Yazar Kemal Batur: En ufak bir hata insanın hayatına mal olabilir

Barış Kop

ABD’nin Irak’ı işgal sürecini yerinde takip eden gazeteci Kemal Batur, 62 gün boyunca görev yaptığı bölgede, yaşadıklarını ve izlenimlerini “Musul Yanıyorken Haberciler Ateş Altında” adıyla kitaplaştırdı. Batur ile Fam Yayınları’ndan yeni çıkan kitabı ile çatışmalı bölgelerdeki gazetecilik faaliyetleri ve Ortadoğu’daki gelişmeler hakkında konuştuk.

»Savaş bölgesinde çalışan bir gazeteci olarak karşılaştığınız en büyük sorunlar neydi?
Karşı karşıya kaldığımız sorunlar çoktu. Her gün ayrı bir riskti. Birçok arkadaşımız orada öldü. Yaralananlar oldu. Savaş bölgelerinde çalışırken çok dikkatli olmak gerekiyor. Pasaportuma tüccar yazdırdım. Gittiğim her yerde İstanbul’daki arkadaşıma nerede olduğumu bildirdim. Söylediğimin hep tersi istikamette yol aldım. Ortadoğu tehlikeli bir bölge. En ufak bir hata insanın hayatına mal olduğundan çok dikkatli olmak gerekiyor.
Evet, gazetecilerin önceliği hayatta kalmak. İkinci olarak şunu söyleyebilirim; alanda sizleri yanlış yönlendirmek isteyenler oluyor. Bu kişilere güvenip peşlerinden gitmemek gerekiyor.

»Musul’daki saldırı anını anlatır mısınız?
12 Nisan 2003’te aracımız tarandı, Show TV kameramanı Mesut Gengeç ile birlikte yaralandık. Denetimin olmadığı Musul’da Valilik Meydanı’nda canlı yayın yapıyorduk. Peşmerge ve ABD askerleri canlı yayınımızı kesti. O sırada birisi geldi ve yüzlerce yaralının ve ölünün olduğu bir hastaneden bahsetti. Hastanenin bulunduğu yere gitmek üzere yola çıktık.Denilen yere doğru gittik. Sonra tuzağa düşürüldüğümüzü anladık. Silahlı biri havaya ateş açtı. Sonra aracımıza kurşunlar yağdı. O anda hiçbirimiz kurtulacağımızı düşünmüyorduk. Kurşunlardan biri parmağımı parçaladı. Şans eseri oradan hepimiz sağ çıktık ve Erbil’e gittik. Hastane ve doktor yetersizdi. Bizi 5-6 saat sonra Türkiye’ye getirdiler.

»Yapılan bu saldırı sizi gazetecilik yapmaktan alıkoydu mu?
Hayır. Bir sene sonra tekrardan gittim. Vurulduğum yerde dahil birçok noktayı gezdim. Bölgede çalışmaya devam ettim. İran, Irak, Suriye, Lübnan, İsrail, Libya, Kıbrıs, Azerbaycan ve Güneydoğu’da görev yaptım. Suriye’ye savaş öncesinde de gittim. Savaş çıktıktan sonra da gittim. Beni şaşırtan en büyük şey 2006’da Halep’e gitmiştim. Çok renkli, çok kültürlü ve tarihi bir kent olarak da çok sevmiştim. Farklı etnik ve dinsel gruplardan insanlar vardı. Sonra 2012’de gittim ve insanlar sokak başlarında birbirlerini vuruyorlardı. Ortadoğu’da neyin ne olacağını kestirmek biraz zor.

»Bugün olsa yine gider misiniz?
Tabii ki gitmek isterdim. Fakat orada yapacağım işleri Türkiye’de yayınlayacak mecra bulamayacağımı bildiğim için vazgeçtim. Yoksa giderdim.

Öncelikle bölge hakkında çok iyi okumalar yapılmalı. Çünkü çok zengin kültüre sahip bir bölge. Dillere, dinlere, halklara karşı ilgi duyulmalı. Tarihi, mimariyi ve savaşları iyi okumalılar. Coğrafyayı iyi bilmek ve takip etmek gerek. Bunun gibi belli bir birikime sahip olunduktan sonra da sürekli hareket halinde olunmalıdır.

»Bölgede uzun yıllar bulunmuş biri olarak size IŞİD’i sormak istiyorum. IŞİD hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?
IŞİD’i çok sofistike ve çok iyi düşünülerek, ayarlanmış bir oluşum olarak görüyorum. Irak’ta binlerce insanın ölümüne, binlercesinin göç etmesine, cezaevlerinde işkencelere uğramalarına ve mezhep çatışmalarına kadar yaşanan birçok olayın baş aktörü ABD’dir. Ama IŞİD çıktı ve biz bunların hepsini unuttuk. Bu örgütün birçok amaç için oluşturulmuş ve organize edilmiş bir yapı olarak görüyorum. IŞİD’in savaşçı kazandığı ve propaganda yaptığı yerler nerelerdi? Twitter, İnstagram, Facebook, Youtube üzerinden yaptı bunları. Bunların merkezleri de Amerika’dır. Bunların hepsi gözetleniyordu. IŞİD’i ortaya çıkaran nedenler aslında çok. Ben buna “bir taşla on kuş vurma operasyonu” diyorum.

»Suriye’deki savaş hakkında neler söylersiniz?
Şu aşamada bitmesini isteyen yok gibi. Suriye bence bölündü. Bu federasyon olabilir konfederasyon olabilir, özerklik olabilir. Ama yekpare bir Suriye’nin olacağını düşünmüyorum. Suriye, bölgesel ve küresel güçlerin vekalet savaşlarını yürüttüğü bir bölge. Suriye üzerinden küçük ölçekli dünya savaşı sahneleniyor.