Yargıtay Başkanlığı, 104 emekli amiralin yayımladığı bildiriye ilişkin, "Anayasal ve yasal yetkiye dayanmayan ve milletin iradesini hedef alan hiçbir güç ve oluşum kabul edilemez" açıklamasını yaptı.

Yargıtay'dan 104 emekli amiralin bildirisine ilişkin açıklama

Yargıtay Başkanlığı, 104 emekli amiralin yayımladığını bildiriye ilişkin açıklama yaptı.

Yargıtay Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada, Türkiye Cumhuriyeti devletinin demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olduğu, bütün erklerin yetki ve güçlerini Anayasa ve yasalardan aldığı belirtildi.

AA'nın aktardığına göre, demokratik hukuk düzeninin korunmasının yargı kurumlarının en temel görevi olduğu kaydedilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Anayasal ve yasal yetkiye dayanmayan ve milletin iradesini hedef alan hiçbir güç ve oluşum kabul edilemez. Geçmişte yaşanılanlar göstermiştir ki darbe, muhtıra ve vesayet hevesi olanlar, milletimizin engin feraseti ve eşsiz kahramanlığı ile bertaraf edilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti devletinin güvenliğine, anayasal ve demokratik düzen ile bireysel hak ve özgürlüklere yönelik her türlü müdahaleye karşı yargı yetkisini Türk milleti adına bağımsız ve tarafsız şekilde kullanan yargı kurumları, yasalar çerçevesinde gereğini takdir ve ifa edecektir."

EMEKLİ AMİRALLERİN BİLDİRİSİ

104 emekli amiral, Montrö tartışmaları ve ‘takkeli’ Tuğamiral Mehmet Sarı ile ilgili bildiri yayımlamıştı. Bildiride, “Montrö Sözleşmesinin tartışma konusu yapılmasına/masaya gelmesine neden olabilecek her türlü söylem ve eylemden kaçınılması gerektiği kanaatindeyiz” denilmişti. Saray ve AKP sözcüleri ise bildiriye tepki göstermişti.

Bildiride, Montrö'nün Türkiye’nin haklarını en iyi şekilde koruyan bir anlaşma olduğu kaydedilerek şu ifadelere yer verilmişti:

“Montrö; sadece Türk Boğazlarından geçişi düzenleyen bir sözleşme değil, Türkiye’ye İstanbul, Çanakkale, Marmara Denizi ve Boğazlardaki tam egemenlik haklarını geri kazandıran, Lozan Barış Antlaşmasını tamamlayan büyük bir diplomasi zaferidir. Montrö, Türkiye’nin II. Dünya Savaşında tarafsızlığını korumasına imkân yaratmıştır. Bu ve benzeri nedenlerle, Türkiye’nin bekasında önemli bir yer tutan Montrö Sözleşmesinin tartışma konusu yapılmasına/masaya gelmesine neden olabilecek her türlü söylem ve eylemden kaçınılması gerektiği kanaatindeyiz.”