Bir Yeşilçam film sahnesi düşünün: Babacan patron Hulusi Kentmen odasına çağırdığı sekreterini masasının önündeki koltuğa oturtuyor. “Yaz kızım” dedikten sonra, ayakta dolaşarak dikte ediyor. Sekreter “yaz” denilenleri dikkatle not ediyor.

Kentmen’in babacanlığını şu halimize pek uyduramayınca, Mamak’ta askeri mahkemenin hangardan bozma koca salonundaki duruşmalarımızı anımsıyorum: Otoriter yargıç, kendisinden aşağıda oturan zabıt katibine tepeden bakarak “yaz evladım” diyor… Bazen de “sil onu” diyor, yazdırdıklarını beğenmeyip.

Yaz kızım, yaz oğlum, yaz evladım!

Bu satırlar yazılırken henüz gelmesi gereken yerden “yaz evladım” talimatı gelmemişti.

Dün öğleyin “Haber kanalı” CNNTürk’ten “Ekonomiye dair önemli bir gelişme var” anonsunu duyunca, “Hah” dedim, “talimat geldi galiba.”

Ama hayır, önemli gelişme Merkez Bankası başkanlığına atanan Ağbal’ın ilk açıklamasıymış!

Pazar günü, güneşli havadan yararlanıp yürüyüşe çıktığımız yerde, küçük bir kız çocuğunun elektrikli oyuncak otomobili büyük bir beceriyle kullandığını görmüş; tam “maşallah” diyecekken, ellerinin direksiyonda bile olmadığını, otomobili arkadan gelen babasının uzaktan kumandayla yönlendirdiğini fark emiştik.

Şimdi, böyle imkânlar var işte!

Kendinizi bir zamanların “amiral gemisi”nin dümeninde sanıyorsunuz ama geminiz haber denizinde yüzerken en büyük habere değmeden, dışarıda olanı kediniz kadar merak etmeden, 10 maddede Kamala Harris’i yazıyor ve başarısını kadın olmasına, süper dans etmesine bağlayan enfes çıkarımlar yapıyorsunuz!

Gemiyi ve gemicikleri hiç habere çarpmadan yüzdüren bir uzaktan kumanda olmasaydı; haber kanallarından ya da Hürriyet, Sabah, Akşam, Yeni Şafak, Yeni Akit gibi onca gazeteden biri, bütün dünyanın konuştuğu ve Sözcü, Cumhuriyet, BirGün gibi gazetelerin manşet yaptığı “Albayrak’ın istifası” haberine değerdi, değil mi!

Haksızlık etmeyeyim; Türkiye gazetesi “Sürpriz Karar” diyerek istifadan söz etmişti. Belki de uzaktan kumandasında bir sorun olduğundan!

Peki, nereden çıktı bu sürpriz karar?

Her konuda havanda su döven yorumcular Trump’ın kaybetmesine ah vah etmeyi bırakıp havanlarına bu konuyu atsalar, atabilseler, neler söylerdi acaba?

New York Times’in İstanbul Büro Şefi Carlotta Gall bizim kelli felli gazetelerin görmediğini “Türkiye’nin Maliye Bakanı kaygan ekonominin baskıları ortasında istifa etti” başlığıyla haberleştirmiş; Erdoğan’ın damadı Albayrak’la Trump’ın damadı Kushner’in Beyaz Saray’la ilişkiyi gayri resmi yoldan yürütenler olduğunu yazarak istifayı Biden’ın seçim zaferiyle ilişkilendirmişti.

İstifaya dair en çarpıcı değerlendirme ise, “yaz evladım” gazeteciliğine karşı “artık bir alternatifiniz var” diyen haberalternatif.com’daydı (https://haberalternatif.com/sahin-feda-ettigi-vezir-berat-albayrak-vakasi/).

Sitenin genel yayın yönetmeni Celal Eren Çelik de istifayı Biden’ın seçilmesi ve Halk Bankası davasının üzerine gideceği tespitine bağlamış, damatlar üzerinden kurulan ilişki ve davaya müdahalenin Trump’ın da başını ağrıtacağını yazmıştı.

Çelik’e göre; Murat Uysal’ın Merkez Bankası başkanlığından alınma nedeni de Halk Bank dosyasında Genel Müdür Hakan Atilla ile birlikte Genel Müdür Yardımcısı olarak adının geçmesiydi ve önümüzdeki günlerde de Borsa İstanbul’un başına atanan Atilla’nın istifası gelebilirdi.

Albayrak’ın istifası için “ŞAH’IN FEDA ETTİĞİ VEZİR” diyen Çelik; “Erdoğan özellikle ‘Zayıf nokta’ olarak gözüken HALK BANK konusuna ‘değmiş’ kim varsa tasfiye yahut pasifize edecek.”, iddiasında.

Gözünüz ve kulağınız “Yaz evladım” talimatı bekleyenlerde değilse, öğrenecekleriniz var!