1933 yılından bugüne edebiyat alanında varlığını koruyan Varlık dergisi tarafından her yıl genç isimlere verilen Yaşar Nabi Nayır Gençlik Ödülleri açıklandı. Öykü dalında Semih Öztürk, şiir dalında Enver Ali Akova ödüle layık görüldü

Yaşar Nabi Nayır Gençlik Ödülleri açıklandı

Varlık dergisinin yayına başladığı 1933 yılından bugüne kadar özenle sürdürdüğü ‘edebiyatımıza yeni değerler kazandırma’ çabası, 85. yılında da edebiyatseverleri yeni imzalarla buluşturuyor. Bu yıl şiir dalında Enver Ali Akova, öykü dalında ise Semih Öztürk ödüle değer görüldü.

ŞİİR ÖDÜLÜ ENVER ALİ AKOVA’YA

Duvar'da yer alan habere göre, Yaşar Nabi Nayır Gençlik Ödülleri’ne katılım her yıl olduğu gibi yine yoğundu. Şiir dalında ön elemeden geçirilerek seçici kurula sunulan dosyalar Gürkan Kanmaz, Muhammet Durmuş, Beytullah Kılıç, Ozan Türkmen, Elif Beler, Melis Arşin, Taha İhsan Çetin, Fulya Ordu, Oğuz Tecimen, Beyza Okumuş, Burak Kara, Örsan Gürkan, Talha Kuru, Kaan Eminoğlu, Güray Özçelik, Furkan Çirkin, Mizgîn Bulut, Sultan Gülsün, Bekir Dadır, Merve Uğurluel, Batuhan Saç, Bahanur Garan Gökşen, Büşra Berfin Oğur, Yasin Uysal, Buğra Çilsal, Halise Cansın Toprak, Emre Şahinler, Mehmet Ali Kuplay, Alexandra de Cramer, Mehmet Can Aycan, Ömer Okatali, Ayşe Türk, Eren Kolcuoğlu, Ersin Kartal, İbrahim Ercan, Farabi Orhan, Murat Taşçı, Enver Ali Akova, Kağan Server Atıcı, Necdet Agâh imzalarını taşıyordu.

Zeynep Uzunbay, Sina Akyol, Abdülkadir Budak, Metin Cengiz ve Salih Bolat’tan oluşan şiir seçici kurulu yaptığı değerlendirme sonucu ödülü oybirliğiyle Enver Ali Akova’nın “Olmasını İstediğimiz Bir Park” adlı dosyasına verirken; Eren Kolcuoğlu’nun “Göğün İlk Baskısı” adlı dosyasını ‘dikkate değer’ buldu.

‘İLETİŞİMSİZLİK ASIL TEMA’

Enver Ali Akova ödülle ilgili, “Ödüllerin yazara onaylandığı duygusunu verdiğini düşünüyorum, bu durum tabii ki ödülü veren kuruma fazlasıyla bağlı bir durum. Saygı duyduğum bir seçici kurul tarafından Yaşar Nabi Nayır Şiir Ödülü’nün verilmesinin beni çok heyecanlandırdığını söylemeliyim” dedi. “Şiir yazma süreci kesin bir süreç değil. Çoğunlukla onlarca kere, belki daha fazla, geri dönülüyor” vurgusunda bulunan Akova sözlerini, “Bu süreç bir estetik odağın etrafında neredeyse hayatınızla ilgili her konuya değinerek gezinen kapsamlı bir yaratım süreci ve bir sona karar kılmadıkça, siz bıkmadıkça, o süreçte edindiklerinizi yapıtınıza istediğiniz şekilde eklemek için sürekli bir çaba içinde oluyorsunuz. Bu süreci eskisine göre daha uzun tuttuğumu söyleyebilirim. Bir duyguyu vermek ağır bassa da yazdığım süreçte tek motivasyonum değil,o duyguyu pekiştiren aklımdaki biçimsel ve düşünsel öğeleri de hamuruna katmak için çabalıyorum. Bu süreç yoğun oluyor. Vurgulamayı istediğim gibi yapmak için bir şiirde birbirini tamamlayan farklı biçimleride birbirlerine aşılamaya çalıştığım oluyor.

Dosyadaki şiirlerin çoğu 2017 yazından itibaren yazdığım şiirler. Doğaya olan ilgim kendimi bildiğimden beri hep vardı ve insanın doğayla olan ilişkisini, iletişimini önemli birçok soruyu barındıran bir konu olarak gördüm. İçinde bulunduğum ve kırsala nazaran daha yakından tanıdığım şehir hayatında öyle geliyor ki insan sesi kendi yaptığı duvarlardan yankılandıkça güçleniyor ve kendine karşı yıkıcılaşıyor. Bir yandan da doğa gibi temel bir dürtü haritalarla beraber parkların temsiliyetinin altında sıkışıyor ve bizim doğayla ilişkimiz bu parklar üzerinden kuruluyor. Bunu yıkıcı bir iletişimsizlik olarak görüyorum. Ancak dosyada tabii ki hayattan ve rutinlerden tutun birçok farklı konu var ancak bu iletişimsizlik dosya genelinde bir tema olarak duruyor diyebilirim. Dosyanın başlığı bu anlamda temayı özetliyor diye düşünüyorum” diyerek bitirdi.

ÖYKÜ ÖDÜLÜ SEMİH ÖZTÜRK’ÜN

Öykü dalında ön elemeyi geçenler Burak Şentürk, Semih Bülbül, Atakan Boran, Işıl Kurnaz, Şeyma Koç, Beyza Okumuş, Aslı Tirali, Hakan Unutmaz, Uğur Morkaya, Bekir Kerem Kurt, Ata Egemen Çakıl, Elif Erdoğan, Furkan Pişgin, Hakan Atacan, Mehmet Akburak, Fatih Yiğitler, Kerem Bakıcı, Tülin Acar, Sitem Şanlı, Semra Oğuz, Efe Uğur, Umut Göksal, Serkan Kaya, Hasan Begdili, Gürkan Kanmaz, Tuna Özkurt, Ali Yağan, Meriç Tuna, Serhat Kıran, Mustafa Kara, Halise Cansın Toprak, Semih Öztürk, Veysel Kobya, Bülent Ayyıldız, Barış Sonat, Merve Menekşe Özer, Gamze Öçal’ın dosyalarıydı.

Nursel Duruel, Feyza Hepçilingirler, Hatice Meryem, Mehmet Zaman Saçlıoğlu ve Feridun Andaç’tan oluşan öykü seçici kurulu, ödülü Semih Öztürk’ün “Önce Dağlar Kar Tutacak” adlı dosyasına verirken; Serkan Kaya’nın “Henüz Vurulmamış Atlar”, Elif Erdoğan’nın “Dokuzdan Küpe Çiçeği” dosyalarını ‘dikkate değer’ buldu.

‘ÖYKÜ, OKUYANIN GÖZÜNDE CANLANAN YERDE GEÇSİN İSTİYORUM’

Semih Öztürk ödülle ilgili olarak, “Yaşar Nabi Nayır gibi usta bir isimle anılmak çok büyük bir mutluluk. Beraberinde gelen sorumluluk ise oldukça önemli benim için. Asıl mesele, bu ödüle layık bir yolculuk başlatabilmek. Bütün derdim budur.Edebiyat ödüllerinin genç öykücülerin yazıyla olan uğraşları üzerinde tamamlayıcı etki sağladığını düşünüyorum. En azından mevcut birikimlerin dönüştürülmesi ve aktarılması açısından oldukça önemli motivasyonlara dönüşebilir. Yine de bütün iş kişinin kendisinde bitiyor sanırım” dedi.

“Sonrasını görmek istediğim her şeyin öncesine dair öyküler kurmaya çalışıyorum. Boğaz’dan geçen yük gemileri çok güzel; fotoğraf nesnesi olarak sosyal hayatımızda bile yeri var ama o gemideki insanların sıkıntısı söz konusu güzelliğin ötesinde bir yerde duruyor benim için. Kimse onları tanımıyor ama bir şeyler var, bir şeyler yaşanıyor. Geçip gidiyorlar. Taşıdıkları yük sadece ambarlarında değil. Bundan eminim. Ya da köydeki meczubu meczup yapan şeyler. Merak ediyorum ve dahil olmaya çalışıyorum” vurgusunda bulunan Öztürk sözlerini, “Bundan sonraki öykülerim de muhtemelen aynı yoğunluğun peşinden gitmeye devam edecek. Öyle olacağını düşünüyorum. Karakterlerin iç dünyasında kalan boşlukların öyküleri okuyan insanlar tarafından doldurulmasını hayal ederek yazmaya çalışıyorum. Yine buna bağlı olarak hiçbir öykümde şehir, köy ya da bölge adı kullanmıyorum. Onları okuyan insanların gözünde neresi canlanıyorsa öykü de orada geçsin istiyorum. Kendi mahallesi, köyü, evi ya da sokağı… Öykülere başlarken kurmaya çalıştığım denge biraz da bu düşüncemden kaynaklanıyor aslında. Eksik kalan her duygu başka bir hayalde tamamlanabilir. Bu yüzden noktayı koyduktan sonra çekip gitmeyi içime sindiremiyorum. Çünkü bende yaşamaya devam ediyor her şey” diyerek bitirdi.

VARLIK HEPİMİZİN BELLEĞİ’

Varlık dergisi editörü şair-yazar Mehmet Erte ödüllerle ilgili olarak, “Kültür dünyamızın gelişiminde önemli rol oynayan, edebiyatı Türkiye’nin güncel siyasi / toplumsal sorunlarından ayırmadan, sorgulayıcı ve dönüştürücü tanıklığını sürdüren, ana çizgisini yitirmeden dönemlere göre değişen, tarihi boyunca yeni kuşaklarla iletişimini hiçbir zaman koparmayan, onlardan güç alan bir dergi Varlık. Ve bugün 85 yaşında! Bunca yıldır yayın hayatımızı sürdürmemizde şüphesiz pek çok şair-yazarın katkısı var, hem onların hem de okurlarımızın desteğiyle yolumuza devam ediyoruz.

Yaşar Nabi Nayır Gençlik Ödülleri, Türkiye’de yalnızca gençlere verilen en uzun soluklu ödül. Edebiyatımızda yapıtlarıyla belli bir yere gelmiş isimleri onurlandıran ödüllerin anlamını yadsıyacak değiliz, ama Varlık olarak daha yolun başındakileri desteklemeyi, okurlara tanıtmayı görev ediniyoruz. Herhangi bir ödülü kimin alacağı üzerine az çok tahminde bulunabilirsiniz, ancak Yaşar Nabi Nayır Gençlik Ödülleri’nin şiir ve öykü dallarında kimlere verileceği her yıl tamamen bir muammadır. Hiçbir dergide metin yayınlamamış bir isim bile ödülümüze değer görülebilir. Ayrıca Yaşar Nabi Nayır Gençlik Ödülleri’nin 28 yıllık tarihine bakıldığında sadece ödül alan isimlerin değil, seçici kurul tarafından dikkate değer bulunanların da edebiyat dünyamızda kendilerine saygın bir yer edindiği görülür, mesela öykü dalında Süreyyya Evren, Seray Şahiner, Murat Özyaşar, Nazlı Karabıyıkoğlu, Alper Beşe… Liste uzar. Şiir dalındakileri de saymaya kalkarsak yerimizi doldururuz. Evet, aslında ödül sadece bir imkân, önemli olan genç şair-yazarların yola nasıl devam ettiği. Ama az şey değil gençleri yüreklendiren bir ödülün bunca yıldır hayatını sürdürmesi ve edebiyatımıza yeni imzalar kazandırması. Varlık hepimizin belleği. Varlık edebiyatın dönüştürücü gücüne inananların dergisi” dedi.

KAZANAN İSİMLER TEMMUZ SAYISINDA YER ALACAK

Ödül alan ve dikkate değer bulunan isimlerin söyleşi, şiir ve öykülerine Varlık dergisinin Temmuz 2018 sayısında yer verilecek.

yasar-nabi-nayir-genclik-odulleri-aciklandi-479991-1.