Yaşamak için birlikte haykıracaklar

Siyasal İslam’ın yeniden inşa etmeye çalıştığı toplumda kadın düşmanı söylemlere her gün bir yenisi ekleniyor. Kadınlar için yaşamsal öneme sahip olan İstanbul Sözleşmesi'nin iktidar eliyle ortadan kaldırılmaya çalışıldığı günümüzde, kadına yönelik şiddet ve cinayetler artıyor.

Ekonomik krizin giderek derinleşmesi kadınları yoksullaştırarak, güvencesiz bir gelecekle baş başa bırakıyor. Emek piyasalarındaki cinsiyetçi rol dağılımı nedeniyle her an işini kaybetme korkusuyla yaşayan kadınlar ise düşük ücretler ve uzun çalışma saatlerini kabul etmek zorunda kalıyor, mobbinge maruz bırakılıyor.

YÖK ve MEB, toplumsal cinsiyet eşitliği kavramını müfredattan çıkarıyor, üniversitelerde Kadın Çalışmaları Merkezleri’nin adları değiştiriliyor. Gericileştirilen eğitim sisteminde çocuklar Ensar karanlığına itiliyor.

Diyanet, yayımladığı ‘kamu spotu’ ile kadını köleleştiriyor, yetmezmiş gibi “Bizim medeniyetimizde kadın görevini, erkek görevini yapacak” şeklinde savunma yapıyor.

Nasıl giyineceğinden, doğurmasına kadar kadınlığa yönelik saldırıların bu denli arttığı Türkiye’de kadınlar, "Yaşamak istiyoruz özgür ve korkusuz" diyerek sokağa çıkıyor. Nar Kadın Dayanışması, bugün saat 17:00’de; şiddete, geleceksizliğe karşı özgür ve korkusuz sokaklar için tüm kadınları birlikte haykırmaya Kadıköy Bahariye'ye çağırıyor.