Polisiye romanlarının usta kalemi yazar Ahmet Ümit, yeni kitabı ‘Kırlangıç Çığlığı’nın ilk imza gününde D&R Trump Towers’ta okurlarıyla bir araya geldi. Kırlangıç Çığlığı’nda çocuk tacizcileri, Suriyeli göçmenler ve organ mafyasını ele alan Ümit, “Türkiye zor koşullardan geçiyor, yazarken ‘acayip özgürüm ve her şeyi yazarım’ diyemiyorum” dedi.

Yazar Ahmet Ümit: Yazarken 'acayip özgürüm' diyemiyorum

Yazar Ahmet Ümit’in Başkomiser Nevzat karakterine yer verdiği 4’üncü kitabı ‘Kırlangıç Çığlığı’nın ilk imza günü D&R Trump Towers’ta okuyucunun yoğun ilgisiyle gerçekleşti. Romanın ilk imza günü nedeniyle heyecanlı olduğunu söyleyen Ahmet Ümit, “Yoğun katılımdan dolayı hem heyecanlı, hem de çok gururluyum. İnsanların bizleri yalnız bırakmaması benim için çok anlamlı” diye konuştu.

“YAŞARKEN İLGİ GÖRMEK ÇOK SEVİNDİRİCİ”

Okuyucuların bir kitabı bitirmeden yeni kitabı sorduklarını belirten Ahmet Ümit, “Kitap bitmesin diye azar azar okuduklarını söyleyen okuyucularım oluyor. Sitemler alıyorum ancak bu çok güzel bir sitem. Yazar için yaşarken bu ilgiyi görmek çok sevindirici. İyi bir yazar olup karşılığını göremeyenler var, ben yaşarken bu ilgiyi ve sevgiyi görebildiğim için çok şanslıyım” dedi.

“BU HİKAYE BİZİ İNSAN RUHUYLA YÜZLEŞTİRECEK”

‘Kırlangıç Çığlığı’nın insanın ruhuyla yüzleşeceği ve soluk soluğa okuyacağı bir polisiye roman olduğuna dikkat çeken Ümit, “Bu romanda ne yazık ki ülkemizde ve dünyada var olan rezilce bir konuyu ele alıyoruz. İnsanı insanlık dışına yönlendiren çocuk tacizi, Suriyeli göçmenler, organ kaçakçılığı anlatılıyor. Soluk soluğa okunacağını düşündüğüm bir polisiye kurguyla beraber bir suç hikayesi mevcut. Bu bizi insan ruhuyla yüzleştiriyor. 'Çocuk tacizi' diyoruz ve ceza olarak 'linç edelim, müebbet ceza verelim, hadım edelim' diyoruz. Bunların hepsine tamam ancak ‘Sorunun kökeninde ne var?’ ve ‘Bu sorunu nasıl çözeceğiz?’ ‘İnsan neden böyle bir suçu işler?’ ‘İnsan insana bunu neden yapar?’ Bunları bu kitapta tartışmaya açıyoruz. Herkes Başkomiser Nevzat, Ali ve Zeynep’i çok özlemişti şimdi onlarla buluşacaklar” ifadelerini kullandı.

“TÜRKİYE ZOR KOŞULLARDAN GEÇİYOR”

Toplumsal sorunları ele alırken her şeyi doğru bir dille anlatmaya özen gösterdiğini vurgulayan Ümit, Türkiye’nin zor koşullardan geçtiğini belirtti ve bir yazar olarak bu süreçte yaşadıklarını şöyle anlattı:

“Türkiye zor koşullardan geçiyor ve ben de yazarken ‘acayip özgürüm, her şeyi yazarım’ diyemiyorum. Çünkü, bunu söylersem biraz abartılı olur. Söyleyeceğim şeyleri lisan-ı münasiple anlatmaya çalışıyorum. Bu benim suçum değil, Türkiye’ye karanlık ortamı hediye edenlerin suçu. Her koşulda anlatmak istediklerimi anlatabiliyorum ancak lisan-ı münasiple oluyor. Edebiyatın dili başka ve insani bir dildir. Bu insani dil bizi başka yere götürebilir” dedi.

“EMPATİ YETENEĞİMİZİ KAYBETMEYELİM”

Son günlerde sıkça yaşanan cinsel istismar ve taciz gibi toplumsal olaylara dikkat çeken Ümit, yaşananlardan herkesin sorumlu olduğunun altını çizdi. Hepimiz suçluyuz diyen Ümit şöyle devam etti:

“Bunun sorumluluğunu hepimizin hissetmesi gerekiyor. Hissettiğimiz zaman düşünmeye, sorumluluğumuzu üstlendiğimiz için de çözüm aramaya başlarız. O yüzden herkes empati kursun. ‘Ben kınıyorum’ demekle olmuyor, bu işe sahip çıkmamız gerekiyor. Çünkü bütün insanlığın geleceği tehlike altında. Ahlaki bozulma ve insanlıktan çıkmayla karşı karşıyayız bunu önlemenin tek yolu ise empati kurmak ve elimizi taşın altına sokmaktır.”