DİNLEMİYOR

Sezer'in işaret ettiği "idarenin yargı kararlarını yerine getirmeme'' uygulamalarının en yaygını, hükümetlerin kadrolaşma çalışmaları sırasında görevden aldığı kamu çalışanları ile ilgili kararlar oluşturuyor. Hükümetlerin görevde aldığı kamu görevlileri Danıştay'dan "işe iade kararları'' alıyor ancak bunlar yerine getirilmiyor. Sezer de AKP hükümeti döneminde çok sayıda "atama kararnamesini'' uzun süreli durdurarak, bu uygulamalar sıcak bakmadığını ortaya koymuştu. Hükümetin uygulamadığı bir diğer yargı kararı da Danıştay'ın Bergama'daki Normandy şirketine yönelik karar. Danıştay, siyanürle ilgili altın arama faaliyeti için "yürütmeyi durdurma'' kararı almış ancak, Ecevit Hükümet'i Bakanlar Kurulu kararı ile bunu delmişti.