“Bizim Yaşar Kemal’e mi gidiyorsunuz?” demişti şoför. Büyük yazarımızın benimsenişi, sevilip sayılması da sıcak kişiliği ve coşkulu dehası gibi eşsizdi/r. Altı yıl kadar önce Nobel Komitesi’ne yazdığım mektupta şöyle dedim: “Komitenizde bir kişi Türkçe okuyabilse Nobel Yaşar Kemal’siz kalmayabilirdi.” Birikim dergisi ofisindeki tanışmamızdan otuz yıl sonra beni -hem de sakallıyken- tanıyıvermesi şaşırtttı. Kızım Barış doktora […]

“Bizim Yaşar Kemal’e mi gidiyorsunuz?” demişti şoför. Büyük yazarımızın benimsenişi, sevilip sayılması da sıcak kişiliği ve coşkulu dehası gibi eşsizdi/r. Altı yıl kadar önce Nobel Komitesi’ne yazdığım mektupta şöyle dedim: “Komitenizde bir kişi Türkçe okuyabilse Nobel Yaşar Kemal’siz kalmayabilirdi.”

Birikim dergisi ofisindeki tanışmamızdan otuz yıl sonra beni -hem de sakallıyken- tanıyıvermesi şaşırtttı. Kızım Barış doktora tezini yazarken Yaşar Kemal ile de kapsamlı söyleşi yaptı; Adalet Ağaoğlu, Latife Tekin ve Mario Levi tezde odaklanılan dört yazarımız oldu. ‘Ortamın yaratıcılığa etkileri’ konulu tez İngilizce; çevrilmiş değil.

2008’de Yaşar Kemal’e PEN Türkiye Merkezi olarak şükran armağanı sunduk. Ailece birkaç kere ziyaret ettik. Eşi Ayşe Hanım ile birlikte sıcacık coşkuyla karşıladı, çağladı. Uluslararası alan için kısa bir biyografisinin iyi olacağını söyleyip gönüllü oldum, ama anılarını kendisinin yazmak istediğini belirterek bu önerimi pas geçti. Oysa ikisi birden olabilirdi, yapılabilirdi.

Sevgili Pınar Selek’in bir duruşmasından sonraki söyleşimiz son buluşmalarımız arasındaydı.

Yapıtları, anıları ve imzaları ile bizimle, özlenerek.

Baskı altındaki Kürt dili ve kültürü ile demokratikleşememe sancıları denince Yaşar Kemal ilk aklıma gelen değerlerimiz arasındadır. Kürtçe değil de Türkçe yazdığı için bazılarınca kınanmış olması bir başka burukluk kaynağı..

Yiğitliğini saygıyla karşıladığım yurttaş Dünyadaşlar arasında yaşça benden küçük ama deneyim yakınlığı ve donanımı ile kuşaktaş aydınlardan biri Ayşe Düzkan. Bildiğiniz gibi, bir yıldan fazla bir süre hapiste kalmak üzere “içeri” girdi. Yaklaşık 25 yıl önce kısa bir sohbetimiz olmuştu. Umarım bu değiniş çıkmasını beklemek zorunda kalmaz, Düzkan’a tez ulaşır; şükran, saygı, selam ve en iyi dileklerimle -sohbet dileği dahil.

Verimli enerjiler etkileşsin, katkılar katkılara yol açsın.