Yaşam savunucuları JES’e karşı Salihli’de buluştu
Hacıbektaşlı’da hukuksuzca inşaatına başlanan JES için, Salihli’de Hacıbektaşlı köylüleri ve yaşam savunucuları bir araya geldi
BERKAY SAĞOL
Manisa’nın Salihli İlçesi’nin Hacıbektaşlı Mahallesi’nde Jeotermal Elektrik Santralı kurmak isteyen SANKO Enerji, bütün tepkilere ve köylülerin direnişine rağmen santral kurma çalışmalarına devlet gücünü de arkasına alarak yeniden başlattı. JES için inşaat kurulma işlemlerine başlamasına rağmen köylülerin ve yaşam savunucuların mücadelesi devam ediyor. Hacıbektaşlı köylüleri ve Ege Bölgesi’nden çok sayıda yaşam savunucusu, hukuksuzca kurulmak istenen JES için Salihli Demokrasi Meydanı’nda bir araya geldi.
Salihli’de gerçekleşen buluşmaya CHP Milletvekilleri Gülizar Biçer Karaca, Özgür Özel, Kani Beko, Özkan Yalım, Kamil Okyay Sındır, Suat Özkan, Süleyman Girgin, Hüseyin Yıldız, Burak Erbay, Bekir Başevirgen, Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, Özcan Purçu, Hüseyin Yıldız ve HDP İzmir Milletvekilleri Murat Çepni ile Serpil Kemalbay katıldı.
“TEMİZ HAVA SOLUMAK İSTİYORUZ”
JES’e karşı gerçekleşen buluşmada konuşan CHP Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, Türkiye’de toprakların artık sermayeyle işgal edildiğini söyledi. Karaca, “Salihli’nin düşman işgalinden kurtuluşunun 97’nci yılında tekrar buradayız. Bundan 97 yıl önce bu toprakları topla, tüfekle düşman işgalinden kurtardığımız gibi kurtaracağız. Bugün işgalin şekli değişti o dönemde topla, tüfekle işgal edenlerin yerini bugün sermayesiyle, parasıyla bu ülkenin topraklarını işgale gelenler aldı. Bugün sermayeyle bu topraklara girmeye çalışanlara izin vermemek için ant içilme günü. Ben inanıyorun ki önümüzdeki yıl sermayeden yani SANKO’dan kurtulmanın huzuru ve mutluluğuyla bu alanda olacağız ve kutlayacağız. Bizler bu mücadele için sokaklarda, derelerimizin kenarında, ormanlarımızda mücadele ederken zengin kaynaklarımızın fakir bekçileri olmaya razıyız. Çünkü temiz bir hava solumak istiyoruz. Temiz su içmek istiyoruz. Zehirli atıkların zehirlediği topraklarda çocuklarımızın susuz ve zehirli ülkede yaşamasını istemiyoruz. Tarım Orman Bakanlığı’nın 2017 yılında yayınladığı genelgede yer altı su kaynaklarının arsenik değeri normal su kaynaklarının yaklaşık 300 katına çıkmıştır. Bu nedenle normal değerlere ininceye kadar JES çalışmalarına son verilecek ve arama yapılmayacak. Bu genelge Manisa, İzmir, Aydın Valiliklerine gönderildi. Ama o genelde sadece masanın üzerinde kaldı. O tarihten beri su kaynaklarımızı tüketmeye devam ediyorlar” dedi.
“MÜCADELELERİ BİRLEŞTİRMELİYİZ”
Türkiye’de ihtiyaçtan fazla enerji üretildiğini belirten HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni de, “Enerji politikası ve ihtiyacı diye tarif edilen şey sadece SANKO gibi şirketlerin çıkarı içindir. Üstelik bu şirketler yandaş şirketler değil direkt Saray’ın Tayyip Erdoğan’ın şirketleridir. Dolayısıyla enerji ihtiyacı yok Tayyip Erdoğan ve Saray’ın rant ihtiyacı vardır. Doğaya sahip çıkma mücadelesi demokrasi mücadelesi, faşizme karşı mücadeledir. Salihli’de verilen mücadeleyle Hasankeyf’te verilen mücadeleyi birleştirmeliyiz” şeklinde konuştu.
“BİZ VATANDAŞIZ DÜŞMAN DEĞİLİZ”
Buluşmada söz alan Hacıbektaşlı köylüsü Kasım Azrak ise, “Sizler bize yardımcı olmak için geldiniz. Bizim derdimizi hiçbir bürokrat sormadı ama bugün hepiniz buradasız çok teşekkür ederim. Belediye Başkanı muhtara sen o işe karışma diyor. Belediye Başkanı karışmasa, Kaymakam karışmasa, muhtar karışmasa bizim halimiz ne olacak. Biz direnirken bize gelip saldırdılar. Bizim kızımıza küfür ettiler. Komutan kızımıza küfür ediyor bu adaletmidir. Biz vatandaşız biz düşman değiliz” dedi.
“TOPRAKLARIMIZI AÇ GÖZLÜ ŞİRKETLERE TERK ETMEYECEĞİZ”
İşgalci şirketleri topraklarından atacaklarını vurgulayan Salihli Çevre Derneği Genel Sekreteri Aygül Uysal, “Bizler mahallerimizde, evlerimizde, tarlalarımızda gelecek endişesi duymadan yaşamak istiyoruz. Bütün bunları istediğimiz için siyasi iktidarın saldırı ve şiddetiyle karşılaşıyoruz. Ama bilsinlerki bu santralleri kurdurtmayacağız. Tarım alanlarımızın yok olmasını, içme sularımızın kirlenmesini istemiyoruz. Yaşam hakkımıza sahip çıkacağız” ifadelerini kullandı.
“TARIM SİSTEMLİ ŞEKİLDE YOK EDİLİYOR”
Maden çalışmalarının yoğunlaşmasının tesadüf olmadığını belirten Murat Dağı Yok Olmasın Platformu Sözcüsü Funda Öz Akcura, “Herkesi mücadelede ortaklaştıran tek bir nokta var. Hayat. Altın diye, enerji diye topraklarımızı peşkeş çekenler suyumuzu, meyvemizi zehirliyorlar. Bu son 1 yılda üzerimize resmen yağan madenler, JES’ler, HES’ler asla tesadüf değildir. Bu ülkede sistemli bir şekilde tarım yok ediliyor” dedi.
