Yargıtay’da AYM üyeliği için yapılacak seçimler öncesinde adaylar birer birer yarıştan çekildi. İstifaların, henüz Yargıtay üyeliği görevine başlamadan AYM üyeliği için adaylığını duyuran İrfan Fidan’ın önünü açmak için gerçekleştirildiği iddia edildi. Fidan, BirGün’ün internet sitesinde yayımlanan, “Ahmet Şık: Koltuğundan olan üst düzey yargı mensubu eşini dövdü, yolsuzlukla da suçlanıyor” haberi nedeniyle BirGün Gazetesi hakkında suç duyurusunda bulundu.

Yargıtay’da AYM üyeliği seçimleri yapılacak: Adaylar birer birer çekildi

MUSTAFA MERT BİLDİRCİN

Anayasa Mahkemesi’nin Yargıtay kontenjanından üyesi ve Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığı görevini yürüten Burhan Üstün'ün emekliye ayrılması nedeniyle boşalacak üyelik için yarın seçime gidilecek. Normalde 1 Aralık’ta yapılması planlanan seçim, Yargıtay bünyesindeki 105 kişinin Covid-19 olduğu gerekçesiyle ertelenmesi nedeniyle yarın gerçekleştirilebilecek. AYM üyeliği için yarışacak isimlerden biri de İstanbul Başsavcısı İrfan Fidan olacak.

Henüz Kasım ayında Yargıtay üyesi seçilen İrfan Fidan’ın adaylığı, tartışmaları da beraberinde getirdi. Yargıtay'da 12. Ceza Dairesi üyesi olarak görevlendirilen İrfan Fidan, henüz görevine dahi başlamadan AYM üyeliğine aday olduğunu açıkladı. Seçimler yaklaşırken, adaylar yarıştan çekileceğini duyurunca tartışmalar daha da kuvvetlendi. Yargıtay içindeki muhafazakar üyelerin de Fidan’ın adaylığına sıcak bakmadığı öğrenildi. Uzun yıllar Yargıtay üyeliği yapan isimlerin, “Biz yıllardır buradayız. Henüz yeni aday olan isim bizim önümüze nasıl geçiyor?” diyerek kısık sesle de olsa tepkisini dile getirdiği bildirildi.

ADAYLAR BİRER BİRER ÇEKİLDİ

Daha önce seçimlere katılacağı duyurulan ve “İktidara yakın” olduğu öne sürülen İsa Çelik ile birlikte Yusuf Kuzu ile Nevzat Karababa seçimlerden çekilince, “Fidan’ın önü açılıyor” söylemleri de kuvvetlendi. Yine, daha önce aday olacağı belirtilen Şaban Kazdal da aday olmamaya karar verdi. Tüm bunlar, seçimlerde yarışacak aday sayısını dörde düşürürken Fidan’ın seçimlerin ardından ilk üçe girerek Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önüne gidecek isimler arasında yer alma ihtimalini güçlendirdi.

ÖZSOY İSMİ ÖNE ÇIKABİLİR

Fidan’ın adaylığının Yargıtay içinde yarattığı rahatsızlığın seçimlere yansıyabileceği belirtildi. Buna göre, Fidan’a oy vermek istemeyen adayların, iktidar ile ilişiği olmayan Nevzat Özsoy ismini seçebileceği kulislerde konuşulmaya başlandı. Özsoy’un, Yargıtay’ın sosyal demokrat üyeleri ile seküler düşünceli milliyetçi üyelerden oy alabileceği ifade edilirken özellikle 2014 ve 2010 öncesi Yargıtay üyeliğine seçilen isimlerin Özsoy’u tercih etme şansının yüksek olduğu dillendirildi.

27 Kasım’da Yargıtay üyeliğine atanan Fidan hakkındaki yolsuzluk ve rüşvet iddiaları da soru işaretlerinin artmasına yol açtı. Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün Fidan’ı kızağa çektiğini düşünen bir kesimin yanı sıra bir başka kesim ise Fidan’ın ödüllendirileceği görüşünde birleşti. Fidan’ın Yargıtay’da yapılan seçimlerden çıkacağı yönündeki düşünceler kamuoyunda ağırlığını korurken bu ismin Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından AYM üyeliğine atacağı da kulislerde konuşulmaya başlandı. AKP içinden bazı isimlerin ise hakkında çeşitli iddialar bulunan bir kişinin, suçu sabit olmasa dahi böyle bir atama ile gündeme gelmesinin, partilerinin, “Yargıda reform” söylemine zarar vereceğini düşündüğü öğrenildi.

FİDAN’DAN SUÇ DUYURUSU

İrfan Fidan ve eşi Sibel Özalp Fidan, Ahmet Şık ve hakkındaki iddiaları haberleştiren BirGün ve Evrensel gazeteleri hakkında, suç duyurusunda bulundu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na ayrı ayrı dilekçelerle “hakaret” ve “iftira” suçları kapsamında suç duyurusu dilekçesi sunuldu. Suç duyurusunun kapsamını, BirGün’ün de internet sitesinde yayımlanan, “Ahmet Şık: Koltuğundan olan üst düzey yargı mensubu eşini dövdü, yolsuzlukla da suçlanıyor” haberi oluşturdu. Fidan hakkındaki iddiaların doğru olmadığını savunan suç duyurusu dilekçesinde, “Fidan’a yönelik hakaret, iftira ve sair suçlar işleyen şüphelilerin” cezalandırılması talep edildi.

Fidan'ın, “Söz konusu paylaşımlarla çirkin ithamlara da maruz bırakıldığı” öne süren dilekçede şunlar kaydedildi:

"Söz konusu bu ifadelerle müvekkilimiz hakkında ağır isnatlarda bulunulmuş, hakaret edilerek onur, şeref ve saygınlığına saldırılmıştır. Yine müvekkilimize iftira atılarak, aile yaşantısında hiç yaşanmamış olaylar yaşanmış gibi gösterilmek suretiyle, müvekkilimiz kamuoyu nezdinde küçük düşürülmeye çalışılmıştır. İlgili gönderileri yayınlayan kişi le birlikte hareket eden kişilerin eylemleri Türk Ceza Kanunu'nda şüphesiz ki suç teşkil etmektedir.”