Yaşam savunucularından AYM'ye açık mektup: "Yasayı iptal et, hayvanları yaşat"
Sanatçı, aktivist, avukat, yazar, yönetmen ve akademisyenlerin de bulunduğu 350 kişi, kamuoyunda “katliam yasası” olarak bilinen yasanın iptali için Anayasa Mahkemesi’ne açık mektup kaleme aldı.
HABER MERKEZİ
Aralarında sanatçı, aktivist, avukat, yazar, yönetmen ve akademisyenlerin de bulunduğu 350 kişi katliam yasasına karşı Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) seslenen bir açık mektup kaleme aldı. Kamuoyunda “katliam yasası” olarak bilinen ve sokakta yaşayan hayvanların toplanmasını ve öldürülmesini öngören yasanın iptali için mücadele veren yaşam savunucuları, “Yasayı iptal et, hayvanları yaşat” dedi. Yasanın iptal edilmesini talep eden tüm kişi ve kurumlar, yurttaşları herkesin imzasına açılan mektubu imzalamaya davet etti.
"ŞİDDET MEŞRULAŞTI"
30 Temmuz 2024’te TBMM’de kabul edilen ve 2 Ağustos 2024’te yürürlüğe giren değişiklikler sonrası 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun sokakta yaşayan hayvanları öldürme yasasına dönüştüğü belirtilen mektupta, “Türkiye, hayvan hakları hareketinin yükselişte olduğu ve sokakta yaşayan hayvanların mahalle kültürünün bir parçası olarak beslenip korunduğu, hayvanlara yönelik toplumsal duyarlılığın yaygın olduğu bir kültüre sahiptir. Bu nedenledir ki yasa teklifi gündeme geldiğinde yapılan anket sonuçlarına göre, toplumun yüzde 85’i sokakta yaşayan hayvanların öldürülmesine karşıdır. Yasada yapılan değişiklikler sonrası hayvanlara yönelik kötü muamele, işkence ve öldürme fiilleri bariz şekilde artmış, şiddet meşrulaşmış ve bireyler hayvanlara şiddet uygulamaya adeta teşvik edilmiştir” denildi.
"ÇATIŞMAYI DERİNLEŞTİRİYOR"
Ankara’da yavru köpekleri tırmıkla öldüren kişinin kullandığı, “Devlet kanun çıkardı köpekleri öldürmek için” ifadeleri hatırlatılan mektupta, şu ifadelere yer verildi:
“Yetişkinlerin yanı sıra özellikle çocuklarda son derece travmatik etkiler yaratan işkence ve katliam görüntüleri, ruh sağlığı uzmanlarının da belirttiği gibi, toplumsal huzura ve barışa telafisi mümkün olmayan şekilde zarar vermektedir; dezavantajlı bireylere yönelik olanlar başta olmak üzere şiddet eylemlerini arttırmakta ve sıradanlaştırmaktadır. Yasa yürürlüğe girdikten sonra hayvan hakkı savunucularına ve hayvanseverlere yönelik şiddetin artması ve hayvanların bakımını üstlenen birçok insanın sözlü ve fiziksel saldırıya maruz kalması tesadüf değildir. Ayrıca hayvanlara yönelik işkence ve katliamların cezasızlık politikalarıyla ödüllendirilmesi, yavru köpekleri tırmıkla öldüren kişinin 2 ay tutuklu kalıp tahliye edilmesi örneğinde olduğu gibi, toplumdaki çatışmayı derinleştirmektedir.”
"TÜRKİYE KRİTİK EŞİKTE"
Değişiklikler öncesinde Kanun’da öngörülen kısırlaştır-aşıla-yerinde yaşat modelinin en etik ve en uygun yöntem olduğuna dikkat çekilen mektupta, “Uzman veteriner hekimler de bu yöntemi desteklemekte ve Türkiye çapında eş zamanlı etkin kısırlaştırma yapılırsa sokaktaki hayvan popülasyonunun kısa süre içerisinde azalacağını ifade etmektedir. Türkiye hayvan hakları bakımından kritik bir eşiktedir. Gün geçtikçe daha da endişe verici boyuta ulaşan şiddetin son bulması için milyonların gözü kulağı Anayasa Mahkemesi’ndedir. Sokakta yaşayan hayvanların yaşam hakkına ve toplumsal barışa onarılamaz zararlar veren yasa değişiklikleri karşısında toplumun Anayasa Mahkemesinden beklentisi, yaşanan işkence ve katliamlara bir yenisi daha eklenmeden önce, gecikmeksizin, iptal başvurusunu gündeme alması ve yasayı iptal etmesidir” denildi.
"AYM Yasayı İptal Et Hayvanları Yaşat" isimli imza kampanyası sürüyor.