“Yasama yetkisi Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisinindir. Bu yetki devredilemez” (Any., md.7). Bu madde, 1982 Anayasası’nın geçirdiği değişikliklerden hiç etkilenmedi. 2017 değişikliği sırasında, bu maddeyi etkileyebilecek madde 91, Hükümetin lağvedilmesiyle birlikte kaldırıldı. Kanun Hükmünde Kararname (KHK), Hükümet tarafından ancak yetki kanunu ile çizilen çerçeve içinde çıkarılabiliyor ve sonradan yasama işlemine dönüşüyordu. Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi […]

“Yasama yetkisi Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisinindir. Bu yetki devredilemez” (Any., md.7). Bu madde, 1982 Anayasası’nın geçirdiği değişikliklerden hiç etkilenmedi. 2017 değişikliği sırasında, bu maddeyi etkileyebilecek madde 91, Hükümetin lağvedilmesiyle birlikte kaldırıldı. Kanun Hükmünde Kararname (KHK), Hükümet tarafından ancak yetki kanunu ile çizilen çerçeve içinde çıkarılabiliyor ve sonradan yasama işlemine dönüşüyordu. Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi (CBK), 2017 Değişikliği sırasında KHK yerine getirilen, fakat yetki kanunu yerine dayanağını doğrudan Anayasa’dan alan düzenleyici bir işlem.

İKİNCİL VE BAĞLI DÜZENLEME YETKİSİ

Şöyle ki; CBK, ancak açıkça öngörülen üç yasak alanı dışında ve iki kayıtla çıkarılabilir:

-İlk yasak: Anayasanın ikinci kısmının birinci ve ikinci bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleriyle dördüncü bölümde yer alan siyasi haklar ve ödevler.

-İkinci yasak: Anayasada münhasıran kanunla düzenlenmesi öngörülen konular.

-Üçüncü yasak: Kanunda açıkça düzenlenen konular.

Kayıtlar:

-İlk kayıt, hüküm ve uygulamaya ilişkin: CBK ile kanunlarda farklı hükümler bulunması halinde kanun hükümleri uygulanır.

-İkinci kayıt, yürürlüğe ilişkin: TBMM’nin aynı konuda kanun çıkarması durumunda, CBK hükümsüz hale gelir.

KHK VE CBK

Görüldüğü üzere, CBK ile KHK arasındaki benzerlik ve farklılıklar içinde şu kayda değer: adından anlaşıldığı gibi, “yasa hükmü” (KHK) özelliği, CBK’de yok. Nitekim, Anayasa md.137’deki “yönetmelik, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi, kanun veya Anayasa” şeklindeki kurallar sıralamasında, CBK, tüzük yerine geçen bir düzenleyici işlem olarak yerini almış bulunuyor. Bu düzenleme tarzı da, norm koyma yetkisinin asıl sahibinin TBMM olduğunu teyit ediyor.

ASLİ VE GENEL YETKİ

CBK ile ilgili anayasal düzenleme tarzı, yasama yetkisinin devir yasağına ilişkin madde 7 açısından sorunlu olsa da, yasama yetkisinin asli ve genel olma özelliğini ortadan kaldırmıyor. Bu ilke gereği, TBMM, Anayasada düzenlenmiş olsun veya olmasın, her konuda yasa çıkarabilir. Başka bir deyişle, TBMM yasa için Anayasa’nın yetkilendirmiş olmasına gerek yok. Tek ölçüt, “Anayasa’ya saygı”.

Buna karşılık, CBK ile, ancak Anayasa’nın açıkça tanıdığı konularda ve yasa ile düzenlenmeyen alanlarda düzenleme yapılabilir. Burada iki ölçüt var: “Anayasa’ya saygı” ve “yasa kaydı”. Aksi halde, hem Anayasa Mahkemesi (AYM) tarafından iptal edilir; hem de yasa ile düzenleme yapılırsa hükümsüz hale gelir. Örnek: Mahalli idarelerin, “merkezi idare ile karşılıklı bağ ve ilgileri kanunla düzenlenir” şeklindeki açık Anayasa hükmüne ve İçişleri Bakanlığı kaydına ( md.127) karşın, CBK-1, mahalli idareleri, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bağladı. Anayasa’ya aykırı bu CBK düzenlemesini AYM’nin iptal etmesini beklerken; yerel yönetimlerin merkezi idare ile ilişkilerini düzenleme yetkisi TBMM’ye ait olduğundan, yasa ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile bağlantı her an sona erdirilebilir.

ANAYASA ASKIYA ALINAMAZ

6771 sayılı Anayasa değişikliği Kanununun yürürlüğe girdiği 9.07.18’den bu yana, TBMM, (içtüzük ve görüşülmekte olan maden kanunu dahil) toplam 450 maddeden oluşan 21 yasa kabul etti; CBK için öngörülen sınırlı ve bağlı düzenleme alan ve yetkisine karşın, toplam 1818 maddeden oluşan 31 CBK çıkarıldı. Çok sayıda CBK, Anayasa’ya ve yasa kayıtlarına aykırı çok sayıda madde içeriyor. Konuyla ilgili AYM kararları beklenirken, TBMM’nin yasa yapma yetkisine yönelik basında çıkan haberler, Anayasayı tümden askıya alma eğilimine işaret etmekte olup, bu asla kabul edilemez. Başta CHP gelmek üzere, TBMM’de temsil edilen bütün siyasal partiler ve milletvekilleri uyanık olmalı; Anayasa’ya uygun ve nitelikli yasa gereğini hiçbir zaman göz ardı etmeksizin.