Anayasa Mahkemesi, HYSK üyelerine “K.çlarını şaplaklayarak gidecekler” diyen AKİT Yazarı Mehmet Doğan’ın sözlerini “ifade ve basın özgürlüğü” çerçevesinde değerlendirerek 3 bin 500 TL tazminat cezasına çarptırılmasını haksız buldu. AYM, “mağduriyetinin giderilmesi için” eski RTÜK üyesi de olan Doğan’a 3 bin TL tazminat ödenmesine hükmetti

Yazar AKİT’ten olunca… Hakaret değil “İroni”

NURCAN GÖKDEMİR

Anayasa Mahkemesi, AKİT ve VAHDET yazarı eski RTÜK Üyesi Mehmet Doğan’ın HSYK üyelerine hakaret ettiği gerekçesiyle 3 bin 500 TL tazminata çarptırılmasının Anayasal haklarını ihlal ettiğine karar verdi.

Anayasa Mahkemesi’nin Mehmet Doğan’ın Anayasa’nın 26 ve 28’inci maddelerinde güvence altına alınan ifade ve basın özgürlüğünün ihlal edildiğine ve bu mağduriyetin 3 bin TL’lik bir manevi tazminatla giderilmesine ilişkin kararı Resmi Gazete’de yayımlandı.

Yazılarında kullandığı ifadelerle birçok kez yargı önüne çıkan, 312 üst düzey askere hakaret ettiği gerekçesiyle ceza alan Mehmet Doğan’ın AYM gündemine gelen son dosyası dönemin HSYK üyelerine “K.çlarına bakarak gidecekler” dediği için para cezasına çarptırıldığı dosya oldu.

Bu sözlerde hakaret unsuru görmeyen “ironi” olarak değerlendiren AYM’nin kararla ilgili açıklamasında, Doğan’ın, “Kültür ve edebiyat alanında birçok eserin yazarı olduğu, bir dönem Radyo ve Televizyon Üst Kurulu üyeliği de yaptığı” belirtildi.

"Bazı davalara el attık" şeklindeki sözlerinin yer aldığı dinleme kayıtları kamuoyuna yansıyan dönemin HSYK üyesi Ali Suat Ertosun’dan hareketle kurulun tasarruflarını eleştiren Doğan, yerel mahkeme tarafından tazminata mahkum edildi. Yargıtay’ın da kararı onaması üzerine Doğan AYM’ye bireysel başvuruda bulundu.

Ertosun’un isminin yazının tek bir yerinde geçtiğini, eleştirilerinin HSYK'ya dönük olduğunu ve somut olgulara dayandığını iddia eden Doğan, tazminata mahkum edilerek ifade ve basın özgürlüğünün ihlal edildiğini ileri sürdü.

“Sözler ağır ama genel yarara katkı”
Başvuruyu değerlendiren AYM, demokratik bir toplumda basına, siyasetçileri ve kamu görevlilerini eleştirme ve onlar hakkında yorum yapma hakkı tanınmış olmakla birlikte bu eleştirilerin kişilerin itibarlarına zarar verir boyuta ulaşmaması gerektiğinin altını çizdi.

Ancak köşe yazısında yer alan ifadelerde HSYK'nın halkoylaması öncesi yaptığı tasarrufların, ironik bir tarzda eleştirildiği savunuldu. Doğan’ın, köşe yazısında ağır eleştirilere yer verdiği tespitinde de bulunularak, “Yazıda sarf edilen sözlerin genel yarar nitelikli bir tartışmaya katkı sunduğu kabul edilmelidir” denildi.

“3 bin 500 TL caydırmaz”
Karara muhalif kalan Paksüt, alt sınırdan belirlenen 3 bin 500 TL’lik cezanın zaten caydırıcı bir etkisinin olamayacağını belirterek, “Görevi ve konumu gereği ağır ve hakaret sınırlarını zorlayan eleştirlere katlanma konusunda daha hoşgörülü olması gereken siyasetçi, gazeteci gibi kişilerden olmayan yüksek yargı mensubu davacıya karşı ‘k.ıçlarını saplaklayarak gidecekleri’ şeklinde aşağılayıcı bir üslupla eleştiriler yönelttiği anlaşılmaktadır” dedi. Paksüt, bu nedenle başvurunun dayanaktan yoksun olduğu nedeniyle kabul edilemezliğine karar verilmesi gerektiğini savundu.