10 Ekim Katliamı’nın üzerinden üç yıl geçerken, Ankara Garı önündeki anma, bu yıl da polisin engeli altında geçti

Yas tutmaya dahi tahammülleri yok

BURCU CANSU - HÜSEYİN ŞİMŞEK

10 Ekim Katliamı’nın 3’üncü yılı dolayısıyla Ankara Garı önünde yapılmak istenen anma töreni geçen yıllarda olduğu gibiy ine engellemeler nedeniyle zorlukla gerçekleşti. Anma başlamadan saatler önce tren garına çıkan tüm ana yollar polislerce kapatıldı. Çevik kuvvet ekipleri ilk anda katliamın gerçekleştiği yere yalnızca listelerde adları olan yaralılar ile hayatını kaybedenlerin yakınlarının alınacağını söyledi. Opera Köprüsü’nün üzerindeki polis noktasında ise onlarca insan, polis saldırısı ile karşılaştı. Tepkilerin ardından, “Girişler diğer kapıdan” denilerek kapı kapı dolaştırılan yurttaşlar, dört farklı polis aramasının ardından alana girebildi.

Arama noktalarında kalemlere, çakmaklara, şarj aletlerine ve aralarında Che Guevara’nın kitabının da bulunduğu onlarca kitaba el konuldu. “Güvenliğiniz için arama yapıyoruz” diyen polisler, “Üç yıl önce de arama yapsaydınız, canlarımızı yitirmezdik” karşılığını aldı.

Patlamanın yaşandığı saat olan 10.04’te hayatını kaybedenler için KESK, DİSK, TMMOB ve TTB’nin de aralarında bulunduğu demokratik kitle örgütü ve siyasi partilerden oluşan “10 Ekim bileşenleri” ile 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği, Gar önünde yitirilenleri andı. Bir dakikalık saygı duruşunun ardından katliamın yaşandığı alana karanfiller bırakıldı. Katliamda yaşamını yitirenlerin ailelerinin yanı sıra anmada KESK Eş Genel Başkanları Aysun Gezen, Mehmet Bozgeyik, TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, TTB Merkez Konseyi Başkanı Sinan Adıyaman, ÖDP Başkanlar Kurulu Üyesi Önder İşleyen, EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, CHP ve HDP’den çok sayıda milletvekili de yer aldı.

‘Hesabını soracağız’
10 Ekim Mitingi’ni düzenleyen kurumlar adında konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, “Katliamın tüm sorumluları yargılanana kadar öfkemizi diri tutacağız. Arkadaşlarımızın hesabını mutlaka soracağız” diye konuştu.
Açıklamaların ardından anma programı sona ererken; İstanbul, İzmir, Malatya, Adana, Antep ve Dersim’de anma düzenlendi.

***

Geride kalanlar anlatıyor...

10 Ekim Katliamı’nın üçüncü yılında “geride kalanlar”ı dinledik. Mehmet Elmascan, kızını ve kardeşini kaybeden İzzettin Çevik ve 18 yaşındaki yeğenini kaybeden İhsan Seylan, aradan geçen üç yılı BirGün’e anlattı. Üniversite hayatları boyunca birlikte olan Yılmaz Elmascan ve Gülhan Karlı Elmascan, çalışmaya başladıktan hemen sonra evlendi. Suruçlu olan Yılmaz Elmascan, Suruç Katliamı’nın ardından eşi ile birlikte ölenlerin mezarları başında ölenlere ağladı. O gün Suruç’ta yaşamını yitirenler için dua eden Yılmaz Elmascan, birkaç hafta sonra dua ettiği mezar taşının yanındaki boş mezar yerine defnedildi. Eşi ise memleketi Konya’da son yolculuğuna uğurlandı. Mehmet Elmascan, ağabeyi demiryolu işçisi Yılmaz Elmascan ile yengesi öğretmen Gülhan Karlı için şimdi kendilerinin dua ettiğini anlattı.

yas-tutmaya-dahi-tahammulleri-yok-519336-1.
Mehmet Elmascan

7 aylık evli Elmascan çiftinin birliktelikleri boyunca pek çok zorluğun üstesinden geldiğini anlatan ve kendisi de Suruç Katliamı’ndan son anda kurtulan Mehmet Elmascan, “Suruç’u, Diyarbakır’ı, Mersin’i, Adana’yı, Antep’i gördük. Ağabeyim ve yengem mezarlıkta dua ederken çok da öfkelilerdi. Böyle bir şeyin olmasına hem anlam veremiyor hem de üzülüyorlardı. Barış isteyen insanların başında dualar okuyorlardı. Nereden bilebilirdik ki onların da aynı ekibin saldırısıyla o mezarlıklara gömüleceklerini?” diyor.

18 yıllık yaşamında iki mitinge gitti
18 yaşında sadece 10 gün önce yaşamaya başladığı Ankara’da gittiği barış mitinginde yaşamını yitiren Ümit Seylan’ın amcası İhsan Seylan, geride kalan ailelerin kurduğu ve daha sonra yargı kararıyla kapatılan 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği’nin eş başkanlığını yaptı. Seylan, yeğeninin ölümünü ise “Bu miting, Ümit’in hayatı boyunca gittiği ikinci mitingti. Barış mitingine de barışa ses olmak için katılmıştı. Ancak Ümit’in sonu oldu” şeklinde anlatıyor.

yas-tutmaya-dahi-tahammulleri-yok-519338-1.
İhsan Seylan


Erzurum’da yaşayan ailenin dört çocuğundan biri olan Ümit’in 9 Ekim gecesinde bilgisayarından son olarak “Ankara Garı’na nasıl gidilir” aramasını yaptığını anlatan Seylan, 103 kişinin hikâyesinin birbirinden acı olduğunu söylüyor.

Eğitiminin son yılındaydı
Yaralı eşine sarıldığı fotoğrafla katliamın simge isimlerinden biri olan İzzettin Çevik ise kızı ve kardeşini yitirdi. Kızı Başak Sidar Çevik, Atılım Üniversitesi’nde inşaat mühendisliği okuyordu. Büyük emeklerle sürdürdüğü eğitim hayatının son yılındaydı. Üç çocuk annesi Nilgün Çevik ise katliamın yaşandığı yıl 41 yaşındaydı. Nilgün Çevik, ağabeyi İzzettin Çevik ve eşi Hatice Çevik ile birlikte Urfa’dan Ankara’ya miting için geldi. Başak Sidar Çevik ise ailesiyle miting alanında buluştu. Nilgün Çevik ile Başak Sidar Çevik iki patlamanın ardından hayatını kaybetti.

yas-tutmaya-dahi-tahammulleri-yok-519340-1.
İzzettin Çevik


1977 yılında ölümlerin yaşandığı Taksim 1 Mayıs’ından bu yana çok sayıda kanlı katliama şahit olduklarını anlatan İzzettin Çevik, üç yıl önce ise bir başka katliamı kendilerinin yaşadığını söylüyor: “Yoklukla yaşıyoruz. Günümüzün 24 saati bu duyguyla geçiyor. Eksik yaşıyoruz. Elimiz, kolumuz yok. Gülemiyorsunuz. Çünkü güldüğünüzde ağzınızı kapatacak bir eliniz yok. Gülmek için nedenlerimiz de yok.”

“Yeni bir Türkiye oluşacak”

10 Ekim katliamının sorumlularının yargı önüne çıkarılacağı güne kadar mücadele edeceklerini ifade eden Çevik, sözlerini şöyle tamamladı:

“10 Ekim’de asıl rolü oynayan insanlar, piyonları buraya gönderen insanlar yargılandığında yeni bir Türkiye daha oluşacak. Ülkedeki diğer sorunları barışçıl bir şekilde halledeceğiz. 10 Ekim davası çözüldüğü zaman Türkiye’ye demokrasi, insan hakları, barış, Türk ve Kürt kardeşliği gelecektir.”