Günümüzde sosyal medya yaşamın ayrılmaz bir parçası haline geldi. Bu durum doğal olarak çalışma hayatını da etkiliyor. Çalışanlar kendi içlerinde çeşitli gruplar oluşturarak haberleşiyorlar, sorunlarını paylaşıyorlar. Perakende sektöründe faaliyet gösteren zincir mağazalar çalışanlarının oluşturduğu whatsapp grubu bir işçinin işten atılmasına neden oldu. Olay özetle, işçilerin whatsapp gurubunda ücret ve satış primlerinin yetersizliği tartışmalarının bir biçimde […]

Günümüzde sosyal medya yaşamın ayrılmaz bir parçası haline geldi. Bu durum doğal olarak çalışma hayatını da etkiliyor. Çalışanlar kendi içlerinde çeşitli gruplar oluşturarak haberleşiyorlar, sorunlarını paylaşıyorlar.

Perakende sektöründe faaliyet gösteren zincir mağazalar çalışanlarının oluşturduğu whatsapp grubu bir işçinin işten atılmasına neden oldu.

Olay özetle, işçilerin whatsapp gurubunda ücret ve satış primlerinin yetersizliği tartışmalarının bir biçimde işverene yansıtılması sonucunda, özellikle bir çalışanın diğer arkadaşlarını işverene karşı kışkırttığı gerekçesiyle işten çıkarılması biçiminde gelişti. Üstelik bu fesih İş Kanunu’nun ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller başlıklı 25/2.maddesine, yani tazminatsız olarak işten çıkarılmaya dayandırıldı.

Yerel mahkeme işvereni haklı buldu

Yerel mahkeme işçi tarafının hukuksuz olarak ve kişisel verileri koruma yasağına aykırı biçimde elde edilen whatsapp yazışmalarının delil olarak kullanılamayacağı yönündeki itirazlarını kabul etmeyerek işçinin yapmış olduğu yazışmaların İş Kanunu 25/2 e bendi kapsamında haklı fesih nedeni olduğundan bahisle işçinin tazminat taleplerini reddetti ve işvereni haklı buldu.

Whatsapp grubu kurmak yasak değildir

Davanın temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay, çalışanlar ve işverenler bakımından önemli bir karara imza attı. Yargıtay öncelikle işçilerin bu tür gruplar kurmasının yasak olmadığını belirtti ve işçilerin buradaki yazışmalarının kişisel veri olarak korunmasının esas olacağını belirtti.

“Whatsapp sistemi, telefon ve internet ortamında internet vasıtası ile iletişimi gerçekleştiren bir sistemdir. Burada kişi, kişiler ile iletişime geçtiği gibi gruplar kurarak grup içerisinde iletişim gerçekleştirilmektedir. Ancak bu sistem kendi içinde korunan ve üçüncü kişilere kapalı bir konumdadır. Dolayısı ile işçilerin iş akışını bozmadığı ve çalışmaların etkilemediği sürece bir grup kurmaları ve burada iletişim içinde olmaları yasak değildir. İşçilerin bu kapsamda burada iletişimlerinin kişisel veri olarak da korunması esastır.”

Nasıl temin edildiği belli değil

Bu arada Yargıtay, asıl önem arz eden konuya, yani işçinin yazışmalarının kişisel veri olduğuna ve bu yazışmaların nasıl elde edildiğinin bilinmediğine vurgu yaptı ve işçinin tazminatının ödenmesi yönünde karar vererek yerel mahkemenin kararını bozdu.

“Somut uyuşmazlıkta, whatsapp konuşmaları gizlilik içeren kişisel veri niteliğinde olduğundan, salt nasıl temin edildiği anlaşılamayan bu yazışmalara dayanılarak iş akdinin feshi haksız olup, kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulü yerine reddi hatalıdır.” (Y.9.H.D. E:2018/10718 K:2019/559 T.10.01.2019)

Bu karar elbette ki ülkemizde 2016 yılından itibaren yürürlüğe giren ve henüz yeterince farkındalık oluşmayan Kişisel Verilerin Korunması Kanunu bakımından önem arz etmektedir. Karardan da anlaşılacağı üzere, işverenlerin çalışanların kişisel verilerinin korunması hakkı çerçevesinde daha titiz davranmaları ve bu konudaki bilinçlerini artırmaları gerekmektedir.