Yasa var, adalet yok
14’üncü Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali için geri sayım başladı. Adalet kavramının ilk olarak evde öğrenileceğini vurgulayan Semerci, “Amacımız; adaletin korunduğu bir düzenin oluşması” dedi.

Deniz Burak BAYRAK
‘Herkes için Adalet’ temasıyla yola çıkan Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali başlayalı 14 yıl oldu. Bu yıl 22-28 Kasım tarihleri arasında izleyicinin karşısına adalet, eşitlik ve mücadele konularında farkındalık yaratacak bir program ile çıkmaya hazırlanan festival, Altın Terazi Uluslararası Uzun ve Kısa Metraj Yarışma Filmleri ile beraber beş farklı bölümde toplam 60 yapım sunacak. Festivalin başkanı Prof. Dr. Adem Sözüer, direktörü Prof. Dr. Bengi Semerci, program direktörü Alin Taşçıyan ve kısa metraj film koordinatörü Nil Kural’ın açıkladığı festivalin akademik programının teması ise ‘Adil Yargılanma Hakkı’ olarak belirlenmiş. Festivalin 21 Kasım akşamı Cemal Reşit Rey (CRR) Konser Salonu’nda gerçekleştirilecek açılış töreninde onur ve katkı ödülleri sahiplerine verilecek.
Adaletin tartışıldığı bir dönemde festival yapmak zorluğunun yanına suç ve ceza kavramlarını irdeleyen bir program eklenince ekibin yükü daha da artıyor. Biz de hem bu süreci hem de toplumun adalet, suç ve ceza ile olan ilişkilerini Prof. Dr. Bengi Semerci ile konuştuk.

EŞİT DÜZEN ARAYIŞI
Günümüzdeki adalet herkes için değil de belli bir kesim için var görünüyor. Semerci buna ilişkin görüşlerini şöyle aktarıyor: “‘Herkes için Adalet’in seçilme nedeni oydu: Adaletin eşit dağıtılması ve herkesin eşit yararlanması gerektiği bir düzen olması düşüncesi. Ama eşitlik kavramı gittikçe kötü bir hâl almaya başladı.” Bunun sonucunda tipik bir örnek olarak toplumsal şiddetin arttığı çıkarımında bulunan Semerci, toplumda insanlar cezalandırılmayacaklarını ya da kendilerine verilen cezanın başkalarına verilmeyeceğini düşünürlerse şiddetin yaygınlaşmaya başlayacağının altını çiziyor. Adalet kavramının ilk olarak evde öğrenileceğini vurgulayan Semerci, “Bizim amacımız; adaletin doğru öğrenilmesi, toplumda yaygınlaşması ve herkesin bunu koruduğu bir düzenin oluşması” diye ekliyor.
Her gün onlarca suç haberi okuyoruz ama verilen cezaların yeterli olmadığı görüşü hâkim toplumda. Burada yasa uygulayıcılarına dikkat çeken Semerci, yasalara bakınca cezaların az olmadığına, uygulayıcıların doğru ve eşit olarak bunları uygulaması gerektiğine dikkat çekiyor. İdam cezası üzerinden sözlerini sürdüren Semerci, “Her şiddet olayında idam cezası akıllara geliyor. Böyle bir isteğin yarın size uygulanmayacağının garantisi yok. Bu ülkede adil suçlu idamı çok az; ’siyasi suçlu’ idamlarıyla biliniyoruz. Geri döndürülemez bir şeyi istemek suçun durdurulmasını sağlamıyor” diyor.
DAVA HÂLÂ SÜRÜYOR
Franz Kafka’nın 1924 tarihli ‘Dava’ romanı, 1963 yılında Orson Welles tarafından sinemaya uyarlanmıştı. 62 yıl sonra restore edilen kopyasıyla açılışta gösterilecek olan filmde, baskıcı devlet mekanizması önünde bireyin adalet arayışı vurgulanıyor. Niçin yargılandığını bilmeyen bir adamın yargılanma ve bürokrasi çarkları içindeki çıkmaz sürecini işleyen filmin ‘Adil Yargılanma Hakkı’na iyi bir örnek olduğunu düşünmüşler. Dava’dan yolan çıkarak Semerci’ye soruyoruz: “O dava hâlâ sürüyor mu?” Semerci, “Evet, hâlâ sürüyor” diye yanıtlıyor.
Festivalde uzun metrajlı film gösterimleri Kadıköy Sineması ve CineWAM Nişantaşı City’s’de gerçekleşecek. Kısa film programı ve VisionIst etkinlikleri İBB Beyoğlu Sineması’nda yapılacak. Festival, ‘Herkes için sinema, herkes için festival’ diyerek tüm sinemaseverlerin erişebileceği bir fiyat politikası belirledi. Öğrenci biletleri 20 TL, tam biletler 75 TL‘den Biletinial üzerinden Kasım ayının ilk haftasında satışa sunulacak.
∗∗∗
KLASİKTEN YAPAY ZEKÂYA
Program direktörü Alin Taşçıyan festivalin bölümlerini ve içerikleri açıkladı:
Adalet Terazisi: Göçmenliği, eşitsiz gelir dağılımının yarattığı zorlu yaşam koşullarını, kadınların üzerindeki baskıları, bitip tükenmeyen mücadelelerini, savaşın altüst ettiği hayatları ve adalet arayışlarını farklı coğrafyalardan çok tanıdık hikâyelerle anlatıyor.
4. Kuvvet Direniyor: Farklı coğrafyalarda ve dönemlerde, farklı eğilimlerden medya mensuplarının deneyimlerini, bakış açılarını ve iktidar sahiplerinden gördükleri baskıyı ele alan, doğru haber alma ve yayma hakkının önemini vurgulayan iki belgesel ve gerçek olaylara dayanan dört kurmaca yer alıyor. Yapay Zekânın Yeni Marifetleri: Yapay zekânın mahkemelerden ölüm sonrasına dek sınırları, riskleri ve olanaklarını tartışmaya açan iki film gösterilecek.
Klasikler: Sinemanın unutulmaz başyapıtlarından oluşan, geçmişten bugüne adaletsizlikleri örnekleyen bir seçki izleyiciyle buluşacak. Filistinli sinemacı ve sanatçıların seslerini duyurdukları ‘Sıfır Noktasından - Gazze’nin Anlatılmamış Öyküleri’ projesinde yer alan 22 kısa metraj filmi gösterilecek. ‘VisionIST’ kapsamında gündemin önemli meselelerine dair uzmanların katıldığı ufuk açıcı paneller düzenlenecek.
