Yıllar önce, bayıltıcı sorularıyla ünlü Milliyet’in parlak muhabiri Musa Ağacık, Refah Partisi Başkanı Necmettin Erbakan’a Maocu akımının “Üç Dünya” teorisini sormuştu:

-Siz Üç Dünya teorisi hakkında ne düşünüyorsunuz?

Erbakan Hoca başını yukarıya doğru çevirip uzun boylu gazeteciye şöyle bir bakmış kendisinden beklenen kıvraklıkta kısa bir yanıt vermişti:

-Bizim için iki dünya vardır. Bu dünya ve öbür dünya!

Konu hassas ve bizim bir hayli uzağımızda olduğundan bilgisine birikimine itibar edilen uzmanlar üzerinden ancak bir şeyler yazıp söyleyebiliriz.

Mesela ODTÜ Felsefe Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. Yasin Ceylan geçtiğimiz günlerde Haber Türk’te Kübra Par’ın sorularını yanıtladı. Ceylan Hoca, imam hatip çıkışlı bir akademisyen… Kendisi medrese eğitimi aldığını da ekliyor.

Yasin Ceylan İslam Medeniyeti hakkında görüşlerini açıklarken diyor ki:

-İslam medeniyeti daha çok öbür dünyaya yöneliktir. Son zamanlarda dindar gençliğe dönüş ideali var. Başarılı gençlik yerine dindar gençlik yetiştirilmek isteniyor, bu çok yanlıştır.

-Neden?

-Çünkü Müslüman dünya mut­luluğu peşinde değildir, öbür dünya mutlu­luğu peşindedir. Ben 14 yaşımdayken Kuran-ı Kerim’i Arapça tefsirle­rinden okuyan bir insa­nım. İslam metinlerinin nasıl bir dünya görü­şünü sunduğunu iyi bilirim. İmam hatipte okudum, medreseden geliyorum, İslam’ın ön gördüğü dünya, öbür dünyaya yatırımdır, buraya geçici bakar. Dünya mutluğu ikinci plandadır, asıl mutluluk ertelenmiş mutluluktur. Bununla ilgili, “Burası öbür tarafın tarlası­dır, ne ekersen onu biçersin” gibi birçok hadis var. Bir insanın zih­ninde bu varken neden bu dünyada bu kadar başarılı olsun? Yatırımı öbür tarafadır. İslam’ın Batı tipi bir medeniyet kurma ideali yoktur, ihtimali de yoktur. Batı medeniye­tinde, bilim, sanat, edebiyat, refah, neşe, şiir falan var. İslam böyle bir toplum öngörmüyor. Ben de iddia ediyorum ki dünya mutluluğu olmadan başarı olmaz, dünya mut­luluğu olmadan ahlak da olmaz. Mutsuz insan ahlaklı olamaz, seve­mez. Mutsuzlar arasında dayanışma da olamaz.

•••

Yasin Ceylan Hoca’nın sözlerinin hayatta karşılığı da var.

İnsanlara öbür dünyanın nimetlerini anlatarak milyarderliğe terfi eden ilahiyatçılar her ramazan ayında servetlerini geometrik olarak genişletiyorlar. Bu gelişmenin bir bitim noktası da bulunmuyor. Zenginleştikçe zenginleşiyorlar. Öbür dünyayı anlatarak, bu dünyanın bütün varlıklarına uzanabiliyorlar. Adeta ne varsa bu dünyada der gibiler.

Bir başka örnek de bütçesi birkaç bakanlığa beden Diyanet İşleri Başkanlığı için makam aracı tahsis edilirken dünyanın en pahalı otomobili seçilmesi de Yasin Ceylan Hoca’yı doğrular nitelikte gelişmelerdir.

Örnekler daha çoğaltılabilir. Pek çok dini cemaat lideri ihtişamlı bir yaşamı seçmiş bulunuyorlar. O kadar ki, ünlü hocalar minberden inip jet sky’e binebiliyorlar.

Söylemleriyle öbür dünya, eylemleriyle bu dünya…