Yargısız infaz
Anadolu Üniversitesi, Onur Yürüyüşü’nde gözaltına alınan ve haklarında dava açılan 5 öğrencinin eğitimlerine devam edip edemeyeceklerini mahkemeye sordu. Avukat Başbakkal, “Rektörlük bileti baştan kesti” dedi.
Deniz Güngör
denizgungor@birgun.netEskişehir’de katıldıkları Onur Yürüyüşü’nde gözaltına alınan ve haklarında dava açılan Anadolu Üniversitesi öğrencisi olan 5 kişinin eğitim hakkı ellerinden alınmak isteniyor. 9 Haziran’da düzenlenen Onur Yürüyüşü’ne katıldıkları için işkenceyle gözaltına alınan 5 öğrenci hakkında “toplantı ve gösteri yürüyüşlerine muhalefet” suçlamasıyla iddianame hazırlandı. Eskişehir 16. Asliye Ceza Mahkemesi iddianameyi kabul ederken yürüyüşün üniversite sınırları dışında olmasına karşın Anadolu Üniversitesi Rektörlüğü’nden tepki çeken bir başvuru yapıldı.
Anadolu Üniversitesi Hukuk Müşavirliği tarafından 26 Eylül’de mahkemeye gönderilen dilekçede söz konusu 5 öğrencinin eğitim hayatına devam edip edemeyeceği soruldu. Söz konusu dilekçede öğrencilerin “öğrencilik sıfatının devam edip edemeyeceği hususunun yapılacak işlemlere esas olduğunu” belirtilerek öğrencilerin okuldaki eğitim hayatının devamının mümkün olup olmayacağını mahkemeye soruldu. Müşavirlik, mahkemenin konuya ilişkin kararını okula göndermesini talep etti.
BİLET BAŞTAN KESİLDİ
Müvekkillerinin Onur Yürüyüşü’ne katılmalarının engellenmesiyle ifade özgürlüklerinin ihlal edildiğini ifade eden davanın avukatlarından Esra Başbakkal, “Üniversite dışında gerçekleştirilen bir yürüyüşe katıldıkları gerekçesiyle kamu davası açıldı. Müvekkillerimizin ifade özgürlüğü gözaltına alınarak engellendiği gibi açılan dava da ifade özgürlüğünün yeniden ihlalidir. Anadolu Üniversitesi tarafından mahkemeye gönderilen yazıda öğrencilerin eğitimlerine devam edip etmeyeceği konusunda bir sorgulama yapıldı. Üniversitenin en başında yaptığı şey müvekkillerimizin ihlal edilen ifade özgürlüğünü meşru görmesi ve ihlalleri devam ettirmesidir” dedi.
“Dilekçenin üslubu müvekkillerin eğitim hayatına ilişkin biletin baştan kesildiğini gösterdi” diye konuşan Başbakkal, “Henüz ilk duruşma görülmemişken, ortada bir karar yokken masumiyet karinesini ihlal ettiler. Olağan bir disiplin soruşturması açılacaksa önce dosya bilinir, deliller toplanır, hangi maddeden soruşturma yürütüleceği belirlenir. Sonrasında bu kapsamda soruşturma devam eder. Ancak öğrencilerin savunmaları alınmadan, mahkeme dosyası kapsamı bilinmeden üniversite tarafından müvekkillerimizin öğrencilikten çıkarılması kapsamında bir soruşturma görüyoruz” ifadelerini kullandı.
Yükseköğretim Kanunu’nun 54. Maddesi’ne göre kişiyi öğrencilikten çıkarmak için yeterli bir durumun söz konusu olmadığını ifade eden Başbakkal son olarak şöyle konuştu: “Disiplin, uyarı ve kınama konusunda da okul dışında toplantı ve gösteri yürüyüşüne katılmak gibi de bir ibare yok ki bu okul dışında gerçekleşen bir durum. Üniversite, öğrencilerin savunmalarını bile almadı. Üniversite dışında yaşanan durumlar aslında üniversiteyi hiç bir şekilde bağlayıcı değildir.”